Yon-etmen olmak..İnsan hedefine ulaşmak icin caba sarf eden duşunen bir varlıktır. Once hedef belirler sonra bu hedef icin hazırlık yapar, engelleri ongorur, cozumu tasarlar ve zafere ulaşır. Hangi durumlarda zafer guctur? Kişinin zafere inancını yitirdiği anda…

Yaban arısının ucabilmesi, hicbir fizikci ya da aerodinamik bilimcisinin acıklayabileceği bir eylem değildir. Bunun imkÂnsızlığını bilimin ışığında acıklarlar. Yaban arısı cok şişman ve toparlaktır. 1–2 gr ağırlığın yanında 0.75cm2 lik alana sahip kanatları vardır. Bu kanatlar bu govdeyi ucuramaz. Ama yaban arısı tum bu fiziksel yasaları bilmediği icin ucar…

İş dunyasında kazanmak icin mutlak olan “Bir fark yaratmayı başarmak” tır. Urununuz ne kadar guvenilir dayanıklı ve rakiplerinin bir adım onunde olursa olsun, siz onu sunarken uygun koşulları sağlamadıysanız memnuniyetten soz edilemez.

Kişisel ve Kurumsal anlamda calıştığımız firmalarda, performans artışını izleyebilmek icin uyguladığımız anketlerde cıkan sonuclar, yoneticilerimizi şaşkın ve tedirgin kılabilmektedir. Firmalarda cok guvenilerek pazarlanan bir urun icin yaptırdığımız “Urun beğenilme anketi” icin şu soruyu sorduk. “Bu urunu tekrar almanıza neden olan 3 etken nedir?”

Aldığımız cevaplar şaşırtıcı olsa da etkili pazarlamanın altın kurallarını sunuyordu. Birinci sıra da onlarla temas kuran pazarlama elemanının ses tonu ve konuşma tarzı, ikinci sırada odeme ve faturalandırma işlemleri icin gittikleri muhasebe bolumundeki personelin davranışları ve ucuncu sırada da urunu kendilerine sunan personelin sunum şeklinin onemli olduğu idi. Asıl şaşırtıcı olan urunle ilgili tek cumleye rastlayamayışımızdı.

Bu durum urun sahibi tarafından onceleri yadırgansa da, bu yondeki ongorulerimizle yarattığımız farkındalık sonrasında satışlardaki değişiklik ve kar oranındaki artış, yaptığımız işin doğruluğunu ortaya cıkarmıştır.

İnsanlar artık sadece temel ihtiyaclarını gidermekle yetinmiyor, zevk almak da istiyorlar ve bu sırada yaşadıkları deneyimlere cok onem veriyorlar. Uretilmiş kaliteli bir urunu alırken hic fark edilemeyen kucuk gibi gorunen ayrıntılarla orneğin muhasebe mudurunuzun asık suratıyla yeni siparişlerinizin onu kesilebiliyor.

Kurduğunuz ekibin gucu kazancın ve başarının onunu acan bir anahtar gibidir. Ekibinizin siz olmadan guclu şekilde ayakta durabilmesi icin tek gereken yonetici olarak goz onunde bulunmamanızdır. Kazanc icin ne kadar doğruysa, sağlınız icin de bu durum o kadar doğrudur.

Meslekler arasında yapılan araştırmalarda, sorumluluk almayan meslek gruplarında ortalama yaşam suresi 72 yıl iken, 61 yıl ile işci istihdam eden iş dunyasında yonetici olarak calışanlar bulunmaktadır. Olum nedenleri cok ceşitli olmakla birlikte, her şeyden haberdar olmak ve her şeyi kendilerinin yapması duşuncesiyle calışarak yaşanacak yıllarını tehlikeye attıklarından habersiz yaşamaktalar.

Bu nedenle birlikte calıştığımız kurumlara ilk sunduğumuz duşunce değişikliği, işleri kendilerinin yapması değil uygun bir ekip kurularak yaptırmalarıdır. Bunu başardığımızda oturup birlikte işlerin kendi kendine ne kadar başarılı gittiğini izleriz.

İşlerin kendiliğinden yurumesi icin oluşturduğumuz ekibe verilmesini sağladığımız ilk şey, yoneticinin onlara duyduğu guveni hissetmesini sağlamaktır. Her şey ekip tarafından gorulebilir ve dokunulabilirdir. Yonetici tatile ya da iş gezisine gittiğinde arkasında bir karmaşa ve yurumeyen işler gormek istemiyorsa bunları sağlamanın ilk yolu guvenli bir calışma ortamı ve guven duyan bir ekip yaratmaktır.

Calışanların yapılan işten bi haber olması uzaklaştırılması, onların verimlerini azaltan ve mesai zihniyetiyle robotize eden bir yontemdir. Aksine tum bilgilere ulaşan yapılan işle ilgili ayrıntılı bilgiye sahip calışan sorumluluk almaktan kacınamaz. İşin daha icine girer ve performansını artırmak zorunda hisseder.

Yanınızda calışanları duşunun, kac tanesi kar oranınız hakkında bilgi sahibidir. Boyle birisi ne kadar sorumluluk alabilir. Kendini ne kadar geliştirebilir.

Yapılan yonetici yanlışlarından biriside, “Helikopter yoneticiliği” dir. Oldukca yaygındır. Beklenmeyen anlarda ortaya cıkışı tanımlar. Tıpkı helikopter gibi.

Bazı yoneticiler 2–3 saat sonra doneceklerini soyleyerek dışarı cıkarlar. 20 dk sonra arka kapıdan gelerek calışanların yanlışlarını ararlar. Buna programlandıkları icinde bulurlar. Bir calışanınızda eksiklik yada hata bulmak isterseniz bunu başarırsınız. Cunku calışanları yoneticilerini cok sever ve asla hayal kırıklığına uğramalarını istemez.

Ortalığı toz duman kaplar. Helikopter pervanesinin etkisi. Bu arada gercek bir şikÂyetle karşılaştıklarında birden kaybolurlar tıpkı helikopter gibi. Cunku helikopter gercek bir savaş silahı değildir, sadece goz boyamaya yarar.

Kime sorarsanız sorun, her insan zevk aldığı işte calışmak ister. Zevk almadığı işte calışmak ona bir eziyettir ve asla o işi iyi yapabileceğini duşunmez. Buda başarısızlığı getirir.

İş hayatımızda guclu ve zayıf yonlerimizle mucadele ederiz. Zayıf yanlarımız bizim kısıtlamalarımızdır ve hedefe giderken bizi cekiştirerek yorulmamıza neden olur. Ekip kurmaya calışırken bu zayıf yanları yukleyebileceğimiz akıllı calışanlara gorev verirsek bizde guclu olan tarafımızı daha da ileri itelemiş oluruz. Calışanlar zevk aldıkları işlerle uğraşırsa, bunları kendiliklerinden ve kısa sure de yaparak başarının devamını sağlarlar.

Bir yonetici vizyon sahibi olmalı deriz. Bu cumle artık gunumuzde iyi yoneticinin tanımlamasıdır. En gecerli yontemdir ve gunumuzde genc adayları rahat ortamlarından cıkartacak tek yontemdir. Onları calıştırabilmek icin kazanclarını yada ne kadar buyuk hedefleriniz olduğunu anlatmanız yeterli olmayacaktır. Tum calışmaların bir vizyonla aktarılması motivasyonlarını sağlayacaktır.

Yonetici olarak ilk yapmanız gereken kişisel vizyonunuzu yaratmaktır ki her insanın icinde bu kendine ozel vizyon saklıdır. Muhtemelen ailesel ve cevresel baskılar ile eğitim sistemimizdeki karmaşanın altında ezilip kalan bu vizyon cıkarılıp sunulmayı beklemektedir. Onemli olan bu vizyonu bulup cıkarmaktır.

Biz bu konuda danışanlarımıza şoyle yardımcı oluyoruz. Calıştığınız işten ayrıldığınızda sizinle ilgili neler konuşulmasını isterdiniz. İşte bu konuşulmasını istediğiniz şeyler arasında sizin yaşam vizyonunuz bulunmaktadır.

Hepimizin hatırladığı Walt Disney’in Varyemez Amcası gibi parayla dolu bir havuza gidip atlamak sizi mutlu ediyor olabilir. Hatta havuzda ne kadar boş yer olduğunu duşunmekten uyuyamıyor da olabilirsiniz. Ama bu vizyonla başkalarını etkileyemezsiniz. Bunun icin anlamlı bir vizyona ihtiyac vardır.

Yaptığı işten zevk alan, ozgur olduğunu hisseden, uyumlu bir ekibe ait olduğunu bilen bir calışanla yapabileceklerinizin sınırı yoktur. Gercekten keyifli bir calışma ortamı, eğlenceli ve rahat bir ekip yanlış yapma ozgurluğunun olduğunu bildiğinde bağımsız kararlar alabilme yeteneğine kavuşarak harikalar yaratacaktır.

İşte iyi bir yonetici, bu inancı bu vizyonu tum calışanlarına aşılayabilmelidir. Eğer bunu sağlarsa artık ona ihtiyacta azalacaktır.

Amacınız “Buyuk cınarların olduğu binlerce orman yaratmaksa, insanları bir araya getirmek, planlar ve iş paylaşımını yapmak, arac-gerec sunmak gibi işlerle uğraşma, insanlara temiz bir doğa ozlemini aşıla. Onlar ormanı kendiliklerinden cıkaracaklardır.”

“ustamın eli altında, tıpkı bir pergel gibi ayağım sabit olarak merkez ve cevreyi gozledim. Sonunda yine tıpkı bir pergel gibi yay cizerek, gorgumu artırmak icin diyarlar gezmeye istek duydum.” diyen Mimar Sinan, yaptığı muhteşem yapıtlarının kaynağında taş ocağında gezerken, uzaktan izlediği calışanların dunyanın en gereksiz işi gibi gorunen taş kırma işiyle uğraşırken canlarının cok sıkıldığını ve mutsuz olduklarını gorur. Birisi vardır diğerlerinden farklı gorunen, oda taş kırıyor ve diğerlerinden daha hızlı calışıyor, guneşin kavuran sıcaklığıyla yuzunun kavrulmuşluğunu gulumsemesiyle serinletiyordur. Yaklaşır ve neden bu yorgunluk ve sıcak altında diğerlerinden farklı ve mutlu olduğunu sorar. Cevap onu cok heyecanlandırır ve muhteşem eserlerin cıkmasına neden olur beklide, “Ben guneşin bu kavuran sıcaklığının altında dunyanın en guzel işini yapıyorum, bir caminin inşa edilmesine yardım ediyorum”

Pek cok yonetici calışanlarının yeterince akıllı olduğuna inanmazlar. Onlara gore calışanlar tembel ve sorumluluktan kacan birer korkaktır. İşte ihmal edilen en ince nokta da burasıdır. Fırsat verildiğinde onlardan daha akıllı ve cesur insanların olmadığıdır.

İyi bir vizyonun iki boyutu, anlamı ve vereceği itici gucu olmasıdır. Anlam boyutu yaklaşık değerler verir. İtici guc boyutunda ise, acık ve kesin hedefler, somut ulaşılabilir kavramlar vardır. Bu boyutlardan birinin eksikliğinde vizyon zayıflaşır.

80 li yılların vizyon sahibi bilinc altı uyaranımız Varyemez amcanın vizyonunu hatırlayın. Gozlerinin icinde hep $ işareti ve somut ulaşılabilir bir boyut. Onun vizyonun da para dolu havuzuna her sabah bir atlayış vardı. Bu ona buyuk guc de verirdi. Ama anlam boyutu olmadığı icin en yakın akrabası Donald Duck ı hic harekete gecirmez ve amcasının o havuzu neden hala doldurmaya calıştığına bir anlam veremezdi.

Gunumuzde daha cok para kazanarak hissedarlarına daha fazla kar sağlamaya calışan, ilk amacının cok para kazanılması olan bir şirket icinde gecerlidir. Bu gerekceyi vizyona donuşturen şirket asla calışanlara itici guc veremez.

İş dunyasında buyuyen bir şirket olmak daha cok kazanmak icin ilk gostergeniz “Para kazanmak” olmamalıdır. Paraya ulaşmak her zaman yan urun olmalıdır. Eğer yapmanız gerekenleri eksiksiz olarak yaparsanız paranın gelişini de engelleyemezsiniz. Ancak sadece paraya yonelirseniz, calışanlarınızın bunu hissedebileceği gibi ne yazık ki parada bunu hissederek sizden kacar.

Vizyon yaratabilmek kendi vizyonunuzu oluşturabilmek incecik bir ayrıntıyla kendisini korur. Gercek ile utopya arasındaki denge noktasındadır. Yapılabilirlik sınırlarında olmalıdır.

[h=2]Gaziantep Pratisyen Hekim uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]