Tup bebek tedavisine etik bakışBaş dondurucu hızla gelişen teknoloji sayesinde ilerleyen tedavi yontemleri her zaman beraberinde etik tartışmaları getirmiştir.Bu sadece cağımızda yaşanan bir şey değildir,her cağda ve zaman da yaşanmıştır.Bu yazımızda da tup bebek yontemine etik acıdan bakmaya calışacağız.
Bilim ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte daha onceden fallop tupu tıkanıklığı, duşuk sperm sayısı, yumurtalık sayısının azlığı veya anne adayının yaşlı olması gibi nedenlerle cocuk sahibi olamayan ciftlerin de iclerine su serpildi. Artık bu ciftler de tıp alanındaki gelişmeler sayesinde tup bebekyontemiyle anne-baba olabiliyor.
Tıbbi yardım olmadan gelişen gebelikte hikaye şu: Cinsel ilişki sırasında spermler yardımıyla dollenmek uzere yumurtanın yumurtalıkları fallop tupu yoluyla dolanır. Sonrasındaysa dollenmiş yumurta rahmi dolanır ve rahim duvarına gelene kadar hucre bolunme işlemi gercekleşir. Yalnız, fallop tupunun tıkalı olduğu durumlarda yumurtalar yumurtalıklardan rahmi dolanamazlar, bu sebeple de gebelik gercekleşemez.
İngiltere’de Dr. Patrick Steptoe ve Dr. Robert Edwards tarafından geliştirilen tup bebek yontemi, yumurtaları annenin yumurtalıklarından alarak, babanın spermleriyle birleştirerek laboratuar ortamında dollenmeyi gercekleştirmeyi iceriyor. Laboratuar ortamında dollendirilen bu yumurtalar 3-5 gun sonra annenin rahmine yerleştiriliyor ve doğuma kadar orada kalıyor.
1978′de ilk başarıya ulaşan tup bebek deneyi gercekleşti. 25 Temmuz 1978′de doğan Louise Brown, kısır bircok cift icin tup bebek icin umutlandırmasına rağmen aynı zamanda bircok kişiyi de etik acıdan endişelendirmeye başladı. Bu endişelerden en onemlisi, yumurtanın hucreleri coğalana kadar rahmin dışında tutularak daha sonra tekrar rahmin icinde konulması ve bu surec icerisinde bebeği etkileyen sağlık problemlerinin bilinememesi. Ayrıca, yapılan araştırmalar da tup bebek yontemiyle doğan bebeklerin doğuştan gelen eksiklikler ve duşuk kiloda doğum gibi sağlık problemleri yaşama risklerinin diğerlerine gore daha fazla olduğunu gosteriyor.
Bu konu hakkındaki bir diğer endişeyse bu surec boyunca bazı yumurtaların laboratuarda tutulması ve daha sonra atılmasıyla ilgili. Yani araştırmacılar potansiyel insanları mı olduruyor? Buradaki sınır ne? Nasıl yargılamamız gerekiyor bunu?
Ama diğer taraftan baktığınızda her yumurtayı potansiyel insan olarak gormekte yanlıştır,zaten hey yumurta dollenip insana donuşse tup bebektedavisine neden ihtiyac duyalım?.Etik acıdan bakarsanız o zaman her korunma yontemi icinde aynı şeyi soylemek mumkun değil mi? Potansiyel insana donuşebilecek spermleri cope atıyoruz buda buna benzer.
Cocuk yapmak icin yumurta ve sperm satın alma veya rahim kiralama gibi reklam fırsatları da var. Yumurtanın sahibi olan kadının illaki aynı kadın olması gerekmeyen embriyonun bir anneye transferi işlemi embriyoyu taşıyıcı rahme yerleştirme olarak biliniyor.
Bu işlem, teknolojik gelişmeler sayesinde rahmi problemleri olan kadınlar da dahil bircok ciftin cocuk sahibi olma şansını arttırıyor.
Tup bebekler gercekten sahte kısırlık gibi nedenlerle bebek sahibi olmakta zorluk ceken bircok cifte umut verme konusunda ve bebek oluşumunda bircok şeyi değiştirdi.Hatta tup bebek yontemi sayesinde bir cok ileri yaşta kadın anne olmayı başardı.Duşunun,40 yaşına geldiniz ve yıllar boyu cocuk sahibi olmak isteyip olamadınız ve gunun birinde bu şansı yakalıyorsunuz.Gunumuzde bir cok tedavi yontemi kulturel ve etik acısından eleştirilmektedir ve her zaman da eleştirilmiştir ,farklı bakış acılarından baktığınız zaman bir cok tedavi yanlış gelebilir,orneğin halen tartışılan kurtaj meselesi en guzel orneklerden birisidir. ama sebep sonuc ilişkisine baktığımızda tup bebek yontemi sizin anne baba olmanıza en buyuk yardımı yapmaktadır.

[h=2]İstanbul Kadın Doğum uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]