Tuzun zararlarıBesinlerin pek coğunun icinde bulunan ve tuzun ana maddesi olan sodyum, vucutta sıvı dengesinin sağlanması ve kan basıncının duzenlenmesinde rol oynayan onemli bir mineraldir. Ancak fazla tuz tuketimi bazı hastalıklar icin buyuk risk faktoru oluşturur.

Tuzun Vucuda Verdiği Zararlar
Yuksek tansiyona ve buna bağlı olarak kalp ve damar hastalıklarına yol acar. Yuksek tansiyon (Hipertansiyon) oluşumunda, tuzun cok buyuk onemi vardır. Bazı insanlarda, bobreğin tuz (NaCl) atma kapasitesi sınırlı olabilir ve gereğinden fazla tuz alınması, hipertansiyonun ortaya cıkmasına veya hipertansiyonun tedavisinde başarısızlığa yol acabilir.

Hipertansiyon, kan damarlarında basıncın artması durumudur. Tum organ ve dokularda damar olduğu icin hipertansiyon tum vucudu etkileyebilir. Hipertansiyondan en cok etkilenen organlar; kalp, beyin, bobrekler, buyuk atardamarlar ve gozlerdir. Hipertansiyon bu organları etkileyerek kalıcı sakatlıklara ve olumlere yol acabilir. Kuşkusuz hipertansiyonu tetikleyen tuzun yuksek oranda tuketiminin bu anlamda olumlere neden olduğu oldukca acıktır. Nitekim yuksek tansiyonun sebep olduğu olumler, sadece İngiltere’de yılda 170 bin kişi kadardır.
Kemikler uzerindeki olumsuz etkisi: Aşırı tuz tuketimi, idrarda kalsiyum atılımını artırır. Bu ise kemiklerde kalsiyum kaybına neden olur. Kalsiyum kaybının artışı ise kemik erimesini (osteoporoz) ve kemiklerin kırılma riskini artırır.
Diyet yapan kişilerin tuz tuketimine dikkat etmesi gereklidir.Cunku fazla tuz, vucutta su tutulmasına yol acar ve bu durum kişide şişkinlik hissine neden olabilir. Ayrıca tuzun iştah acıcı bir ozelliği olduğundan, ozellikle diyet doneminde yuksek miktarda tuketilmemelidir.
Hamilelerde sağlık sorunları yaratabilir.
Fazla tuz tuketiminin bazı hamilelerde vucutta su toplanması yani odemle birlikte yuksek tansiyona neden olduğu saptanmıştır. Hafif vakalarda bebek ya etkilenmez veya hafif duzeyde gelişme duraklaması gosterir. Fakat gelişmedeki duraklama 8 aydan sonra daha belirgin hale gelir. Hafif vakalarda genelde vaktinde doğum gercekleşir. Ağır vakalarda ise 6 aydan sonra gelişme yavaşlar ve bebeğin sağlığı bozulduğundan erken doğum olur.
Tuzu Azaltmak İcin Neler Yapılmalıdır?
Hekimlerin buyuk coğunluğu, yemeğin tuzsuz yapılıp, sofrada tuz eklemenin daha az tuz almaya yardım edeceği kanısındadır. Ozellikle sıcak yenen tahıllarda (pilav, makarna...) bu cok işe yarayabilir.
Yemeklerin daha az tuzla yapılması ve sofrada yemeklere tuz eklemekten kacınılması da ikinci bir yontem olarak tavsiye edilmektedir.
Satın alınan urunlerin etiketleri mutlaka okunmalı, sodyumu (tuzu) azaltılmış veya tuzsuz urunler tercih edilmelidir.
Tuzluğun deliğinin kucuk olması da yardımcı olabilir.
Yemeklerin lezzetini artırmak icin tuz yerine maydanoz, nane, kekik, dereotu, rezene, fesleğen gibi bitkilerle, baharatlar, limon, sirke, yoğurt kullanılabilir.
Tuzlanarak hazırlanan salam, jambon gibi besinler, konserveler, hazır corbalar, hazır karışımlar, salamuralar (turşu, zeytin vb), hardal, ketcap, konserveler ve hazır sosların tuz iceriği cok fazladır. Bu besinlerden olabildiğince uzak durulmalıdır.
Bol su icilmeli, şişe ve maden sularının sodyum iceriği etiketinden kontrol edilmelidir.
Sebze ve meyve tuketimi artırılmalıdır.
Et olarak konserve ve tutsulenmiş (fume) urun tuketiminden kacınılmalıdır.
Daima taze ve az tuzlu veya tuzsuz besinler tercih edilmelidir.
Ne Kadar Tuz Almalıyız?
Sağlıklı yaşam kurallarından biri de gunluk sodyum ihtiyacını karşılayacak şekilde tuz tuketmektir. Gunluk sodyum ihtiyacı 2400 miligramdır. Bu miktar gunluk 5 gram civarında tuzla karşılanabilir. Besinlerin icinde bulunan doğal tuz (sodyum) bireylerin gunluk ihtiyacını karşılar.
Sofra tuzları iyotla zenginleştirilmiştir. Cok az miktarda (1/4 cay kaşığı) iyotlu tuz, gunluk iyot gereksinimini karşılamak icin yeterlidir. İyot cabuk kayba uğradığından iyotlu tuzlar ışık gecirmeyen kapalı kaplarda saklanmalıdır

[h=2]Ankara Diyetisyen uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]