yaparak yaşayarak oğrenme
..."Yaşayarak Oğrenme"...

Bir gun Napolyon duşman askerlerinden kacarken, bir bakkal dukkÂnına girmiş.
Bakkala hemen kendisini saklamasını emretmiş. Bakkal da Napolyon’u musait bir
yere saklayıp, biraz sonra gelen duşmanları da :
'*Az evvel biri koşarak şu tarafa kactı.*'
diye savuştur*muş. Nihayet biraz sonra Napolyon'un muhafızları yetişmişler.
Bakkal omrunde bir daha karşılaşamayacağı Napolyon'a sormuş:
'*Efendim, af buyurun ama merak ettim, olumle bu denli burun buruna gelmek
nasıl bir duygu?*'
Napolyon birden ofkelenmiş.
'*Sen kim oluyorsun da benimle boyle dalga gecercesine konuşabiliyorsun?*'
diye bağırmış. Hemen askerlerine, Adamcağızı kurşuna dizmelerini emretmiş.
Askerler bakkalın gozunu bağlayıp, karşısına dizilmişler. Mermiler namlulara
surulmuş, artık 'ateş' emri verilecek... Adamcağız icinden:
'*Ah, ne yaptın sen? Şimdi olup gideceksin*'
diye duşunurken, arkadan bir cift el uzanmış, gozundeki bağı
acmış. Karşısında Napolyon varmış. Tek cumleyle cevaplamış Napolyon:
'*İşte boyle bir duygu!*'
"YAŞAYARAK OĞRENMEK, BEDELİ EN YUKSEK OGRENME BİCİMİDİR..."