Birkac ay once polikliniğe halsizlik ve boyunda şişlik şikayeti ile gelmişti. Şikayetlerinin bir kac aydır olduğunu ama boğaz enfeksiyonuna bağlı olduğunu duşunup ağrı kesici ve antibiyotik kullandığını, şişliği gecmeyince aile hekimine gittiğini, yapılan tiroid hormon tetkiki normal cıkmasına rağmen aile hekiminin kendisini Endokrin bolumune yonlendirdiğini ifade ediyordu.
Onu can kulağıyla dinledikten sonra muayene etmiş ve sol tarafında ele gelen sert kıvamda, yutkunmakla hareket etmeyen bir nodulu olduğunu ve boynunda bir kac tane lenf bezesi şiştiğini farketmiştim. Bunun uzerine klinikte kullandığım ultrasonografi cihazı ile tiroidlerine bakmaya karar verdim. Hasta henuz 23 yaşındaydı. Universiteyi yeni bitirmiş, ozel bir okulda anaokulu oğretmenliği yapıyordu. Tiroid ultrasonografisinde tiroid bezinin normal buyuklukte olduğunu fakat sol lobda en buyuğu 14*12*16 mm boyutunda , duzensiz sınırları olan tiroid bezine gore daha koyu kıvamlı , kanlanması artmış nodulu vardı. Hastaya tiroid bezinin normal calıştığını, guatrı olmamasına rağmen Tiroid bezindeki nodule ultrason eşliğinde iğne biyopsisi yapılması gerektiğini anlattım. Hasta başta biyopsi işlemini tereddutle karşıladı, şiddetli ağrı olacağından endişeliydi, ailesi ile goruştukten sonra karar vereceğini soyledi. İşlemin basit bir işlem olduğunu, nodulun huyu ile ilgili bizi bilgilendirip yonlendireceğini anlattım. Hastaya bir saat kadar duşunup gelmesini onerdim. Donuşte hasta ailesi ile konuşmuş, annesi daha once bir arkadaşından benzer şekilde biyopsi yapıldığını ve sonucu iyi geldiği icin ameliyattan kurtulduğunu anlatınca ikna olmuş şekilde geldi. Ultrason eşliğinde nodulunun bir kac yerinden biyopsi yaptık, biyopsi sonrası ultrason kontrolunde işlem ile ilgili bir sıkıntı olmayınca hastaya 1 hafta sonra sonucu alması icin randevu verdik . Bir hafta sonra geldiğinde bir haftadır endişeden dolayı uyuyamadığını, işine konsantre olamadığını ifade etmiş, biyopsi sonrası boynunda hafif bir ağrı olduğunu ama basit ağrı kesicilerle gectiğini soylemişti.
Hastanın biyopsi sonucu papiller tiroid kanseri şuphesi olarak gelmişti . En kısa surede ameliyat olması gerektiğini soyleyip tanıdığım tecrubeli bir tiroid cerrahına gonderdim. Hasta 1 ay sonra ameliyat olmuştu. Patolojisi tanıyı teyit etmişti şimdi ne yapacaktı? Daha cok gencti, cocuk sahibi olmak istiyordu bunun engel olup olmayacağını soruyordu. Ona ameliyata ilave olarak tedavi amaclı atom tedavisi vermemiz gerektiğini, atom tedavisinden belli bir sure sonra gebe kalabileceğini , omur boyu tiroid ilacı kullanması gerektiğini ifade ettim. Radyoaktif iyot tedavisi icin nukleer tıp bolumune yonlendirdim, atom tedavi sonrası ilac ayarı icin kontrole cağırdım. Hasta 2 ay sonra atom tedavisi almış olarak geldi, atom tedavisinden sonra ağızdan tiroid ilacı başlandığını kendini şimdi cok iyi hissettiğini ameliyat sonrası olan şişliğinin gectiğini ve aldığı bir kac kiloyu verdiğini soyledi. Bende takiplerini omur boyu aksatmaması gerektiğini ifade ettim.
Hasta 5 yıldır takiplerini aksatmıyor, belli aralıklarla hormon kontrolu, tiroid ultrasonografisi ve vucut taraması yapıyoruz, ilacını hergun ac karınla almayı ihmal etmiyor. Hasta cok sağlıklı, keyifli, bu arada sağlıklı bir kızı oldu. Tiroid kanseri tedavi edilebilen bir hastalıktır.
Yard. Doc. Dr. Fevzi Balkan
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı
[h=2]İstanbul Dahiliye uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Tiroid kanserli bir hastamın hikayesi
Sağlık0 Mesaj
●34 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Tiroid kanserli bir hastamın hikayesi