İnsanlar icinde “etil alkol” bulunduran icecekleri keyif verici ve stres azaltıcı bir icecek olarak yuzyıllardır tuketmektedir. Tuketim oranları ulkelere gore değişmekle birlikte coğu ulkede sağlık sorunlarına yol acacak kadar icildiği de bir gercektir. Yoğun alkol icimi başta karaciğer ve beyin olmak uzere bir cok onemli organda geri dondurulmesi cok zor hasarlar oluşturmaktadır. Sağlık sorunlarından başka; adli -yasal sorunlar, ailenin ihmali ve şiddet davranışları, işyeri sorunları, ekonomik sorunlar vb bir dizi sorunun daha ortaya cıkması neredeyse kacınılmazdır. Psikiyatrik acıdan baktığımızda alkol alımının suresine ve yoğunluğuna gore ortaya cıkan klinik belirtiler değişebilir. Bazen olduğu gibi; bir sıkıntı durumunda, bir kutlamada ya da bir duğunde kısa sure icinde yoğun alkol alınması alkol zehirlenmelerine yol acabilir.

Bu kişiler ayakta durmakta ve yurumekte zorlanır, konuşmaları anlaşılmaz olabilir, kufur ve hakaret icerebilir. Ayrıca duşmeler, kavgalar, yaralanmalar olabilir, hatta ani karın ağrısıyla kendini belli eden pankreas iltihabı gelişebilir. Bu kişinin tedavisi kanındaki alkol oranının guvenli bir şekilde azaltılması icin, guvenli ortama alınması, gerekliyse damardan sıvı verilmesi, kalp atım sayısının ve tansiyonunun olculmesi, kusma riski varsa nefes borusuna kusmuk kacmaması icin yan yatırılması gerekir. Koma durumu varsa, uyandırılamıyorsa, sozlu iletişim kurulamıyorsa o kişi acil servise kaldırılmalıdır. Uzun yıllar alkol icen kişilerde; dalgınlık, unutkanlık, saldırganlık, suclayıcılık, şuphecilik, kıskanclık, uyku ve iştah sorunları ortaya cıkabilir. Alkol kullanımına bağlı yıllar icinde gelişen; ekonomik zarar gorme, boşanmalar, aile bireylerince dışlanma, yalnızlaşma ve terk edilme, bunlar sonucunda da cevreye karşı saldırganlık ya da depresyon ve intihar girişimleri gorulebilmektedir.

Tedavinin başarılı olmasınin ilk şartı; alkolden hem bedensel, hem ekonomik, hem ailesel, hem de sosyal acıdan zarar goren kişinin bunların farkında olması ve kurtulmak istemesidir. Yakınlarının tehdit ve zorlamalarıyla tedavi ortamına gonulsuz / zorla getirilmiş kişilerin tedavisi yuz guldurucu sonuclar vermemekte, tedavi ortamından cıkar cıkmaz alkol alımına başlamaktadırlar. Bu tip cıkmaz sokakta kalınma durumlarında; aile bireyleri tutumlarını netleştirmeli, kararlı olmalı, iyi niyetlerinin kotuye kullanılmasına kapı acmamalı, net ifadelerle kendi duşuncelerini ifade etmeliler. Sonuc olarak; aile ve arkadaş cevresinin tutumu da tedavi surecinin olumlu ya da olumsuz sonuclanmasına katkı yapmaktadır diyebiliriz. Tedavide ceşitli yontemler ve ceşitli ilaclar kullanılmaktadır. Alkol almanın arka planında depresyon, bipolar bozukluk, sosyal kaygı bozukluğu, yeme bozukluğu, uyku bozukluğu vb hastalıklar varsa oncelikle bunlara yonelik tedavi duzenlenir. Tansiyon yuksekliği, kalp-damar hastalığı, şeker hastalığı, şişmanlık, solunum problemi, karaciğer yetmezliği, epilepsi vb bedensel sorunlar varsa, hastanın ilgili bolumlerce muayenesi ve tedavisi istenir. Alkol ozlemini azaltan ilaclar, yoğun icmeyi onleyen ilaclar ve alkolle beraber alındığında rahatsızlık veren ilaclar tedavilerde sık kullanılmaktadır. Sporla yada bir hobiyle meşgul olmak, cevre ve yaşam tarzı değişikliği yapmak gibi cabalar da faydalı sonuclar doğurabilir.

[h=2]Antalya Psikiyatri uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]