Son yıllarda değişen yaşam şartları ile birlikte kadınlarda once kariyer sahibi olmak, sağlıklı bir ilişki oluşturmak ve ekonomik guvence sağlama isteği doğmuştur.

Bu sebepten dolayı gebelik yaşı gecikmeye başlamıştır.

Cocuk sahibi olmak icin 30’lu, 40’lı yaşlara kadar beklenmeye başlanmıştır.

Maalesef bu bekleyiş gebelik şansını belirgin olarak azaltmıştır. Bunun sebebi kadınlarda bulunan over rezervi dediğimiz yumurtalık sayısının azalmasıdır. Ornek vermek gerekirse, bebekken 2 milyon olan yumurta sayısı, 37 yaşında 25 bine inmektedir.
Yumurtalık sayısının azalmasıyla 30- 33 yaşları arasında doğurganlık oranı duşer, 35- 38 yaşları arasında iyice hızlanır. 30 yaşında bir kadında gebe kalma oranı her ay % 20’dir. 38 yaşında canlı doğum oranı %50 oranında azalır.

Sigara icen kadınlarda bu oranlar daha da kotudur. a sayısının azalmasının iki doğal sonucu vardır. Gebelik şansının azalması ve menopoz. Son yıllarda, tıptaki gelişmelerle beraber anne adaylarında kanda yapılan AMH (Anti Mullerian Hormon) isimli basit bir hormon testiyle kadının biyolojik saati olculebilir.

Hamile kalmak icin onunde kac yıl kaldığı ve menopoza ne zaman gireceği ongorulebilir. AMH yaptırmadan once, kadın doğum doktoru, anne adayına adetin ilk gunu yumurta sayımı yapar. Yumurta sayısı, hastanın yumurta rezervinin ne durumda olduğunu gosterir. Fakat bu durumun daha ne kadar devam edeceği hakkında bilgi vermez. İşte bu durumda AMH testi devreye girer.

Anne adayı menopoza ne kadar yaklaştığını bu testle anlar. Bu testin yapılma zamanı ile ilgili bir kısıtlama yoktur.

Cunku adet doneminden etkilenmez. Ozetlemek gerekirse bu test, yumurtalık kapasitesi değerlendirilmesinde, erken menopoz ve menopoz tanısında, bir kadının kac yaşında menopoza gireceğinin onceden tespitinde ve tup bebek tedavisinin planlanmasında kullanılır.
[h=2]İstanbul Enfeksiyon Uzmanı uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]