Tesla, 2012 yılında Model S ile birlikte geliştirdiği şarj konektorunu tescilleyerek kendi standardını oluşturdu. Şirket, bugun yaptığı acıklamada Kuzey Amerika Şarj Standardı (NACS) adını verdiği konektor tasarımının diğer şirketler tarafından da kullanılması icin tavsiyede bulundu.
[h=2]Tesla, şirketleri NACS konektor tasarımını kullanmaya davet ediyor[/h] Şirket yetkilileri, yaklaşık 10 yıldır kullanılan konekorun toplam 32 milyar kilometreye eş şarj dongusunden sonra kendini kanıtladığının altını cizdi. Tesla’nın Kuzey Amerika pazarında en cok elektrikli arac satan şirket olduğunu belirtmekte fayda var.
Gectiğimiz gunlerde tescillenen tasarım, CCS Combo gibi konektor tasarımları yerine kullanılabilecek. Konu hakkında acıklama yapan şirket, “Dunyanın surdurulebilir enerjiye gecişini hızlandırma misyonumuzu yerine getirmek icin bugun EV konektor tasarımımızı dunyaya acıyoruz. Şarj şebekesi operatorlerini ve arac ureticilerini, şimdi Kuzey Amerika olarak adlandırılan Tesla şarj konektorunu ve şarj portunu yerleştirmeye davet ediyoruz.” ifadelerine yer verdi.
Tesla’nın şarj standardı, “tek bir ince paket” kullanarak AC şarjı (tek fazlı) ve DC hızlı şarj icin tasarlandı. Şirket, DC guc cıkışının, Kombine Şarj Sistemi (CCS) durumundan iki kat daha fazla olan 1 MW’a kadar guce ulaşabileceğini resmen acıkladı.
Geliştirilen standardın iki farklı konfigurasyonu olduğu biliniyor. Şirketin geriye donuk uyumluluk ile ilgili acıklaması ise şu şekilde:
“Kuzey Amerika Şarj Standardı hem 500V nominal konfigurasyonda hem de 1,000V nominal konfigurasyonda mevcuttur. 1.000V versiyonu mekanik olarak geriye donuk uyumludur (yani 500V girişler 1.000V konektorlerle ve 500V konektorler 1.000V girişlerle eşleşebilir).”
NACS konektor tasarımında maksimum akım değeri acıklanmadı. Şirketin acıklamasına gore, otomobil ureticileri belirli sıcaklık limitleri dahilinde istediği akım değeriyle şarj imkanı sunabilecek.
Tesla, konektorun hareketli parcası olmadığını, CCS konektorlerinden yarım boyutta ve iki kat daha guclu olduğunu belirtiyor.
Siz bu konu hakkında ne duşunuyorsunuz? Fikirlerinizi yorumlar kısmında bizlerle paylaşabilirsiniz.