Yıldızların omurlerini tamamladıkları zaman supernova adı verilen gorkemli patlamalarla yok olduklarını biliyoruz. Yine de bu olayı gozlemlemek oldukca zor, uzayın sonsuzluğunda bir yıldızın son anlarını yakalama ihtimali oldukca duşuk.
Kumelenmiş olan galaksilerin de yardımıyla uluslararası bir ekip, uzayın derinliklerinde gercekleşen bir supernovanın yaydığı parlak ışıkları uc defa olcumleyebilmeyi başardı. Bu gozlemlerden gelen bilgiler, yıldızların sonu ile ilgili teorileri de test etmeye yarayacak.
Teleskopların bile goremeyeceği uzaklıkta bir supernova
Yıldızın kendisi gezegenimize oldukca uzakta bulunuyor. Herhangi bir teleskopla goruntuleyemeyeceğimiz mesafede, 11,5 milyar ışık yılı uzaklıktaki bu yıldızın son ışıkları da gezegenimize olan yolculuğunu tamamlarken, yıldızın ışıklarını diğer tum galaksilerin ışıklarından ayırmak da zorlu bir meydan okuma oldu.
Yıldızın ışıklarını ayırabildiğinde ise bilim insanları, bu gok cisminin nasıl “yaşadığını ve olduğunu” ortaya cıkarmayı başardı. Yercekimindeki dalgalanmalardan dolayı gelen ışıktaki alışılmışın dışında bukulmeler ve kaymalar, supernovanın varlığını ortaya cıkarmayı başardı. Einstein gecişi adı verilen bu konfigurasyon, yıldızın yaşamı hakkında bilgiler ortaya cıkardı.
Sekiz gun boyunca incelenen parlamalar ve ışık değişimleri, supernovanın bir haftada ciddi şekilde soğuduğunu gosterdi. Bu da ileride yıldızların nasıl sğpernovalara donuştuğunu tam olarak kestirebilmemizi sağlayacak bir gelişme olarak gosteriliyor.
Araştırmacılara gore bu yıldız, patlamadan once bizim Guneş ’imizin 530 katı hacme ulaşmıştı. Yıldızlar, nukleer yakıtları bittiğinde once oldukca genişler, sonrasında da hızla kendi cekirdeklerine doğru coker. Bu cokuşun ardından da dev bir nukleer patlama olan supernova ile omurlerini tamamlar. Yeni gozlem sayesinde bu surec cok daha detaylı şekilde incelenebilecek.
Calışma, Nature dergisinde yayımlandı.