Yoldaşım olan sigaraya mektupYoldaşım sigaraya son mektup…
Sigara icmek keyiflidir, sigara neşe verir, sigara mutluluk verir, sigara her zaman yanımızdadır. Şahsen ben ilk onunla ergenliğe bastım, belki de o anlardaki en onemli ve tek şahidim o. İlk onunla mahremiyetimi sakladım, onunla guldum, onunla huzunlendim. İlk seks deneyimimden sonra oluşan mutluluğu ve heyecanı onunla paylaştım. İlk kez derslerden kotu not aldığımda, ilk sarhoş olduğumda, ilk sevdiğimi kaybettiğimde o vardı yanımda diyebilirim herhalde. Sigara her ortamda hep hazır ve nazır, usulca alev alev yanarak bizi dinlerdi.
Mutluluk parayla satın alınmaz diyenlere inat, uc beş liraya 20 tane mutluluk cubuğu alırdım. Beni mutlu etmek icin bu yirmi tane sigara kendini yaka yaka feda ederdi, her seferinde buyuk bir ictenlikle beni mutlu edebilmek icin alev alev yanardı ve bundan dolayı da bir kere itiraz ettiğini gormedim. İlk başlarda pis zehir gibi bir tat bıraksa da dilimde sonra oksuruklerle başlayan boğaz şikÂyetlerimi surdurse de ustum başım her gun pis koksa da alıştırdı kerata kendine ve artık ben onu oyle kabul etmeye, sevmeye alışmıştım. Kim dort dortluk ki? Eşimin bile kac tane kotu tarafı var.
İnsanoğlu neye alışmıyor ki? Her ortama adapte olan tek canlı insan. Şunu cok iyi anladım istediğimiz bir şeyleri elde edebilmek icin elimizdeki bircok şeyi de terk etmeyi ve feda etmeyi bilmemiz gerekiyor. Yani hem borek, corek, tatlı, kızartma yiyelim hem de zayıf, fit kalalım diye bir şey yok. Sigara hic bana pis kanserli yuzunu direk gostermedi hep bir maske takardı. Bilimsel olarak ne kadar zararlı olduğunu biliyordum ama o maske beni de mutlu ediyordu. Belki de sigarayı maskesiz gormek istemediğimden hep bir bahanem oluyordu onu icmek icin. Maskenin sloganı “gulumse ve beni icine cek”. Yıllar yıllar sonra foyası meydana cıkıyor meretin… Benim gibiler bizim yuzumuze gulenlerin gercek hislerini fark etmemişlerdir. Yuzumuze guleni dost sandık taaki uzerimizdeki postu alana dek. Zaten o zaman ne uzerimizdeki post ne de yureğimizdeki dost bize kalmıştı.
Yıllar gecti ben hep sigarayı icime cektim. Dumanını ciğerlerime aldım. Gunde bir paket yetmez dedim, iki pakete cıkardım. Cunku ne kadar cok icime cekersem, o kadar mutlu ve huzurlu oluyordum. 24 yıllık bir icici olarak hesap makinemi yanıma aldım ve şimdiye kadar kac tane sigara ictiğimi hesapladım. Once 24 yılı, yılda12 olduğundan 12’yle carptım sonra cıkan sonucu ayın 30 gunu sigara ictiğimden 30’la carptım cıkan sonucu gunde iki paket sigara ictiğimden 2’yle carptım cıkan sonuc: 17.280 adet paketti. Her pakette 20 sigara olduğuna gore: 691.200 adet sigara ediyor. Gunde uc paket sigar ictiğim gunleri de hesaplarsak şimdiye kadar bir milyona yakın sigara icmişim. Bu minik ciğer bir milyon sigara dumanını icine cekmiş. İnanamadım kendime ciğerlerime bunu nasıl yaptığıma inanamadım. Bu demek oluyor ki ben bir milyon kerenin coğunda sıkıntı-keder-ofke hissetmişim ve her defasında da bu sıkıntılar gitsin diye sigara tutturmuşum ve her defasında o sıkıntıyı meğerse rafa kaldırmışım yani kendimi kandırmışım. Şimdi kucağımda nur topu gibi bir hastalık ve birikmiş sıkıntılar. En kotusu de ne bilir musunuz? Kaybettiğim yıllar. Eğer ben bu sigarayı on yıl once bıraksaydım daha doğrusu sorunlarımla on yıl once yuzleşebilme cesareti gosterebilseydim şimdi huzurlu sağlıklı bir kişi olabilirdim.
Nerede kalmıştık evet, tabi bu 24.480 paket sigaranın da bir maliyeti var kimse kimseye sigara hibe etmiyor yani bir daire fiyatını da sigara firmalarına hibe etmişim. Ben ki emeği ile calışan ve alın terini doke doke calışan bir kişi olarak hic tanımadığım ve zamanla beni zehirleyen, cocuklarıma bağımlı bir kişi orneği olmamı sağlayan sigara firmalarına bir daire hibe ettğimi oğrendiğimde kendime kızmaya başladım. Ama o sigara ictiğim yıllarda maddi durumum ne kadar bozulsa da aramızdaki ilişki her defasında maddi krizi atlatır atlatmaz yine cok daha buyuk bir ozlemle daha sıkı fıkı olduk. Yıllar geciyordu, ben sigarayla artık kanka olmuştum ve artık onunla yatıp onunla kalkıyordum. O benim sırdaşım, kankam, sevgilim, dostum olmuştu. Ben de o dostluğa karşı cok durusttum ve ona hep cok sadık kaldım. Sevgilimin doğum gununu veya cocuklarımın bazen hal hatırını sormadığım gunler nadir de olsa oluyordu ama sigaramın sabah akşam en az 20 kere hal hatırını sorar, icime cekerdim. Sigaramın markasını 20 yıldır bir kere değiştirdim. İnanın evlendiğim kişiye bile bu kadar durust olmamışımdır. Tamam, eşimi de hic aldatmadım ama illa ki gozum birilerine kaymıştır. Ama konu benim sigarama ve markasına gelince; diğer marka sigaraları bırakın ağzıma elime bile almamışımdır. Hem de her an başka sigaraları cok rahat uc beş kuruşa, her bufeden satın alma ihtimalim olmasına rağmen.
Boyle uzun yıllar hep beraber gecirdik. Ben evlendim cocuklarım oldu, birkac defa ekonomik kriz gecirdim, sevdiklerimi kaybettim, birkac kez iş değiştirdim ve orta yaşı da gecip bu yaşa geldik. Bu yaşa kadar bir sigaram, bir de ailem benimle kaldı. Dedim ya, yıllar yıllar gecti bir baktım ki benim oksuruklerim coğalmış, boğazım kızarmış ve cocuklarım buyumuş. Cocuklarımda babasını yani beni bircok kere sigara icme diye ikaz etmekten yorulmuş beni kendi haline bırakmışlardı. Ama serde inatcılık, birde sigaraya karşı iradesizlik olunca cocuklarda mırıldanmaları bıraktılar. Tabi cocuklar cıvıl cıvıl koşuyorlar, bir oğlum var Allah bağışlasın 17 yaşında, kızımda 15 yaşında. Cok enerjikler maşallah.
Cok iyi hatırlıyorum o gun ailece parka gidelim dedik ve arabayla İstanbul’un ortasında yeşile hasret yaşadığımızdan guzel buyuk bir ormana gittik. Mangalımızı, topumuzu aldık ve ağacların altında pufur pufur esen ruzgÂrın eşliğinde pikniğin tadını cıkartıyorduk. Cocuklar “Hadi baba gel hep beraber yakar top oynayalım” dedi. Bende cocukları kırmayayım dedim ve oynamaya başladık. Abartmıyorum uc veya dorduncu dakika sonra benim nefesim kesilmiş, yuzum kızarmış, kalbim yerinden cıkacak gibi atmaya başlamıştı. Ben musaade isteyip kenarda onları izlemeye başladım. Ben ki; amator ligde 3 yıl boyuca futbol oynamış birisiyim. Sandalyede oturup sigarayı elime alıp temiz havada bir sigara tuttureyim dedim. Tam sigarayı elime alıp yakacaktım ki, bir de ne goreyim? Bizim hanımın babası cocuklarla yakar top oynuyor. İcimden gulumsedim ve ekledim, “Ya baba sen kim top oynamak kim?” diyerek sigaramı yakıp yavaş yavaş keyifle tutturmeye başladım. Ben derin nefes cektikce kayınpeder oynamaya devam ediyordu, bende peş peşe sinirimden şaşkınlıkla sigara icip onları izlemeye devam ettim. Bir ara oğlum Mert; “Ben yoruldum” diyerek yanıma geldiğinde oğlumun; “Baba ne yaptın” sorusuyla irkildim. Ben de; “Oğlum ne oldu ne yapmışım ki?” demeden onumdeki sigara izmaritlerini gosterdi. Saydım tam 6 tane icmişim. Her biri 7 veya 8 dakika olsa ortalama 50 dakikadır kayınpeder oynuyor ve ben onları seyrettiğimi fark ettim. Kayınpederi soruyorsanız? O 59 yaşında ve hic sigara icmemiş. Oyundan sonra kayınpeder yanıma gelip; “bu cocuklarda iş yok, hemen yoruluyor” dediğini duyduğumda bende tum sinir sistemi koptu. Allah’tan yanımda sigara vardı da stres olmadan sinirimi bastırdım.
Yaşlandığımı, hayat arkadaşımın iki yıl once doğum gunumde aldığı hediyeden anladım. Horlamaya karşı maske. Meğerse yıllardan beri benim horlamam varmış, bu yıl artık dayanamadığından, hem kendi hem de benim sağlığım icin, bu hediyeyi cocuklarla oy birliği yaparak almış. İcimden ve hatta sesli olarak; ”Hadi canım, ben horlamıyorum horlasam da bir iki dakika horlarım sonra mışıl mışıl bir bebek gibi yatarım” diyerek sitem ettim. Haksız mıyım ama insanın hayat arkadaşı birkac dakikalık horlama icin doğum gunu hediyesi olarak boyle bir şey alır mı? Demeye kalmadan, sen yeni aldığımız videoya dun gece uc bucuk saatlik horlamamı gorsel bir şekilde videoya cek ve ispat olarak doğum gunumde goster. Valla korkulur! Videoyu seyrettiğimde, bu nasıl bir horlama Yarabbi ben bile şaşırdım hani buyuk siyasi veya iş adamı olsam dublaj, fotomontaj diyeceğim ama değil. Ben bile bu videoya 2 dakika dayanabildim hemen kapattırdım. Neyse ki bu stresin ustune hemen sağ olsun bir sigara daha ictim ve bu olayı da hızlıca unuttum. Neyse, en onemlilerden bir tanesi de o doğum gunu gecesi yatakta meydana geldi. Ben eşimle birlikte olmak isterken o istemiyordu. Ben istedim o başım ağrıyor dedi; ben istedim o istemiyorum dedi. Neyse zar zor ikna ederek ilişkiye girecektim ki daha yolun başında sevgili seks organım beni yarı yolda bıraktı. Eşime rezil olduğumu mu hatırlayayım, kendime olan guvensizliğimi mi anlatayım bilemiyorum. O gun sabaha kadar uyumadım doktora gittim bir suru tahlil. Sonuc olarak: ‘Kanka’ olarak bildiğim sigaranın yıllardan beri vucudumda yarattığı tahribatın urunuymuş. Valla yıllardan beri meğerse koynumda yılan beslemişim. Sen hem beni nefes nefese bırak, hem cinselliğimden duşur, hem horlattır, hem cocuklarımın nezdinde iradesiz goster… “Yok bu kadarını da kaldıramamam” dedim ve sabaha kadar hic uyumadan nasıl sigaradan ayrılacağımı duşundum, bırakıp bırakmamak arasında kaldım. Ama yinede bir şans daha vereyim diyerek sigara bırakmayı erteledim. Oyle bakmayın bana, kolay olmuyor yıllarca beraber olduğun şeyi bırakmak. İnsan aylarca beslediği kediden bile birkac gun ayrıldığında uzuluyor kaldı ki 24 yıldan beri her şeyimi bilen sigaradan ayrılmak cok zor…
Ertesi gun bu duşuncelerle boğuşuyordum ve işlerin de yoğun olmadığını fırsat bilerek, işten erken cıkıp eve geldim. Kapıdan girer girmez balkondan cocukların sesini duydum. Bende sessizce balkona doğru yaklaşıp surpriz yapmak istedim. Balkon kapısını acıp; “Selam gencler” dememle kızım ve oğlumun pufur pufur sigara ictiğini gormem bir oldu. Beni gorduklerinde telaş yapıp sigaraları sondurseler de; başaramadılar. Tam bağıracağım sırada yıllarca oğlumun ve kızımın bana “baba sigara dumanından rahatsız oluyoruz, lutfen icme, cok pis kokuyorsun, seni opmek istiyoruz ama cok kotu kokuyorsun” demelerini hatırladım. Ve bir şey diyemeden boynu bukuk, mahcup bir şekilde balkondan ayrıldım. Bu olay artık bardağı taşıran son damla olmuştu herhalde bundan sonraki kotu haberin, bir baş ağrısıyla doktora gittiğimde doktorun bana boğaz veya akciğer kanseri olduğumu soylemesi olacağını duşunmeye başlamıştım ki ben bunu kaldıramazdım. Daha yaşayacak cok guzel gunlerim vardı. Ben niye calıştım ki onca yıl? Orta yaşlılığımı ve yaşlılığımı gorebilmek, her yeri gezmek ve torunlarımla vakit gecirmek icin. Ya bu sinyalleri değerlendirip sigarayla olan ilişkimi sonlandıracaktım; ya da kendi sonumu kendim hazırlayıp işkenceyle olumu surpriz saymayacaktım. Sigara paketini elime alıp butun gucumle buruşturup cop kutusuna attım. İlk bir saat cok iyiydi ama ileriki saatlerde sigaraya karşı olan aşk hasretle yoğrulup beni strese soktu ve icimde sigaraya karşı muthiş bir ozlem belirmeye başladı.
Neler denemedim ki o gunden o ozel gune kadar. Tam tamına 6 ay boyunca her turlu sigara bırakma tekniği denememe rağmen bir turlu ilişkimizi sonlandıramadım. En son Hipnozla sigarayı bırakma seanslarına katıldım. Terapist bey beni kırmızı koltuğa yatırıp gozlerimi kapatırdı ve beni derinlere, derinlere gotururdu. Her saniye daha derine surukleniyordum sanki harikalar diyarındaydım. Ve ben size şimdiye kadar sigarayla ilgili ne anlattıysam onun aynısını bana farklı bir bakış acısından, yani gercek olan tarafıyla maskesiz yaşattırdı. Uyandığımda kendimi kotu hissettim. Cunku yıllardan beri stresimi yenmesi icin ictiğim sigaramın aslında icimdeki heyecanı, sevgiyi, azmi bastırdığını ve beni pasifize ettiğini anladım. Meğerse sigara, neşeli, keyifli değil; neşeli, keyifli gunlerimi bastıran ve benim onları yaşamam icin durtulerimi baskılayan zalim bir kalleşmiş. Takke duştu kel gorundu. İnanın birkac seans sonra onun gercek yuzunu daha net gordum. 2 yıl oldu o pis hayat arkadaşımdan ayrılalı. Meğer hayat onsuz ne kadar da rahat, sevişmek ne kadar keyifli, koşmak ne kadar guzel, yemeklerin tadı ne kadar farklı ve sabah kalktığımda tenim ne kadar guzel kokuyormuş. Doğum gunlerimde artık daha guzel ve ateşli hediyeler alıyor ve veriyorum.
Hayata değil umuda gozlerini yummanız dileğiyle…
Sevgilerimle.
[h=2]İstanbul Pedagog uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Yoldaşım olan sigaraya mektup
Sağlık0 Mesaj
●39 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Yoldaşım olan sigaraya mektup