Stres, bir kişinin herhangi bir olayı, korkutucu veya tehlikeli olarak algılaması sonucu oluşan durum olarak tanımlanabilir.
Stres sonuc olarak ,vucutta bazı organların aktivitelerinin artmasına neden olur.Bu hareketlilik, adrenal bezlerden salgılanan hormonların sinir sistemine yayılmasıyla oluşur. Akut stres,artan kalp carpıntısı, kan basıncı ve solunum hızının yanında, yuzdesoluk bir goruntu ve ellerde terleme yapabilir.Kronik stres ise depresyona, bağışıklık sisteminde değişikliklere ve uyku duzeninde bozukluklara neden olur.
Stres Kısırlığa Sebep Olur mu?
İnfertilite’nin oldukca fazla stres yuklu bir deneyim olmasına karşın,stresin kısırlığa neden olduğunu soyleyecek calışmalar yoktur.Nadir vakalarda, yuksek duzeydeki stresin, bazı kadınlarda hormon değişikliklerine ve duzensiz yumurtlamaya sebep oluğunu soyleyebiliriz Bazı calışmalar da fazla stresin, kadınlarda tup tıkanıklıklarına ve erkeklerde sperm uretiminin azalmasına neden olduğunu gostermiştir.
Kısırlık Stres Sebebi Olur mu?
Calışmalar kısırlık tedavisi goren kadınların,kanser ve kalp ,gibi hayati rahatsızlıkları olan ve tedavi goren kadınlar kadar stres altında olduklarını gostermektedir.Ureme zorluğu ceken ciftler, her ay once hamile kalma umuduyla,daha sonrada, gebeliğin gercekleşmediği hallerde, hayal kırıklıkları ile kronik stres yaşamaktadırlar.
Kısırlık, Neden Strese Sebep Olur?
Kısırlık teşhisi konan bir cift vucutlarının ve yaşam planlarının kendi kontrollerinde olmadığını hissederler.Kısırlık, onemli bir yaşam amacı olan, anne- baba olma durtusunu tehlikeye duşurduğunden, buyuk bir kriz oluşturabilir.Bir cok cift yaşamlarını planlamaya alışıktır.Deneyimleri onlara, eğer bir şeyi cok ister ve cok calışırlarsa elde edeceklerini gostermiştir.Ancak soz konusu kısırlık olunca, durum boyle değildir.Kısırlık testleri ve tedavileri fiziksel,psikolojik ve de finansal olarak stres yuklu olabilir.Kısırlık tedavileri sırasında, bir ciftin ozel yaşamının gizemi oldukca kesintiye uğrar ve buda gelecekte ayrıca bir stres faktoru oluşturur. İnfertilite hastalarının kendi iş yaşamları ile doktor randevularını ayarlayabilme cabaları da streslerinin artmasına neden olur.
Stres Azaltıcı İp uclar
Eşinizle iletişim hattınızı daima acık tutun.
Duygusal destek alınki, kendinizi soyutlanmış hissetmeyin.Bireysel veya ciftlere yapılan danışma seansları,destek grupları,kitaplar,duygularınızın normal olduğunu size gostererek, bu durumla baş etmenizi kolaylaştıracaktır.
Yoga ve Meditasyon gibi stresten arınma tekniklerini oğrenebilirsiniz.
Kafein gibi uyarıcıları aşırı kullanmaktan sakının.
Fiziksel ve duygusal gerginliği azaltmak icin duzenli egzersiz yapın.
Eşinizin ve sizin birlikte rahat edebileceğiniz bir tedavi metodu secin.
Mumkun olduğunca, kısırlık ve tedavisi hakkında cok şey oğrenin.
Stress IVF Sonuclarını Etkilememektedir.
Gothenburg-İsvecteki Universite Hastanesi araştırmacılarının yaptığı bir calışma, intertilite tedavisi sırasında kadının yaşadığı stres ve kaygının hamile kalma ihtimalini etkilemediğini ortaya koymuştur. Anketi cevaplandıran 166 kadından 139u, calışma sırasında embriyo transferi icin uygun koşulda idi. Bu kadınlardan 58i hamile kalırken, 81i hamile kalamadı. Kadının gerek ilk gerekse embriyo transferinden hemen once gercekleştirilen ikinci anket vasıtasıyla değerlendirilen ruh hali; hamile kalıp kalmaması durumunu etkilemiyordu. Araştırmacılar kaygı ve depresyon yaşayan ve yaşamayan kadınlarda benzer hamile kalma oranları saptadılar. Bu nedenle yuksek kaliteliembriyoların varlığı hamile kalma konusunda tek belirleyici faktor olarak ortaya cıktı.
Calışmada kullanılan anket Psikolojik Genel Durum Değerlendirme Indeksi (PGWB) olup, bu indeks bir kadının duygu durumunu, genel sağlığını, ilişkjilerini, yaşam stilini, yaşama bakış acıcını ve cocuk sahibi olma arzununun yoğunluğunu olcmekte idi. İlk anket kadınlar tedaviye başlamadan once uygulanmış olup, ikinci anket ise yumurtlama toplama işleminin hemen oncesinde uygulanmakta idi cunku ebeveyn adayları en cok bu surecte kaygı ve endişelerini dile getirmektedirler. İkinci anket embriyo transferinden once gercekleştirildiği icin tedavinin başarılı olup olmaması olup olmamasından etkilenmemektedir. Yine de bu durum kadınların duygularını tum acıklıkla dile getirdiklerini veya hissettiklerinden daha olumlu duyguları yansıtmadıklarını garanti edemez.
Gecmiş araştırmalar, stress ve gerilimin hamile kalma başarısı uzerindeki etkisi konusunda bir goruş birliği sağlamamaktadır. Bazı araştırmalar bu durumun etkili olduğunu iddia etmekte ve kadınları bu konuda uyarmaktadır.
Bu calışma her ne kadar kesin bir cevap vermese de, yapısı ve ornek hacminin buyukluğu itibariyle, stres ve kaygının bir kadının hamile kalması ihtimalini duşurmediği yolunda bir sonuca destek vermektedir. Araştırmanın baş yazarı olan Dr.Lisbeth Anderheim “bu sonuclar ve bilgileri kadınların bu konuda yaşadıkları kaygı ve endişeyi azaltmak amacıyla kullanabiliriz” demektedir.

[h=2]Kayseri Kadın Doğum uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]