

Descartes,Fransız matematikci, bilimadamı ve filozof oalrak tanınmaktadır.
Eğer gerceği gercekten bilmek istiyorsan, yaşamında bir kez olsun butun şeyler hakkında şuphe et.
En guclu beyinler, en yuce erdemlere olduğu kadar en korkunc ahlaksızlıklara da muktedirdir.
Kesin olan bir şey var. Bir şeyin doğruluğundan şuphe etmek.
Şuphe etmek duşunmektir.
Duşunmekse var olmaktır.
Oyleyse var olduğum şuphesizdir.
Duşunuyorum, o halde varım.
İlk bilgim bu sağlam bilgidir.
Şimdi butun oteki bilgileri bu bilgiden cıkarabilirim.
Tanrı’nın bilgisinin mukemmel olması ve onun aldanmaz ve aldatmaz olması inancı, vahyin temelini oluşturur.
Aldatmaz olduğu icin de Tanrı’nın bildirdiği doğrudur.
Duşunuyorum, o halde varım. (Cogito, ergo sum; je pense, donc je suis.)
İyi kitaplar okumak, gecmiş yuzyılların en iyi insanlarıyla sohbet etmek gibidir.
Bizim cıkış noktamız bireyin subjektivitesidir… Cıkış noktamızdan bakıldığında ‘duşunuyorum oyleyse varım’ gerceğinden başka bir gercek olamaz. Herhangi bir gercekten once, bir mutlak gercek olmalıdır. Bu gerceği kavramak basittir, zira bireyin varlığında mevcuttur.
İlk olarak, acık bir şekilde bilmediğim bir şeyi asla doğru olarak kabul etmem. İkinci olarak, doğru cozume ulaşmak icin incelediğim konuyu mumkun olduğu olcude kucuk parcalara ayırır, ondan sonra analiz ederim. Ucuncu olarak, kucukten başlayarak buyuğe doğru adım adım ilerleyerek duşuncelerimi netleştirmeye calışırım. Nihayet, son olarak, her durumun sonucunu ortaya koyar ve genel olarak gozden geciririm.
Felsefe bir bilimdir ve geometrik yontemi metafiziğe uygulamak gerekir, felsefeyi kesin bir bilim yapmak icin.
Tanrı’nın varlığı, bir hakikati ifade eden geometrik teorilerden daha hakikidir.
Benim bilgime guvenin bu bilgiler gercekliği kanıttır kanıtlamak duşunmeyi gerektirir.
Şupheyi, asla işlerimizi sevk ve idarede kullanmamalıyız.
Onemli olan akıllı olmak değil, aklı yerinde ve zamanında kullanmaktır.
Hayatta en kotu şey kararsızlıktır.
Akıllı olmak da bir şey değil, muhim olan o aklı yerinde kullanmaktır.