Tup bebek tedavisi başarısız olunca yani negatif sonuc alınca, tedavinin tum basamakları gozden gecirilir ve olası nedenler araştırılır. Tup bebek tedavisinde başarısızlığın başlıca nedenleri duşuk embriyo kalitesi, rahim sorunları, sistematik hastalıklar ve babaya ait sorunlardır. Tup bebek başarısızlığının en sık ve en onemli nedeni duşuk embriyo kalitesi olarak ifade edilen embriyo sorunlarıdır. Embriyo dışındaki sorunlar, daha kolay ustesinden gelinebilir ve bircoğu ameliyat veya ilac tedavisi ile duzeltilebilir.
1. Embriyodan kaynaklanan sorunlar
Embriyo kalitesi, dollenmenin 3. gununde 8 hucreli ve hic parcacığı olmamasına gore tanımlanır. Embryolar 3. gun sonrasında daha hızlı bolunmeye başlar ve hucre sayısı hızla artar, 5. gunde blastokist adı verilen yapı oluşur. Labarotuvar ortamında 5. gun kaliteli blastokistlerin rahme tutunma şansları %60-70 gibi en ust duzeye cıkar. Coğunlukla ideal olan 5. gun transferi yapılması tercih ediliyor.

Kotu kalite embriyolardan genellikle sağlıklı embriyo ve sağlıklı gebelik gelişemiyor. Kotu kalite embriyoların %50-60’ında genetik hata bulunuyor. Bu yuzden eşlerin her ikisinden kromozom analizi yapılması, embriyolara genetik inceleme yapılması gerekebiliyor. Genetik olarak normal olan fakat ceşitli nedenlerden dolayı zayıf, yorgun veya kotu gorunen embriyolardan da sağlıklı gebelik gelişme şansı oldukca duşuk. Bu konuda bilim dunyasında gelişmeler hızla devam etmesine rağmen şu an icin kabul edilmiş iyi cozumler yok. İyi kalite embriyo geliştiremeyen kadınlarda bazı uygulamaları denemekte yarar olduğunu biliyoruz. Fazla uyarılan yumurtalardan gelişen embriyolarda genetik hata fazla olduğundan, gereğinden fazla yumurta geliştirici hormon (gonadotropin) kullanmadan yumurtalık uyarımı yapmayı tercih ediyoruz. Hic uyarı verilmeden doğal veya değiştirilmiş doğal siklus icerisinde tup bebek denenmesi de yararlı olabiliyor.
2. Rahimden kaynaklanan sorunlar
İyi kalite embriyo transfer edilmesine rağmen hamilelik oluşmuyorsa, embriyo dışındaki diğer sorunların araştırılması gerekiyor. Embriyoyu kabul eden endometriumun olası sorunları araştırılıyor. Rahim, kendine ait bağışıklık sistemi olan, insan vucudunda ağırlığını kat be kat artıran ve azaltabilen tek organdır. Rahimdeki bozukluklar embryonun yerleşmesini engelleyebilir, veya yerleşmiş embryonun ilerlemesini durdurabilir. Ne tur rahim sorunlarında ne yapılabilir?
Miyomlar: ozellikle rahim boşluğunu yani endometrium adı verilen rahim yatağını rahatsız eden (submukoz) myomların gebeliği engellediği veya bozduğu biliniyor. Ancak rahim duvarına gomulu (intramural) veya rahmin dışında (subseroz) yer alan myomların gebelik uzerine etkisi konusunda goruş birliği bulunmuyor. Ozellikle 4 cm ustundeki myomların rahim yatağını rahatsız etmese dahi, bazı maddelerin salınması nedeniyle gebelik oranlarını duşurduğu iddia edilmektedir.
Polipler: Endometriumdan koken alan bezlerin mantar gibi boşluğa uzanan katlantılarıdır. Genc yaşlarda poliplerin kotu huylu olmaları duşuk olasılıktır. Polipler 1,5 cm uzerinde ise gebelik oranları duştuğu icin histereskopi ile cıkarılmaları gerekiyor.
İnce rahim yatağı: Embriyonun yerleştiği yatak dokusunun ince olması gebelik acısından sorun oluşturur. Tedavinin son gunlerinde toplam endometrium kalınlığının 7 mm altında olduğu durumlarda gebelik oranlarının ciddi olarak duştuğu biliniyor. Endometriumun yeterli kalınlığa ulaşamamasının nedeni olarak kronik enfeksiyonlar, endometriyal bağışıklık sistemindeki bozukluklar, rahmin kanlanma bozuklukları yatmaktadır. Bir grup hastada gecirilmiş verem hastalığı, ince endometrium olmasında rol oynamaktadır. Rahim veremi, akciğer veremi olmadan gecirilebilir, tanısını koymak cok zordur. Ozellikle beslenmesi bozuk olan ve hayvancılıkla uğraşan kadınlarda bunun sorun olabildiğini biliyoruz. Bir grup kadında ince endometriumun neden kaynaklandığını ne yazık ki bulamıyoruz.
Rahim icinde yapışıklık (sineşi): Gecirilmiş rahim ici ameliyatları ve rahim enfeksiyonları yapışıklığın başlıca nedeni olduğu biliniyor. Hafif yapışıklıkların histeroskopi ile acılması gebelik şansını artırıyor. İleri derecede yapışıklık durumlarında endometrium dokusu da zarar gorduğu icin rahim yatağında yapışıklıkların acılması gebelik icin yeterli gelmeyebiliyor.
Adenomiyozis: Normalde endometrium dokusunun sadece rahim yatağında olması, başka bir yerde olmaması gerekir. Fakat bazı kişilerde endometrium rahim kaslarının icinde yerleşir. Adet doneminde orijinal yerindeki dokular gibi kanamaya yol acarak rahmi tum olarak buyutur ve ağrılı adet donemine yol acabilir. Myom gibi duzenli sınırları olmayan, yer elması gibi yamru yumru yapıda, ameliyatla cıkarılması zor olan adenomiyozis embriyonun yerleşmesini zorlaştırabiliyor.
3. Sistematik hastalıklardan kaynaklanan Tup bebek tedavi başarısızlıkları
Sistematik sorunlar, gebe kalıp duşuk yapan kişilerdeki faktorlerle aynıdır.
*Pıhtılaşmaya eğilim, Trombofili:Kaliteli embryo transferine rağmen gebe kalmayan hastaların yaklaşık %50’sinde saptanıyor. Hem serumda ilgili protein duzeyleri ile hem de molekuler biyoloji kullanılarak test ediliyor.
*Şeker hastalığı, lupus ve benzeri hastalıklar gebe kalmayı etkiliyor. Deneyimlerimiz gizli tiroid hastalığının en sık karşılaşılan sorun olduğunu gosteriyor.
*Genetik Bozukluklar: Anne veya baba adayında kromozom testlerinde bir anormallik cıkması, bebeği cok ciddi etkiliyor. Anne veya babadaki bozukluklar dengeli, yani yerleri değişik olmakla beraber bir gen eksikliği olmaması nedeniyle bir sağlık sorunu olmazken, bu genetik bozukluk normal geciş mekanizmalarını kullanarak bebeğe gecerken etkilenmiş kromozomların duzgun olarak geciş yapmaması bazı genlerin eksik geciş yapmasına yol acmaktadır. Bu da ya embriyonun yerleşmemesine, duşuk olmasına veya anomalili bebek olmasına yol acmaktadır. Bu sorunun tedavisinde preimplantasyon genetik tanı yontemi kullanılmaktadır.
4. Babaya ait sorunlar
Baba adayında sperm sayısının duşuk olması veya testisten sperm alınması kadının yaşından bağımsız olarak duşuk yapma olasılığını artırıyor. Babanın yaşının 50’nin ustunde olması tup bebek başarısızlığını artıran ayrı bir faktordur. Babada pıhtılaşmaya eğilim olması, anne adayında da var olması durumunda bu sefer bebekte de pıhtılaşmaya eğilim oluşmasına yol acmaktadır. Bu durumda annenin kan sulandırıcı kullanması yeterli olmayabilir. Babanın sigara icmesi ve folik asit duzeylerinde duşukluk olması annenin başarılı gebelik cıkarmasını etkilemektedir.

[h=2]Antalya Kadın Doğum uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]