Antalya'nın Serik ilcesinde gecen yıl, 17 Aralık gunu saat 00.30 sıralarında kıskanclık krizi dehşet sactı. Yılmaz Naryaprağı, eski eşi Gulbahar Guzeloğlu'nun yaşadığı evi bastı. Gulbahar Guzeloğlu'nun birlikte yaşadığı Remzi Kerpic'i tabancayla vurup olduren Yılmaz Naryaprağı, eski eşi ve oğlu Furkan'ı ise yaraladı. Olayın ardından kacan Yılmaz Naryaprağı, Denizli'de yakalandı. Serik'e getirilen Yılmaz Naryaprağı tutuklanırken, olay sırasında yanında bulunduğu ve kendisine yardım ettiği one surulen oğlu Ramazan Naryaprağı ise adli kontrolle serbest kaldı. Hazırlanan iddianamede, Yılmaz Naryaprağı'nın Serik'i ve eski eşinin kaldığı evi bilmediği belirtilerek, eylemin tasarlayarak gercekleştirilmiş olduğuna dikkat cekildi. İddianamede, Yılmaz Naryaprağı ile oğlu Ramazan'ın ifadelerinin celiştiği vurgulandı. Ramazan Naryaprağı'nın babasına yardımda bulunduğu belirtilen iddianamede, her iki şuphelinin de 'tasarlayarak kasten oldurmek' sucundan ağırlaştırılmış omur boyu hapisle cezalandırılması talep edildi. Soruşturma sırasında eski eşi ve ailesinin kendisini olumle tehdit ettiği iddiası uzerine Gulbahar Guzeloğlu, koruma altına alınarak adresi değiştirildi. İddianame, 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Davanın ilk duruşmasında tutuklu sanık Yılmaz Naryaprağı salonda hazır bulunurken, tutuksuz sanık Ramazan Naryaprağı ise Şanlıurfa ’nın Siverek ilcesinde SEGBİS aracılığıyla katıldı. Adresi değiştirilen Gulbahar Guzeloğlu da SEGBİS aracılığıyla tanıklık yaptı. Sanık Yılmaz Naryaprağı, 5 cocukları olan eşiyle anlaşmalı boşandıklarını, kendisinin İzmir'de calıştığını anlatarak, "Esasen bizde boşanma yoktur. Kızım Yasemin'in burs alarak okuyabilmesi icin eşimle anlaşmalı boşandık." dedi. Olaydan once kızını ziyaret icin İzmir'den Alanya'ya geldiğini, bir gece otelde kaldığını, kızıyla okulda olduğu icin goruşemediğini anlatan Yılmaz Naryaprağı, o sırada Alanya'da olan oğlu Ramazan'ı arayarak, gezebilmek icin kullandığı otomobili kendisine bırakmasını istediğini, daha sonra aynı otomobille oğlunu, Serik'te Gulbahar Guzeloğlu'nun kaldığı evin yakınına bıraktığını aktardı. Yılmaz Naryaprağı, Gulbahar Guzeloğlu'nun yanında kalan oğlu Furkan'ı da alıp Alanya'ya goturmek istediğini belirterek, "Yaşadıkları evin onune varınca seslendim, iceriden ses gelmedi. Kapı acıktı, ben de iceri girdim. İceride Remzi ve Gulbahar vardı. Beni gorunce Remzi odadan kactı, Gulbahar da baltayla bana saldırdı. Remzi elinde tabancayla gelerek beni oldurmeye calıştı ancak tabancası ateş almadı. Bunun uzerine ben yanımda bulunan tabancayla korkutmak amacıyla yere doğru ateş ettim. Bu sırada Remzi beni yumrukladı ve kapıya doğru gotururken yere duştu. Gulbahar ise elindeki baltayla bana saldırmaya devam etti. Ben baltayı almaya calışırken kafasına denk geldi." diye konuştu. Olay anında Furkan'ın cekyatta uyuduğu, acılan ateş sırasında yerden seken mermilerin kolu ve cenesine isabet ettiği oğrenildi. Mahkeme başkanının "Sen Gulbahar'ın Remzi ile yaşadığını bilmiyor muydun?" sorusu uzerine sanık Yılmaz Naryaprağı, "Remzi'yle aram iyiydi, yediğimiz ictiğimiz ayrı gitmezdi. Abi- kardeş gibiydik. Gulbahar ve Remzi'nin aynı evde yaşadıklarını bilmiyordum." dedi. Duruşmada soz verilen Remzi Kerpic'in oğlu Veysel Kerpic, sanık Yılmaz Naryaprağı'nın 7-8 sene once kumarda cok para kaybettiğini anlatarak, "Eşini Adıyamanlılara kumar borcları icin satıyordu. Babamdan yardım istemiş. Bunun uzerine babam, Yılmaz'dan Gulbahar'ı satın aldı. Ramazan'ın bindiği araba da annesinin başlık parası olarak verilen bir arabaydı." dedi. Cinayetten 10 gun once Yılmaz ve Ramazan'ın, Siverek'e geldiklerini anlatan Veysel Kerpic, "Bu cinayet icin buyukleri tarafından 'Bizi bu duruma duşurdunuz, namusunuzu temizleyin' diye kışkırtıldılar. Hatta dayak yediklerini duydum. Ramazan ara sıra Serik'e geliyordu. Bu cinayeti birlikte planlayarak ve aile buyuklerinin zorlaması uzerine işlemişlerdir." diye konuştu. Duruşmada tanık olarak dinlenen Gulbahar Guzeloğlu da "Ben Yılmaz'la evlendiğim gun aslında sadece onunla evlenmedim. 4 tane kaynım vardı, 5 kişiyle evlendim. İlk evlendiğim gunden itibaren bana tecavuz ettiler. Bir cocuğumu, kimden olduğu belli değil diye oldurup attılar." dedi. Yılmaz Naryaprağı'nın surekli kumar oynadığını anlatan Gulbahar Guzeloğlu, "Ben Remzi'yi tanımıyordum. Yılmaz kumar oynadığı icin beni satıyordu. Remzi bana sahip cıktı. 11 yıl boyunca gecimimi sağladı." diye konuştu. Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, sanık Yılmaz Naryaprağı'nın tutukluluk halinin devamına, sucun niteliğinin değişmesi ihtimaline karşı sanık Ramazan Naryaprağı'nın da tutuklanmasına, dosyadaki eksiklerin tamamlanarak duruşmanın ertelenmesine karar verdi. Duruşmanın ardından acıklama yapan Veysel Kerpic, babasının katillerinin ceza almasının kendilerinin acısını bir nebze hafifleteceğini belirterek, "Bu olayı namus davası olarak lanse ediyorlar ama oyle bir durum yok. Babamı planlı bir şekilde katlettiler." dedi. DHA'nın haberin gore, Veysel Kerpic'in avukatı Alperen Erol da yargılamanın yeni başladığını anlatarak, "Mahkemede 'tasarlayarak oldurmek' sucundan bir yargılama yurutuluyor. Bugunku celse itibarıyla sucu 'yardım etme' maddesinden cıkartılan diğer tutuksuz sanığın sucu 'iştirak' olarak değiştirildi ve tutuklandı. Bu durum muvekkiller acısından da iyi bir gelişme oldu. Mağdur Veysel Kerpic babasını kaybetmişti, sanıklardan birinin daha tutuklanması yureklere su serpti." diye konuştu.