Vokal kord lokokeratozu, erişkin laringeal papillom ve kronik hipertrofik larenjit ile birlikte laringeal prekanseroz lezyonlar olarak kabul edilmektedir. Lokokeratoz klinik bir tanımlamadır. Anormal epitelyal hipertrofi veya displazi nedeniyle oluşan vokal fold epitelyal ya da keratotik tabakasında bir artışı ifade eder. Lezyon vokal foldun bir bolumunde ya da tamamında gorulebilir, derinliği cok farklı olabilir. Tıbbi hikaye, etioloji, neden ve tutulum derinlikleri farklı olduğundan tedavi ve prognozları da farklılık gosterir. Ma ve arkadaşlarının bir yıl icerisinde tedavi edilen 360 lokokeratoz hastası iceren serleri ile ilgili veriler şu şekildedir:
332 erkek, 28 kadın hasta
Yaş aralığı 18-78 (ortalama 48)
Semptomlar: Ses kısıklığı %91, yabancı cisim hissi %9; suresi 1-36 ay
60 olgu bilateral, 29 olguda yerleşim on komissurde
21 olgu konservatif tedavi (fonasyon kısıtlaması, oral antiinflamatuar ajanlar, oral antiasitler ve budenoside), takip aylık olarak lezyon ortadan kalkana kadar uygulanmıştır.
339 hasta cerrahi ile tedavi edilmiştir; asıl lezyonun karşısında yer alan lokokeratoz icin submukozal kordektomi, tip II ve III sulkus ile birlikte olan lokokeratozlar icin mukozal dilimleme ve tarama, bilinen bir nedene bağlu olmayan lokokeratozlar icin parsiyel subligamental veya transmuskuler kordektomi uygulanmıştır. Takip ilk yıl her ay, ikinci yıl iki ayda bir yapılmıştır.
Hikaye, video goruntu ve mikroskopik morfolojilerine gore lezyonlar 4 gruba ayrılmıştır:
Tip I – inflamatuar lokoplaki (#21, %6): Bilateral, beyaz membran benzeri gorunum, 2 hafta – 2 ay arası hikaye; USYE, aşırı oksuruk, aşırı alkol kullanımı, sesin aşırı kullanımı, ani başlangıclı ve belirgin ses kısıklığı ile birlikte. Yaklaşık 2 aylık konservatif tedavi ile belirtiler belirgin şekilde duzelir.
Tip II – friksiyonel polip (#76, %21): Polibin karşısındaki kordda unilateral, sınırlı, lokal mukozal kalınlaşma ile karakterize.
Tip III – sulkus vokalis (#68, %19): Aynı yonde bulunan tip II veya III sulkus vokalis ile birlikte. Bu vokal fold uzerinde değişik derinlik ve uzunlukta yarıklar vardır ve lezyonların tabanı yarığın dibinden verrukoz, anguler veya eğimli olarak cıkar.
Tip IV – basit lokokeratoz (#195, %54): Mukozaya sınırlı olabilir ya da submukozaya uzanabilir. Yama gibi, verrukoz veya papiller olabilir. Sınırlı olabilir veya tum kordu tutabilir.
Tip I lezyonu olan olguların tamamı 2 ay icerisinde konservatif yontemle iyileşmiştir.
Tip II lezyonlara submukozal rezeksiyon yapılmıştır, tip III lezyonlara mukozal dilimleme tedavisi uygulanmıştır. Tip IV lezyonların 162’sine subligamental, 33’une transmuskuler kordektomi uygulanmıştır. 31 olguya 3-12 ay sonra tekrar cerrahi uygulanmıştır. Tek cerrahi ile kur oranı %91’dir. Tum olgularda kanser gorulme oranı (22/360) %6,1; cerrahi olan olgularda (22/339) %6,5; tip I-III lezyonlarda %0, tip IV lezyonlarda (22/195) %11’dir.
Tip II ve III lezyonların cerrahisi sonrası bir ay kadar suren mukoza konjesyonu, iki ay kadar suren psodomembranoz materyal izlenmiştir. Mukozal dalga hareketinin en iyi haline donmesi yaklaşık 2 ay almıştır. Tip IV lezyonların son halini alması 6 ay kadar surebilmektedir.
Patolojik spesimenler WHO intraepitelial vokal kord lezyonları sınıflamasına gore değerlendirildiğinde, ilk cerrahi sonrası, olguların %20’sinde basit hiperplazi, %42’sinde hafif displazi, %29’unda orta derecede displazi, %7’sinde ağır displazi ve %3’unde carcinoma in situ belirlenmiştir. Ağır displazi bulunan olguların yarıdan fazlası (13/22) ikinci cerrahi sonrası yassı hucreli karsinom tanısı almıştır.
[h=2]Ankara Kulak Burun Boğaz uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Vokal kord lokokeratozu – klinik sınıflaması ve tedavisi
Sağlık0 Mesaj
●52 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Vokal kord lokokeratozu – klinik sınıflaması ve tedavisi