Sosyal anksiyete bozukluğu ve sosyal fobi eş anlamlı olarak kullanılan terimlerdir. Sosyal fobide temel patoloji, sosyal ortamlarda ya da performans gosterilmesi beklenen durumlarda, bireyin, aşağılanmasına veya utanc duymasına neden olabilecek bicimde bir davranış gostereceğine ilişkin belirgin ve inatcı bir korku duymasıdır. Bu korku ve sonucunda oluşan kacınma davranışları, bireyin iş, sosyal ve ozel yaşamını kısıtlamaktadır.
Korkulan toplumsal durumla karşılaşıldığında ortaya cıkar yani duruma bağlıdır. Yuz kızarması, el titremesi, bunaltı veya ani idrar cıkarma hissi gibi bir kısım anksiyete belirtileri ile gidebildiği gibi tam bir panik atağının belirti kumesi ve şiddetinde de olabilir.
Sosyal anksiyetesi olanlar konuşmayı başlatamazlar, goz goze gelmekten kacınırlar, diğer insanlara gore daha az konuşurlar, daha uzun sure sessiz kalırlar, cevap vermekte gecikirler, konuşmaya eşit olcude katılamazlar, bazen meslekleri gereği insanlarla ya da toplum onunde konuşmak zorunda olsalar bile, yeterli ya da rahat gorunmek icin fazla caba harcarlar. Dikkatleri kendilerine yonelmiş durumdadır; diğer insanların kendileriyle ilgili ne duşunduğuyle fazla meşguldurler; bu kendine yonelme sure giden bir ic diyalog halindedir.
Sosyal fobide gorulen bilişsel belirtiler ozetle; “rezil olacağım”, “komik duruma duşeceğim”, “herkes ne kadar aptal olduğumu duşunecek”, “ne kadar beceriksiz olduğum anlaşılacak”, “bir daha kimse benimle arkadaşlık yapmak istemeyecek” şeklindedir. Bedensel belirtiler ise genellikle yuz kızarması, carpıntı, terleme, titreme, gerginlik, midede rahatsızlık, ağız kuruluğu, nefes almada gucluk, bayılma hissi, baş donmesi ve kulak cınlaması şeklinde kendini gosterir.
Sosyal anksiyete bozukluğunun tedavisi, toplumda sık gorulen bir bozukluk olmasından, kronik seyretmesinden ve kişinin yaşantısını olumsuz etkilemesinden dolayı onemli bir konudur. Yaşam boyu yaygınlığı %8-12 olarak verilmektedir. Kadınlarda erkeklere oranla biraz daha fazla gorulur. Genellikle kronik seyreder; ortalama suresi en az 20 yıldır.
Sosyal fobi tanı kararı icin
İnsanların kendisini inceleyebileceği ve eleştirebileceği ortamlarda bulunmaktan belirgin derecede korku olmalıdır.
Korkulan toplumsal durumla karşılaşma hemen her zaman duruma bağlı bir anksiyete / panik atağıyla sonuclanmalıdır.
Kacınma davranışı ve işlev kaybı ortaya cıkmış olmalıdır.
Belirtiler genel bir medikal hastalık, bir madde kullanımı ya da başka bir psikiyatrik bozuklukla daha iyi acıklanamamalıdır.
Nedenleri
-Sosyal fobikler sosyal ilişkilere daha olumsuz yuklemeler yaparlar. Ornek duşunce ‘’ Bakın, ben her şeyi nasıl berbat ediyorum.’’ ve ‘ Benden bir şey cıkmayacak, ben size soyluyorum...’’
-Sosyal fobiklerin kendi sosyal davranışlarını abartılı, olumsuz duzeyde aşağılama eğilimleri vardır.
-Sosyal fobikler kendi davranışlarına aşırı bağlanmalar yaparlar, genellikle ise diğer kişilerin davranışlarına cok daha bağlıdırlar.
-Kendileri icin cok secicidirler. Kendileri ile ilgili hoş, olumlu, durum ya da olaylar onemsiz kabul edilip bir kenara konur, bunun yanı sıra yetersiz, doyumsuz olaylar anımsanır ve uzun sure uzerinde durulur.
-Sosyal ilişkilerde hoş olan durumlarda kendileri dışında neden ararlar, ancak hayal kırıklığı yaratan olayların nedenlerini kendilerinde ararlar.
Sosyal anksiyetenin guncel bilişsel kuramına gore bu rahatsızlıkta bilişsel olarak iki ana sorun soz konusudur:
1) Başkalarıyla birlikte iken bir edimi (performance) başaramama ve buna bağlı olarak olumsuz değerlendirilme korkusu
2) Dikkatin bireyin kendi icsel uyaranlarına toplanması.
Cağdaş bilişsel terapinin kurucusu olan Beck, sosyal anksiyeteyi acıklayan ilk bilişsel modeli de geliştiren kişidir. Beck’in sosyal anksiyete bozukluğunun da icinde yer aldığı ve kendisinin ‘‘ incelenme anksiyetesi’’ adını verdiği durumlara ilişkin ortaya attığı ilk modele gore sosyal anksiyete, diğer insanlardan gelen sosyal kabul ve onayla ilgili tepkilere karşı aşırı duyarlılık, başarısız edim korkusu ve buna bağlı otonomik aşırı uyarılma hali olarak acıklanmıştır. Beck, sosyal anksiyete yaşantısını, bir ip cambazının yaşadıklarına benzetir. İp cambazının yere duşme korkusu gundelik hayattaki sosyal ortamlarda anksiyete duyan sosyal anksiyeteli bireyin yanlış şeyler yaparak ‘‘ itibardan duşme ’’ korkusuna benzetilebilir. İp cambazı duşmemek adına yapılması uygun olan katı bir eylemler dizisini belli bir bicimde gercekleştirmek zorundadır. Benzer şekilde sosyal anksiyeteli birey icin de sosyal ortamlardaki edimlerin coğu (yemek yemek, konuşmak, yazı yazmak vb.) kişinin olgunluğunun ve yeterliliğin sınandığı bir sınav gibidir. Her eylem bireyin ic dunyasındaki imgesel bir izleyiciler topluluğu tarafından değerlendirilir ve becerikli-beceriksiz olarak sınıflandırılır; kişi guvenine yeterliliğine gore yargılanır.
Sosyal anksiyeteli bireyin, diğer insanların kendisinden yuksek ve acımasız standartlara uygun davranmasını beklediklerine inandığından, kendi edimlerinin bunu karşılayamadığı sonucuna ulaşması şaşırtıcı değildir. Bu sonuca ulaşırken anksiyeteli birey, hem kendi ic işaretlerini (sesinin veya elinin titremesi, kızarma, yuzunun gorunumu gibi) değerlendirir, hem de ortamdaki olumsuz işaretlere (esneyen biri, eleştirel bir yuz ifadesi gibi) son derece buyuk onem atfeder.
Ortamı yaşarken gercekleşen bu bilişsel sureclerin yanı sıra genel olarak sosyal anksiyete bozukluğu hastalarının sosyal ortamlardaki davranışları nedeniyle insanlar tarafından, reddedilecekleri, değersiz biri olarak gorulecekleri biciminde bilişsel yapıya yerleşik inancları vardır. Bu hastaların sahip oldukları koşullu inanclara ornek olarak şunlar verilebilir: ‘‘Eğer biriyle farklı bir şeyler soylersem, bana aptal derler ve reddederler.’’, ‘‘Eğer saygılı gorunursem, insanlar hakkımda kotu duşunurler.’’
Bilişsel modele gore ara inanclar olan sayıltılar, kurallar ve koşullu inanclar, temel inanc da denilen koşulsuz-mutlak bir takım inanclardan kaynaklanır. Sosyal fobiklerde sık gorulen bazı temel inanclar ‘‘sıkıcıyım’’, ‘‘farklıyım’’, ‘‘eksiğim’’ ve ‘‘yetersizim’’dir.
Tedavi
Tedavisinde psikofarmakolojik yontemlerin ve psikoterapilerin etkinliği gosterilmiştir. Tedavi etkinliğine dair uzerinde en fazla kanıt bulunan ilaclar serotonin geri alım inhibitorleri ile serotonin ve noradrenalin geri alım etkisi (SNRI) olan ilaclardır.
[h=2]Ankara Psikiyatri uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Sosyal fobi!
Sağlık0 Mesaj
●36 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Sosyal fobi!