19. yuzyıl ve sonrasında toplumlardaki sosyal dokunun değişimi, calışma şartlarının, kişisel rollerin farklılaşması ve ağırlaşması sonucu yorgunluk cok sık duyulan bir şikayet olmaya başlamıştır. Son yıllarda ulkemizde yapılan taramalarda 100 kişiden 55’i cok yorgun olduğunu dile getirmektedir. Bu oran İngiltere icin yaklaşık % 38 gibidir. ABD‘de yapılan calışmalarda yorgunluğun getirdiği ekonomik kayıp yıllık 43 milyar dolar duzeyindedir. Bu değerler, olayın sıklığı ve topluma getirdiği ekonomik kayıpların oldukca onemli duzeylerde olduğunu gostermektedir.
Yorgunluk nedir?
Yorgunluk icin genel anlamda bir tanımlama yapmak zordur. Kişinin gunluk aktivitelerine başlamak icin kendinde yeterli gucu, enerjiyi bulamaması ya da rutin aktivitelerinin bitiminde tukenmişlik hissinin gelişmesi durumudur. Yorgunluk; subjektif, kişinin algılaması ile ilgili bir yakınmadır, bu sebeple kişisel farklılıklar gosterir. Halsizlik, isteksizlik, gucsuzluk, yıpranmışlık, sıkıntı gibi tanımlamalar benzer durumu tanımlamak icin sıklıkla kullanılır. Ancak, bazı hastalar egzersiz esnasındaki nefes darlığını veya bacaklardaki ağrıyı yorgunluk olarak dile getirebilir. Bu durumda tarif edilen yorgunluk bizim sıklıkla kullandığımız tanımın dışında kalp – damar sisteminin hastalığının şikayet bulgusu olabilir. Bu sebeple gucsuzluk, yorgunluk gibi yakınmaların arkasında gercekte anlatılmak istenenin ne olduğu netleştirilmelidir.
Yorgunluk nedenleri nelerdir?
Fizyolojik Yorgunluk: Sağlık durumu normal olan kişilerde stres, yetersiz dinlenme, yetersiz uyku, diyet değişiklikleri veya aşırı aktivite durumunda gorulur. Yaşlı hastalarda bu tip yorgunluk daha sıktır.
Organik Yorgunluk: Bu tip yorgunluk bazı hastalıklarla birlikte gorulur. Orta ve ileri yaş hastalarda en sık karşılaşılan durumdur. Aile hikayesi, tam bir fizik muayene ve yapılan
kan ve goruntuleme ile ilgili tetkikler sonrası nedeninin belirlenip, ilgili hastalığın tedavisi ile yorgunluk ortadan kaldırılabilir.
Psikojenik Yorgunluk: Genel olarak tum yorgunlukların %50'sini oluşturur. En sık depresyonla birliktedir. Herhangi bir yaş gurubunda oluşabilir. Coğunlukla gun icinde azalır. Duygu, duşunce ve stres durumuna paralel olarak şiddeti değişebilir.
Kronik Yorgunluk Sendromu: 19. yuzyılda “Kronik Nervoz Tukenme” olarak tanımlanmıştır. Kronik yorgunluk sendromu buyuk ihtimalle yuzyılımızın yaygın hastalığı olacaktır. Yaşlılarda nadirdir. Yorgunluğu olan hastaların %30'unda organik veya psikolojik sebep bulunmaz. Tanı koyulana dek idiyopatik kronik yorgunluk olarak değerlendirilir. Bu olgularda motivasyon azlığı konsantrasyon yetersizliği, gucsuzluk, irritabilite vardır. Sıklıkla psikomotor yavaşlama vardır.
Yorgunluk bir hastalık mı, yoksa bir hastalık işareti midir?
Yorgunluk coğunlukla bir hastalık bulgusu olmakla birlikte kronik yorgunluk sendromu adı altında hastalığın kendisi de olabilir. Yorgunluk her turlu bakteriyel, viral ya da parazitik enfeksiyonun, kansızlık ve benzeri kan hastalığının, karaciğer ya da bobrek hastalığının, kandaki vitamin ve mineral eksikliklerinin, hormonal hastalıkların, beslenme ve uyku
bozuklukları sonucunda oluşabilir. Ozellikle tiroit hormon yetmezliği, bobrek ustu bezi yetmezliği, buyume hormonu yetmezliği ve hipoglisemi gibi hormonal sebepler erken donemde gozden kacabilir.
Kronik yorgunluk sendromunun tanısı icinse; tam bir klinik değerlendirme sonrası tanımlanamayan devamlı ve tekrarlayan yorgunluğun yeni ve bilinen bir zamanda başlaması, devamlılığı, sosyal ve iş hayatındaki aktivitelerde yavaşlamaya yol acması gerekir. 6 ay uzerinde devam eden durumlarda bu sendrom duşunulmelidir.
Yorgunluk hangi durumlarda masum bir halin otesine gecerek tehlike işareti olabilir?
Yorgunluk yakınması; daha once yaşanılmayan olcude yoğunsa, gunluk aktiviteleri sınırlıyorsa, beraberinde başka yakınmalar mevcutsa, takipte olduğunuz kronik bir hastalığınız mevcutsa ya da aile hikayesi veya vucut yapısı nedeniyle bazı organik hastalıklar acısından risk grubunda bulunuyorsanız ve kendi cabalarınızla gecmiyorsa zaman kaybetmeden bir hekimle goruşmelisiniz. Yakınmanın tehlikeye işaret edip etmediği bazı tıbbi araştırmalar sonucunda netleşecek bir durumdur. Pek cok sinsi seyirli kanserin ilk bulgusu yorgunluk olabilmektedir. Ve bu durumda kilo kaybı, beslenme bozukluğu ve hastalığın tutulma bolgesi ile ilgili pek cok ek yakınma sonradan tabloya eklenebilmektedir.
Yorgunlukla kronik yorgunluk arasındaki farklılıklar nelerdir?
KRONİK YORGUNLUK sendromu surekli ve tekrarlayıcı seyreden, bircok sistemi etkileyen bir hastalığı tanımlamak icin kullanılır. Tek bir sebebi yoktur. Bu hastalığın viral bir enfeksiyon tarafından calışma dengesi bozulan beyin kaynaklı olduğu veya stres ve savunma sisteminde oluşan bozulmanın ve hedef sapmasının icinde olduğu bir durum olduğunu kabul etmeliyiz. Kronik yorgunluğun en ayırt edici ozelliği yatak istirahati ile gecmemesidir. Bu surecin sonucu bitkinliktir.
Kronik yorgunluk sendromunu gosteren belirtiler hangileridir?
Fiziksel Tukenmişlik Bulguları
Başka bir nedene bağlı olmayan, istirahatle gecmeyen, 6 aydan uzun suren, ortalama gunluk aktiviteyi en azından %50 azaltacak derecede, surekli ve tekrarlayıcı fiziksel ve mental bitkinlik hissi.
Gucsuzluk, daha once tolore edilebilen egzersizden sonra oluşan ve 24 saat ya da uzerinde devam eden bir durumdur.
Enerji kaybı
Yıpranma
Hastalıklara karşı daha hassas olma
Baş ağrıları
Bulantı
Kas krampları ve miyalji
Bel ağrıları
Denge kaybı
Sindirim sorunları
Uyku bozuklukları
Cabuk yorulma
Hafif ateş, uşume
Boğaz ağrısı
Boyunda ağrılı lenf bezleri
Acıklanamayan genelleşmiş kas zayıflığı
Kaslarda katılaşma
Gecici eklem ağrıları
Farenjit
Bazı hastalarda gribal enfeksiyon benzeri durumlar
Duygusal Tukenmişlik Bulguları
Işıktan rahatsızlık
Duşunmede zorluk
Goz onunde beneklerin ucuştuğu hissi
Depresyon
Umutsuzluk, unutkanlık
Evde, işte gerginlik- tartışma artışı
Kızgınlık
Net gorememe
Huzursuzluk, sabırsızlık
Nezaket, saygı gibi pozitif bulgularda azalma
Zihinsel Tukenmişlik Bulguları
Doyumsuzluk
İşi bırakma
Kendine ve işine karşı negatif yaklaşım
Hafıza problemleri
İşi savsaklama
Kronik yorgunluk daha cok kimlerde gorulur?
Kronik yorgunluk sendromu A tipi agresif dediğimiz hırslı, titiz, mukemmeliyetci, cabuk sinirlenen, tez canlı kişilik yapılarında daha cok gorulur. Kentsel yaşam ve calışma yoğunluğunun sonucu olarak bu toplumun bireylerinde daha sıktır. Doktorlar ve diğer yardımcı sağlık calışanlarında, yonetici kadrosunda calışanlarda, ekonomi alanında calışanlarda daha yoğun gorulur. Kadın cinsiyetİ erkeklerden daha fazla risk altındadır.
Kronik yorgunluğun giderilmesi icin yapılması gerekenler nelerdir?
Kronik Yorgunluk Sendromunun tanı amaclı kan testleri yoktur.
Tedavi planı:
- Tatil
- Egzersiz (kas gevşemesine yardımcı, hafif egzersizler)
- Gunluk istirahat surelerini uzatma
- İlac
- Vitaminler (gunluk ihtiyaca gore)
- Psikoterapi (hayat tarzı değişikliği)
Yorgunluğa neden olan sağlık sorunları neler olabilir?
1- Kan hastalıkları: kansızlık ceşitleri, kan kanserleri
2- Kalp ve dolaşım sistemi hastalıkları: koroner kalp hastalığı, kalp yetmezlikleri, kalp ritim bozuklukları, kapak hastalıkları, periferik atar ve toplardamar problemleri
3- Solunum sistemi bozuklukları: uyku –apne sendromu, astım, KOAH gibi hastalıklar, akciğer kanserleri
4- Sindirim sistemi hastalıkları:mide-bağırsak kanamaları, iltihabi bağırsak hastalıkları, karaciğer yetmezliği(siroz), hepatitler, kanserler
5- Bobrek yetmezlikleri ve idrar yollarının bobreğin iltihabi ve kotu huylu hastalıkları
6- Hormonal hastalıklar: tiroit hormonu yetmezliği, bobrekustu bezi yetmezliği, şeker dengesizliği (tip2 diyabet, hipoglisemi), buyume hormonu yetmezliği, ostrojen- testesteron hormonlarında dengesizlik
7- Norolojik hastalıklar
8- Vitamin – mineral yetersizlikleri: B12, D vitamini yetersizliği gibi
9- Enfeksiyon hastalıkları
Kişinin yorgunluğunun kaynağını anlamaya yarayan tahliller hangileridir?
Yorgunluğu olan hastada yapılacak tetkikler:
Kan sayımı, sedimentasyon
Karaciğer fonksiyon testleri
Bobrek fonksiyon testleri
Kan şekeri, tiroit hormonları
Kandaki vitamin, mineral ve elektrolit duzeyleri6
Ek yakınmalarla ve muayene bulguları ile karar verilecek goruntuleme yontemleri
Alkol ve sigaranın yorgunluk uzerinde ne gibi etkileri vardır? İzin verilen dozların uzerinde alkol alımı karaciğeri yoracağından, sinir sistemini olumsuz etkileyeceğinden, bazı vitaminlerin (folik asit gibi) kan duzeyini duşureceğinden ve şeker dengesini olumsuz etkileyeceğinden yorgunluğa yol acabilir.
Sigara kullanımı yarattığı hava yolu kasılması ve yıpranmasından dolayı, solunumla alınan oksijen miktarını azaltır. Boylelikle dokuların yeterli oksijenlenmesi bozulur. Ortaya cıkan serbest radikaller ve benzeri maddeler doku yaşlanmasına ve yorgunluğa neden olur.
Her iki madde de uzun vadede kalp damar hastalığı sebebi olduğundan diğer onemli bir yorgunluk nedeni de bu durumdur.
Beslenme şekli yorgunluk nedeni olabilir mi? Kendini yorgun hissedenler nasıl beslenmelidir?
Beslenme şekli yorgunluk sebebi olabilir. Et ve kuru baklagilden fakir bir beslenme demir ve vitamin B12 eksikliği nedeni ile kansızlığa dolayısıyla yorgunluğa neden olabilir. Yoğun yağlı ve karbonhidratlı beslenme şekli hipoglisemiye, diyabete eğilim yaratacağından ve kilo fazlası oluşturacağından yorgunluk yaratabilir. Meyve ve sebzeden fakir beslenme folik asit, c vitamini, potasyum gibi pek cok mineral, vitamin eksiğine neden olabilir.
Sıvı alımımızın yeterli ve dengeli olması oldukca onemlidir. Kafein ve cay tuketimine dikkat edilmelidir. Bu iceceklerin her birinin gunde 2 - 3 fincandan fazla tuketimi yorgunluk nedeni olabilir.
Her gıda grubunun dengeli alımı beslenmeden kaynaklanacak yorgunluğun onune gececektir. Dengesiz beslenme ile sıkı diyetler oldukca onemli bir yorgunluk nedenidir.
Kendini yorgun hisseden kişiler gun icinde neler yapmalıdır?
Yorgunluğu olan insanlar:
- Dengeli beslenmeli, fazla kilolarından kurtulmalı
- Yaşamlarını tekduzelikten cıkaracak uğraşlar edinmeli
- Her sabah 10 - 15 dakika kas gevşetici egzersizler yapmalı
- Uyku ritmine dikkat etmeli, gunluk tempolarını duşurmeli
- Tatil fırsatlarını değerlendirmeli
- İş yerinde iş yukunu paylaşmaya yonelik calışmalar yapmalı
- Organik nedenler olabileceği ihtimaline yonelik hekim desteği alınmalıdır.

[h=2]İstanbul Dahiliye uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]