Stresle baş edememe, normal olan metabolik değişikliklerin aleyhimize şekil alması ile sonuclanmaktadır. Bu da pek cok sorunu beraberinde getirir. Stresle baş etmenin en onemli unsurlarından biri de beslenmedir. C vitamini, pantotenik asit, B6 vitamini gibi ceşitli B vitaminleri, cinko, magnezyum, potasyum gibi mineraller ve omega–3 yağ asitleri strese karşı cok etkili besin oğeleridir.
Stresli durumlarda vucuttan C vitamini atımı artmaktadır. Bu sebeple, gunluk C vitamini ihtiyacının oncelikle karşılanması gerekmektedir. C vitamini aynı zamanda bağışıklık sistemini de guclendirir. C vitamininin yeterli alınması durumunda kortizol seviyeleri daha cabuk normale donmektedir. Stresli donemlerde C vitamini alınması bu sebeplerden oturu son derece onemlidir. Portakal, mandalina, limon gibi turuncgiller ile maydanoz C vitaminin zengin olduğu kaynaklardır.
Stres sonucu artan iştah, bizleri genellikle yağlı karbonhidrat kaynaklarına yoneltmektedir. Şekerli yiyecekler ise bize keyif vermektedirler; cunku beyin endorfin seviyesini yukseltmektedirler. Şekeri ve şekerli yiyecekleri tuketmeden de keyif alabiliriz. Nasıl mı? Vucudumuzun serotonin hormonu salgılamasını sağlayarak…
Serotonin, uyku duzenini, iştahı, ruh halimizi ve enerji duzeyimizi etkileyen bir hormondur. Serotonin triptofan aminoasidinden sentezlenmektedir. Stres altında serotonin miktarı azalır. Streste basit karbonhidratlı besinlere yonelmek yerine serotonin seviyesini yukselten triptofan adlı aminoasidi iceren besinlerin tuketimi de benzer bir keyif hali oluşturacaktır. Tavuk, hindi, sut, yumurta, muz, avokado, kurubaklagiller, kakao, sarımsak, domates ve bezelye serotonin duzeyini arttıran besinlerdir.
Karbonhidratların endorfin sentezini arttırıcı etkilerinden yararlanmak icin ise mutlaka kurubaklagiller, sebzeler, meyveler ve karışık tahıllı yiyecekler gibi kompleks karbonhidratlara yonelmek gerekmektedir. Kompleks karbonhidratlar icerdikleri posa sayesinde, yavaşlamış olan sindirim sisteminin olumsuz etkilerini de azaltacaklardır.
Streste artan kan basıncı icin potasyumdan zengin besinlerin tercih edilmesi gerekir. Potasyumun zengin kaynakları tum sebzeler olmakla beraber daha ziyade muz, patates, kayısı, avokado gibi yiyeceklerdir.
Magnezyum da yine kortizol seviyelerinin duzenlenmesinde etkilidir. Magnezyumun iyi kaynakları ise ıspanak, roka, pazı, maydanoz, tere gibi yeşil yapraklı sebzelerdir. Aynı zamanda mercimek, nohut, kuru fasulye gibi kurubaklagiller de iyi birer magnezyum kaynaklarıdırlar.
Ceviz, Badem, Fındık
Ceviz, badem, fındık gibi besinler cinkonun, B vitaminlerinin ve E vitaminin cok iyi kaynaklarıdırlar. Cinko ve E vitamini onemli birer antioksidandırlar. Her gun 2-3 ceviz veya 10-15 fındık tuketilmesi onerilmektedir.
A Vitamini
A vitamini de yine bağışıklık sistemini olumlu yonde etkilemektedir. Havuc, koyu yeşil yapraklı sebzeler, sarı ve turuncu meyveler A vitaminin iyi kaynaklarındandır.
Omega-3
Omega-3 yağ asitlerinin stres hormonlarını azaltıcı etkisi bulunmaktadır. Somon, ton gibi derin ve soğuk su balıkları, uskumru, sardalye balıkları omega–3 yağ asitlerinin iyi kaynaklarıdır. Stresin olumsuz etkilerinden korunmak icin haftada en az 2 kere balık tuketilmesi gerekmektedir.
Tuz Tuketimi
Fazla tuz tuketimi stresle zaten yukselen tansiyonun daha da yukselmesine sebep olacaktır. Bu nedenle tuz tuketiminin sınırlandırılması cok onemlidir.
Tum bunların yanısıra, her ne kadar aksi duşunulse de, gunde 2 kupadan fazla kahve ve kafein icerikli iceceklerin tuketilmesi de stresi arttırmaktadır. Kafein adrenal bezleri uyararak adrenalin ve kortizol hormonlarının salınımına neden olmaktadır. Bu nedenle kola, kahve, cay ve enerji iceceklerinden mumkun olduğunca uzak durulmalıdır. Burada, su tuketimi son derece onem kazanmaktadır. Yavaşlayan sindirim sisteminin olumsuz etkilerinden korunmak icin gunde mutlaka 8–10 bardak su icilmelidir. Alkol tuketimi de stresle baş edebilmek icin bu donemde mutlaka bırakılmalıdır.
Fiziksel Aktivite
Beslenme uyarılarının haricinde duzenli fiziksel aktivitenin de stresi azaltmak yonunde olumlu etkileri vardır ve bu nedenle ihmal edilmemelidir.

[h=2]Ankara Diyetisyen uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]