Kuresel iklim değişikliği, akarsulardaki seviyeleri onemli oranlarda duşurdu. Değişen hava şartları, dunyanın dort bir yanında kendini gosteriyor. Trakya Universitesi Doğal Afet Araştırma ve Uygulama Merkezi Mudur Yardımcısı Doc. Dr. Musa Uludağ, Trakya'daki nehirlerin dip seviyede aktığını soyledi. Uludağ, kuresel iklim değişikliğinin yağış rejimlerini olumsuz etkilediğini ve uzun sureli kuraklıkların yaşandığını belirtti. İnsan etkisiyle iklimin doğal surecin dışında değiştiğini vurgulayan Uludağ, "Jeolojik tarihte hicbir zaman bu kadar kısa surelerde iklimde boyle bir değişiklik olduğunu gormedik." ifadelerini kullandı. Uludağ, Trakya'da yaz aylarında gorulen kuraklığın sonbaharda da devam ettiğini bu durumun bircok olumsuzluğa neden olduğunu dile getirdi. Edirne ve Trakya'nın onemli su kaynakları olan Meric, Tunca, Arda ve Ergene nehirlerinde su seviyelerinin mevsim normallerinin altına duştuğune dikkat ceken Uludağ, "Bu yaz yaşanan kuraklıkla birlikte akarsuların debilerinde ciddi bir duşuş var." dedi. Uludağ, iklim değişikliğinin Trakya'daki su kaynakları uzerindeki etkilerinin acık şekilde gorulduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Arda, Meric ve Tunca'yı bir butun olarak ele aldığımız Meric havzamız Bulgaristan'dan kaynaklarını alır. Bu nehirler, kışın Balkanlar ve bolgemizde etkili olan kar yağışları ve daha cok yağmurlarla beslenir. Yağış azlığı ve buna bağlı olarak Trakya'da son yıllarda oldukca az gorulen kar yağışı nehirleri olumsuz etkiliyor. Son verilere gore Tunca'nın debisi Suakacağı istasyonunda saniyede 3 metrekup, bu oldukca duşuk bir seviye. Tunca taşkın doneminde saniyede 500 metrekupe kadar cıkabilen bir akarsu. Meric Nehri'nin Arda, Tunca, Ergene nehirleri ve Yunanistan'daki Kızıl Dere ile buluştuktan sonra denize dokulduğu yerde İpsala istasyonundaki debisi saniyede 96 metrekup. Meric Nehri taşkın doneminde 2 bin metrekuplere kadar cıkıyor. Ergene Nehri ise İnanlı istasyonunda 1 metrekup/saniye debiyle akıyor. Bu veriler, Trakya'nın bu onemli akarsularının kuruma aşamasına geldiği anlamına gelir. İkincisi Turkiye'nin en onemli celtik sahası olan bu bolgede bu akarsuların sulama amaclı kullanılamayacağı anlamına gelir. Bunun yanında akarsularda yaşayan bir ekosistem var. Bunlar icin de ciddi bir risk oluşturuyor." AA'nın haberine gore, Uludağ, kuraklık ve sıcaklıkların yuksek olması nedeniyle tarımsal faaliyetlerin olumsuz etkilendiğini vurguladı. Tohum ekiminin sağlıklı yapılabilmesi icin toprağın nemli olması gerektiğini anlatan Uludağ, sozlerini şoyle tamamladı: "Edirne'de ağustostan beri neredeyse duzgun bir yağış meydana gelmedi. Kurak bir donem yaşanıyor. Yağmura dayalı bir tarımın etkili olduğu Edirne ve Trakya'da buğday ve ayciceği tarımı olumsuz etkileniyor. Cunku sulamalı tarımın yapılabildiği arazi sınırlı. Ekim donemi olmasına rağmen henuz ciftci tarlaya tohumu tam olarak atabilmiş değil. Cunku once toprağın bir neme doyması gerekir, belli bir sıcaklığın altına duşmesi gerekir. Gunduz sıcaklıkları hÂl oğlen saatlerinde 30 derecelere kadar cıkabiliyor. Dolayısıyla hem yağışın azlığı hem gunduz sıcaklıklarının fazla olması tarımsal anlamda ciddi bir problem olarak karşımıza cıkıyor."