Eğer bir kişi başkalarının duşuncelerine ya da yorumlarına maruz kaldığı ya da kalacağı bir ortamda ise ve bu tur ortamlarda surekli korku ve ortamdan kacmak isteyen duygu ve tavırlar sergiliyorsa sosyal fobi ile karşı karşıya diyebiliriz. Başka bir ifadeyle surekli bu tur ortamlarda utanacağı, gulunc duruma duşeceği, alay edileceğini duşunme gibi endişeler icinde olma durumudur sosyal fobi.. Toplumda gorulme sıklığı ise % 3 ile 13 arasında değişebilmektedir. Sosyal fobinin alt tipleri bulunmaktadır.
Sosyal fobi kavramı konuşuken, yazı yazarken, piyano calarken başkaları tarafından gozlenme korkusu olarak ilk kez 1903 yılında kullanılmış ve 1966' da da DSM 3 te ( psikiyatri tanı klavuzu) yer almıştır.
Performans gerektiren bir ortamda sosyal fobisi olan biri varsa hissetiği korku daha doğrusu aşırı korku; olumsuz değerlendirlip aşağılanacağı duygusudur. Bu korkunun bedendeki ifadesi, kızarma, carpıntı, terleme ve titreme gibi belirtilerdir.
Şimdi sosyal fobinin ceşitli kuramlarca acıklanmalarına goz atalım.
Eğer bebeklik doneminde bebeğe bakım veren kişi - coğunlukla anne - tarafından sağlıklı bağlanma gercekleştirmesi beklenir. Yani bakım veren kişi bebeğe ihtiyacları doğrultusunda doğru davranırsa ve sureklilik gosterirse, bebekle -anne-bakım veren kişi arasında sağlıklı bağlanma gercekleşir. Ama sağlıksız, sureksiz ve doyum sağlamayan bir ilişki ortaya cıkarsa bebeğin başkaları ile ilgili beklentileri kaygı temeli uzerine oturabilir.Yani bebek guven duyma ihtiyacını sağlıklı zemine oturtamaz ve kişisel guvenliği sarsılır ve bebeğin-kaygıya yatkınlığını arttırır. Bu psikodinamik modeldir.
Eğer doğuştan savunma duzeneği yapısal olarak cok guclu ya da cok zayıf ise, aşırı otoriter anne baba tutumu var ise, anne baba tutumlarında işbirliği yonelimi zayıf ise aşırı kaygı gelişebilir ve sosyal fobiye zemin hazırlayabilir. (Psikobiyolojik model.)
Fazla travmatik yaşantılar, başkasının – coğunlukla ebeveyn- korkusunun gozlenmesi ( belirli bir durum ve nesne karşısında ) de korku ve fobinin oluşmasına zemin hazırlamaktadır. ( Oğrenme modelleri)
Eğer başkaları uzerinde olumlu izlenim yaratma isteğine karşın bunun sağlanamayacağına ilişkin belirgin bir guvensizlik varsa bu da bilişsel modelin acıklmasındaki sosyal fobidir.
Korkulan sosyal ortama girince gerek mizaci davranış yatkınlıkları gerek daha onceki yaşantı ve deneyimlere ait olumsuz duşuncelerin etkileşimi sonucu tehlike algısı oluşur. İnandıkları ve korktukları şey beceriksiz algılanma , davranışlarının onay gormemesi ve reddedileceklerine ve değer gormeyecekleri duşuncesidir. Bu o kadar otomatik bir duşuncedir ki refleksif olarak anksiyete aktif hale gelir. Kişi tabi ki bunu bedenindeki işaretlerden anlar ve bu kısır dongu, duşunce ve davranışa donuşur. Bu kısır dongu yuzunden yani bedenindeki belirtilerie odaklanmaktan ve surekli olumsuz değerlendirileceği korkusundan hayatlarının kalitesi duşuktur. Kendi peformans ve becerilerini sosyal ortamlarda gosteremez hale gelirler. Gosteremedikce de kenilerine olan inancları da zayıflar. Sosyal fobiklerin olumsuz değerlendirileceklerine ilişkin duşunce ve inaclarına kanıt bulmak icin dikkatlerini, secici olarak olumsuz durumlara yoğunlaştırmalarında anksiyete durumunu arttırmaktadır.
Bazı araştırmalardan ek bilgiler:
Sosyal fobisi olan hastalarda yaşam boyu major depresyon gorulme sıklığı %35- 80 arasında değişmektedir. Bazı araştırmalara gore panik bozukluğu olan hastalarda sosyal anksiyetenin varlığı depresyon icin bir risk oluşturmaktadır. Ayrıca major depresyonu olan hastaların depresif donemlerinde sosyal fobi benzeri bir tablo oluşmaktadır.
Sosyal fobisi olan kişilerin yaşam boyu obsesif-kompulsif bozukluk tanısı alma oranı % 4-11 arasında değişmektedir.
Sosyal fobisi olan hastalarda yaşam boyu ek tanı olarak panik bozukluğu gorulme sıklığı % 17-50 arasında değişmektedir.
Ozellikle bulimikler olmak uzere yeme bozukluğu olan kadınlarda sosyal fobinin ek tanı olması cok carpıcı bir bulgudur.
Alkolik hastalarda sosyal fobi gorulme sıklığı %8-56 arasındadır. Sosyal fobikler, sosyal anksiyeteleri ile baş etmede ilac yerine alkol kullanırlar.
Sosyal fobi gercekten de kişinin hayatında zorlayıcı bir durumdur. Hayatının niteliğini duşurur, kendilik algısını zayıflatır. Terapi ile iyiden iyiye tedavileri mevcuttur. Hekim uygun gorurse ilac desteği de alabilir. Ya da ilac ve terapi birlikte yurutulur. Tedavi alan sosyal fobiklerin şansı cok fazladır. Ama maalesef otomatik olumsuz duşuncelerinden dolayı tedaviye de cok sıcak bakamazlar. Baksa da gelme oranları duşuktur. Yakınlarının ya da ebeveynlerinin zorlaması ya da yoğun ısrarı ile gelirler. Gelenler fayda gorurler. Sizlerde lutfen yakınlarınızı tedaviye ikna edin ki hayatlarının kalitesi yukselsin ve hak ettikleri guzel yaşamı sursunler..
[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Sosyal fobi ve psikoloji
Sağlıklı Yaşam0 Mesaj
●39 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Sağlık Forumları
- Sağlıklı Yaşam
- Sosyal fobi ve psikoloji