YUT teknikleri kapsamındaki hedef, kişiye ozel kontrollu ovaryan hiperstimulasyon (KOH) yontemini belirlemek, tek, sağlıklı, miyadında, canlı bebekle eve donulmesini sağlamaktır.
Bu tedaviler, yumurtlaması normal olan hanımlarda yumurta sayı ve kalitesini artırmak ya da yumurtlaması olmayan, ya da duzensiz olan hanımlarda da yumurtlamayı sağlayabilmek icin uygulanır.
Adet kanamasının ikinci ya da ucuncu gununde temel ultrason incelemesi ve kanda ostrojen (E2) tayini yapılarak kullanılacak protokol ve dozuna karar verilir. Uyarı tedavisi başladıktan sonra hasta belirli aralıklarla ultrason kontrolune cağrılır. Bu kontrollerde vajinal ultrasonografi yapılarak gelişen follikullerin sayısı ve buyukluğu kontrol edilir.
Ovulasyon induksiyonu (OI) infertilite tedavisinde en sık kullanılan yontemlerden biridir.
Ovulasyon induksiyonu tedavisinde iki konu onemlidir; birincisi hasta secimi, yani hangi hastaya hangi ilacın kullanılacağı, ikincisi ise hastayı vajinel ultrasonla ve gereğinde yapılan hormon testleri ile yakından izlemektir. Yakın izlemin amacı, hastanın tedaviye vereceği yanıta gore ilac dozunun ayarlanması, yaklaşan ovulasyon gununun belirlenmesi, ovulasyonun tespiti ve tedavinin beraberinde getirebileceği ciddi komplikasyonları (Hiperstimulasyon/ OHSS/ yumurtalıkların aşırı uyarılmasını) onceden sezerek onlem almaktır.
Ovulasyon tetikleyici ilaclar iki şekilde kullanılır: OI (Ovulasyon induksiyonu) ve KOH (Kontrollu ovarian hiperstimulasyon). OI’de daha az ilac kullanılıp, daha az folikul gelişimi hedeflenirken, tum KOH (Kontrollu Ovaryan Hiperstimulasyon) protokollerinin ortak amacı, overlerde eş zamanlı folikul topluluğu, mumkun olduğunca fazla sayıda 16-20 mm caplı follikul elde etmektir. Hedef 14 mm’den buyuk follikul başına 200 pg/ml ostrojen (E2) duzeyine ulaşmaktır. Follikuller yeterli buyukluğe (17-19 mm) ulaştığında son olgunlaşmayı sağlamak icin 5.000 -10.000 unite human chorionic gonadotropin (hCG) enjeksiyonu yapılır. Catlatma iğnesinden 32-36 saat sonra yumurta toplama işlemi yapılır.
Ovulasyon tetikleyici ajanların kullanımındaki amac, aynı siklusta cok sayıda folikul geliştirip cok sayıda ve iyi kalitede oosit (yumurta) elde etmektir.
Bir diğer faktor de rahimin icini doşeyen ve endometrium adı verilen tabakanın yapısı ve kalınlığıdır. Gebelik oluştuğunda endometriuma yerleşeceğinden bunun yapısı son derece onemlidir. hCG gununde endometrium 6 mm veya daha ince olduğunda gebelik şansı azalır. Endometrial kalınlığın 14 mm’den fazla olması da olumsuz etki yaratır ve gebelik elde edilse bile duşuk olma olasılığı artar.
İnfertilitenin nedeni % 40 kadın kaynaklı olup bunun da %10-25’inde ovulasyon (yumurtlama) bozuklukları mevcuttur. Klinik olarak kendini adet duzensizliği şeklinde gosterir. Ancak ovulasyon duzensizlikleri infertilitenin sık rastlanan nedenlerinden olmakla birlikte ovulasyon induksiyonu tedavisi ile (yumurtaların ilacla uyarılması) fertilite
(doğurganlık) sağlanabilir. Dunya Sağlık Orgutu (WHO) yumurtlama bozukluklarını 3 grupta tanımlamıştır.
-Tip I: Hipogonadotropik hipogonadizm. GnRH ve E2 hormonunun yetersiz salgılanması nedenli adet gormezler. Ultrasonda antral aşamada bekleyen folikuller gozlenir.
-Tip II: Normogonadotropik normoostrojenemik. GnRH ve E2 normal olabilir. Adet kanamaları vardır. Yumurtlama problemleri sıklıkla gorulur. Anovulasyonun (yumurtlama olmaması) %50 nedenidir. Orneğin polikistik over sendromu (PCOS).
-Tip III: Hipergonadotropik hipogonadizm (Yumurtalık yetmezliği). Ostrojen yapımı yoktur. FSH ve LH hormonları yuksektir. %1’de geri donuşu olabilen rezistan over sendromu gorulebilir.
Tip I ve Tip II vakalarında yumurtlamayı sağlayan tablet veya iğnelerle folikuler gelişimi yonlendirmek, ovulasyonun zamanlamasını sağlayarak, gametlerin (dol hucrelerinin) buluşma ihtimalini artırarak, gebelik şansını yakalamak mumkundur.
Konvansiyonel ovulasyon induksiyonu hastanın yaşına ve tanısına gore kişiselleştirilmelidir.
Over stimulasyon ajanları tek başına veya kombine olarak değişik protokoller cercevesinde kullanılabilir. İlac ve protokol seciminde maliyet, bireysel hasta secimi ve zaman mutlak goz onunde tutulmalıdır.
KOH uygulamalarında da gecen zaman icinde bilimsel araştırmalara dayanarak goruş farklılıkları oluşmuştur. Şu anki genel goruş, daha az sayıda ama kaliteli oosit, daha az ama kaliteli embriyo ve tekil gebelik hedefidir. Bu goruş doğal olarak kullanılan KOH protokollerini de etkilemekte ve onceye gore daha az hormon kullanılan hafif stimulasyon protokolleri tercih edilmektedir.
Bu amacla birbirinden farklı ozellikler taşıyan ceşitli tedavi protokolleri vardır. Hastaya ve tanıya ozgu protokol secmek esas olmalıdır.
Kullanılan ilaclar, ağızdan alınan tablet şeklinde ya da cilt altı ve/veya kas ici enjeksiyon şeklinde uygulanan iğneler olur.
KOH Protokolleri ‘uzun protokol’ ve ‘kısa protokol’olarak ikiye ayrılır.
Uzun protokoldeki hedef hipotalamus- hipofiz- over aksı (beyin ile yumurtalık bağı) baskılanarak, yumurtalıklardaki folikul gelişimi dışarıdan verilen hormonlarla kontrol altında tutulması ve gelişmiş yumurtaların uygun zamanlama ile catlatıldıktan sonra toplanmasıdır.
Uzun protokol adetin 21. gunu yumurtalığı baskılayan ilaclarla başlar.
Uzun protokoldeki avantajlar senkron eşit boyutlarda folikul gelişimi ile erken ovulasyon riskinin azaltılmasıdır. Hasta, hekim ve merkezin calışma programına gore programlanabilir olması onemli bir avantajdır.
Uzun protokollerin dezavantajı folikullerin uyarılması icin gereken iğnelerin (gonadotropinlerin) dozunun artması ve beraberinde getirdiği maliyet yukudur. Guncelde tercih minidoz (uzun protokol) kombinasyonudur. Ozetle long protokol (uzun protokol) over rezervi duşuk kadınlarda, bazal LH’sı yuksek kadınlarda, endometriozisli olgularda, ileri yaş kadınlarında oncelikli tercih edilendir. Uzun protokolde adı gibi tedavi suresi uzundur.
Kısa protokolde yumurtalığı baskılayıcı ilaclar kullanılmadan adetin 2. veya 3. gunu tedaviye direkt yumurtaları geliştiren iğnelerle başlanarak, daha kısa surede maksimum yumurta elde edilmeye calışılır. Kısa protokolun dezavantajıolarak karşılaşılan erken LH yukselmesi (ovulasyon tetikleyici) ve asenkron (değişken folikul boyutları) folikuler gelişim, hasta yaşına ve over rezervine gore GnRH analogları (LH baskılayıcı) ajanlarla minimuma indirgenir. Guncelde duşuk doz (kısa protokol) on plana cıkmaktadır.
KOH protokolleri seciminde hasta yaşı, over rezervi (Bazal hormon duzeyleri; AMH değeri), antral folikul sayısı ve infertilite (cocuk isteği) suresi oncelikli dikkate alınmalıdır.
Tum bu kriterlere gore secim, başarıya giden yolu kısaltacaktır.

[h=2]Bursa Kadın Doğum uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]