Şizofreni ile zeka duzeyi arasında ilişki var mıdır?
Bu soru ozellikle Akıl Oyunları filminden sonra daha sık sorulmakta. Aslında şizofreni farklı zeka duzeyine sahip bireylerde gorulebilir. Ancak daha yuksek zihinsel kapasite gosteren bir işte calışan bireylerde hastalığın oluşturduğu gerileme daha belirgin olmaktadır. Hastalığın zeki insanlarda daha sık gorulduğune ilişkin kanının bundan kaynaklandığı duşunulmektedir. Ote yandan hastalık zihinsel yetenekleri gerilettiğinden hastalık oncesine gore coğu bireyin zeka katsayısında (IQ) duşme olmaktadır.
Şizofreni hastaları tembel midir?
Hastalık nedeniyle okulu ya da işi bırakmak veya tıraş olmak, yatağını yapmak, markete gitmek gibi gunluk işleri yapamamak şizofreni hastalarında sıkca rastlanan durumlardır. Aileler bunu sıklıkla tembellik olarak yorumlar. Oysa şizofreni hastaları, hastalık oncesinde başarılı bir oğrencilik ya da iş yaşantısına sahip olabilir. Gercekten tembel olsalardı bu başarıları da gosteremezlerdi. Bu tur "uşengeclikler" hastalığın negatif belirtilerindendir. Şizofreni, bize cok kolay gibi gelen gunluk etkinliklerin surdurulmesini bile olanaksız kılabilir.
Şizofreni hastası başkalarına zarar verir mi?
Aslında şizofreni hastasının zararı kendinedir. Gunumuzde şiddet giderek yaygınlaşıyor. Gun gecmiyor ki cevrede "sağlıklı", "normal" kabul edilen birisinin karısına, meslektaşına ya da hic tanımadığı birine şiddet uyguladığını duymayalım. Buna karşın şizofreni hastalarının "saldırgan" olduğuna ilişkin yuzyıllardır suregelen yaygın bir inanış var. Gunumuzde sinema, TV ve yazılı basında cıkanlar da bu inanışın guclenmesinde rol oynamakta. Hastalık nedeniyle cevrede olup bitenleri yanlış yorumlayan hasta uygun davranışı secmekte zorlanabilir. Bu nedenle bazı hastaların konuşmaları, davranışları başkalarına garip gelebilir. Ancak cevreye zarar verme durumu ozellikle uygun ve devamlı tedavi almayanlar ve alkol/madde kullananlar icin soz konusudur. Saldırgan davranışlar gercekleşirse, sıklıkla yakın aile bireyleriyle sınırlıdır. Şizofreni hastaları arasında tekrarlanan suc işleme durumu toplum ortalamasının altındadır. Ote yandan şizofreni hastaları yaygın bicimde cevrenin fiziksel ve duygusal saldırılarına maruz kalmaktadır. Hastaların saldırgan olduğuna ilişin onyargıyı gidermenin en etkili yolu bu kişilerin tedavi sistemine girip duzenli tedaviye devam etmelerinin sağlanması ve madde kullanmalarının onlenmesidir.
Şizofreni kalıtsal olarak gecen bir hastalık mıdır?
Şizofrenide kalıtımın onemli rolu vardır. Şizofreni hastalarının ailelerinde bu hastalığın daha sık gorulduğu bilinmektedir. Ancak hastalık her zaman basitce anne-babadan cocuğa gecmemektedir.
Anne babanın hatalı tutumu şizofreniye neden olur mu?
Aileler coğu zaman yakınlarının hastalığının nedenine ilişkin duşunurken kendilerini de suclar. "Cocukken cok sıktık, yatılı okula gonderdik, ondan mı oldu?" gibi sorular sık sorulur. Cocuklukta yaşadıklarımız kişilik ozelliklerimizin oluşmasında rol oynamakla beraber, bu yaşantılar tek başına şizofreniye yol acmaz. Ote yandan şizofreni başladıktan sonra ailenin hastaya karşı tutumu hastalığın nasıl seyredeceği konusunda belirleyici olmaktadır. Hasta bireye aşırı eleştirel ya da aşırı koruyucu kollayıcı davranan ailelerde hastalık daha sık alevlenmekte, daha cok hastaneye yatış gerekmektedir. Hastaya cocuk ya da hasta muamelesi yapmamak, onu yonetmeye kalkmamak onemlidir.
Cocukluk doneminde şiddete ve cinsel istismara maruz kalmak ileride şizofreniye yol acar mı?
Araştırmalar şizofreni hastaları arasında cocukluğunda ciddi ya da uzun sureli şiddete, cinsel travmaya, hatta duygusal ihmale uğramış olanların toplum ortalamasından daha sık gorulduğunu gosteriyor. Ancak bu tur olumsuz yaşantıların şizofreni gelişmesi icin diğer risk etkenlerinin de bulunduğu kişilerde hastalığın ortaya cıkmasına yol actığı ya da kolaylaştırdığı soylenebilir.
Cok ders calışmak, okumak şizofreniye neden olur mu?
Olmaz. Ancak bazı durumlarda nedenle sonuc birbirine karışabilmektedir. Kişi, hastalığın ozellikle erken donemlerinde dış dunyadan uzaklaşırken belirli bir konuya aşırı zaman ayırabilir. Felsefi ya da dini kitaplar, ibadet, aşırı spor, aşırı ders calışmak, banyo yapmak gibi. Ancak bunlar hastalığın nedeni değil, şizofreninin gidişi sırasında ortaya cıkan durumlardır.
Fazla masturbasyon yapmak şizofreniye yol acar mı?
Acmaz. Ancak yukarıda belirtildiği gibi kişinin dış dunyaya ilgisi azaldıkca cinsel doyum icin de cevresindeki kişilere ilgisini yoneltemeyecektir. Kendi bedenindeki değişikliklerle aşırı ilgilenme (surekli aynayla yuzunu inceleme gibi) ya da fazla masturbasyon yapma bu surecin sonucudur. Hastalığın nedeni değildir.
Şizofreni kişinin cinsel yaşamını etkiler mi?
Hastalık oncesi doneme gore kişilerin cinsel yaşamında olumsuzluklar artmaktadır. Bunda şizofreni hastasının cevreyle ilişki kurma konusundaki gucluklerinin karşı cinsle ilişkilerini ozellikle bozmasının da rolu vardır. Ayrıca bazı antipsikotikler hem kadınlarda hem erkeklerde cinsel işlev bozukluğuna yol acabilir. Ozellikle prolaktin adlı hormonu artırıcı etkisi olan antipsikotikler kadınlarda adet duzeninin bozulmasına, goğusten sut gelmesine yol acabilir. Erkeklerde ise isteksizlik, sertleşme gucluğu. erken boşalma gorulebilir. Bu durumlarda urolog ya da kadın doğum uzmanına gitmeden once psikiyatriste danışılması uygun olur. İlac dozunun azaltılması ya da ilacın değiştirilmesiyle bu yan etkilerin giderilmesi mumkundur.
Alkollu icki kullanmak hastanın sıkıntılarını azaltır mı?
Alkollu icki kullanan coğu kişi gibi şizofreni hastası da rahatlamak, sıkıntılarından kurtulmak ya da neşelenmek beklentisiyle icer. Alkol kullanımı gecici bir rahatlama sağlasa da sık ve surekli alkol almak şizofreninin alevlenmesine yol acacaktır. Ayrıca alkol, tedavi icin kullanılan ilacların yan etkilerini de artırmaktadır.
Madde kullanımı hastanın sıkıntılarını azaltır mı?
Hayır. Ancak ozellikle batı ulkelerinde şizofreni hastalarının onemli bir kısmının yasadışı maddeleri kullandığı bilinmektedir: Maalesef bu durum ulkemizde de yaygınlaşmaktadır. Hastalar, bu tur maddeleri kullanırken hastalığın verdiği sıkıntıdan, zihinsel ve fiziksel durgunluktan, isteksizlikten kurtulmayı ummaktadır. Yani bu maddelerin kendilerini biraz "canlandırmasını" beklemektedirler. Ancak coğu zaman canlanan sadece hastalığın pozitif belirtileri dediğimiz halusinasyon, hezeyanlar ve dağınık amacsız hareketler olur.
Esrar icmek şizofreniye yol acar mı?
Evet. Bu konudaki kanıtlar giderek artırmaktadır. Esrar butun dunyada en sık kullanılan yasadışı maddedir. Ancak her esrar icende şizofreni veya diğer psikotik bozukluklar ortaya cıkmaz. Ozellikle esrar icmeye 15-16 yaş veya oncesinde başlanmışsa, esrar sık kullanılıyorsa, kişinin ailesinde şizofreni hastası bulunuyorsa, bu kişilerde esrar kullanımına bağlı psikoz ortaya cıkma riski 2-2.5 kat artar. Bununla beraber esrar icmenin tek başına şizofreni nedeni olmadığı, ancak onceden var olan yatkınlık zemininde hastalığın ortaya cıkmasını tetiklediğini soyleyebiliriz.
Hastalığı nedeniyle eğitimine devam edemeyenlerin hakları korunabilir mi?
Liselerde devamsızlık icin sağlık kurulu raporu işe yaramaktadır. Universite oğrencilerinin okulu belirli bir surede (4 yıllık okullar icin 6 yılda) bitirme zorunluluğu vardır. Bu nedenle okula devam edemeyecek durumdaki oğrencinin haklarını kaybetmemesi icin hastalığı nedeniyle kaydının bir ya da iki yarıyıl dondurulmasına ilişkin rapor alması gerekir. Durumu duzelen oğrenci tekrar okuluna doneceği zaman bu yonde yeni bir rapor alması gerekir. Birden fazla kayıt dondurma raporu alınabilir, ancak bazı universitelerin ikiden fazla kayıt dondurmayı kabul etmedikleri bilinmektedir.
Şizofreni hastası ilaclarını ucretsiz olarak temin edebilir mi?
Evet. Sosyal guvencesi olanlar hastalık tanısını ve ilacların surekli kullanılması gerektiği yonunde bir kararı iceren sağlık kurulu ilac raporu aldığı takdirde ilac alırken odenen (% 10-­20'lik) katkı payını odemezler. Yeşil kart sahipleri de aynı haktan yararlanabilir.
Şizofreni hastası askerlik yapabilir mi?
Yasaya gore askeri hastane sağlık kurulları şizofreni tanısı almış kişilerin askerlik icin elverişli olmadığına karar verip bu yonde rapor duzenler. Ancak uzun suredir iyi durumda olan hastaların bu iyilik hali askeri hastane hekimlerince de gozlendiği durumlarda askerlik yapması yonunde karar cıkabilmektedir.
Şizofreni hastası evlenebilir mi?
Pratik olarak evet. Yani evlenen taraflar bu konuda fikir birliği icindeyse engel yoktur. Ancak yasada "sağlık kurulu raporuyla evlenmesinde tıbbi sakınca bulunanların” evlenemeyeceği belirtilmektedir. Evlilik girişiminde bulunmadan once hastanın hekimine danışılması ve hastanın evleneceği kişiye onceden bilgi verilmesi uygun olur. Yasal cerceve bir yana, evliliğin ciddi kişinin bu kararı alırken oncelikle kendi sorumluluklarını yerine getirip getiremediğini iyi değerlendirmesi gerekir. "Evlensin, iyileşir" şeklindeki yaygın goruş hatalıdır.
Şizofreni hastalarının calışması icin ne gibi kolaylıklar sağlanmıştır?
Devletin "ozurlu" tanımına giren, "rahatsızlığı nedeniyle bedensel ve ruhsal kayıp yaşadığı icin toplumsal yaşama uyum sağlama ve gunluk gereksinimlerini karşılamada guclukleri olan" yurttaşlara iş bulma kolaylığı sağlama yonunde duzenlemeler vardır. Oncelikle hastane sağlık kurullarından alınan, hastanın yeti kaybının %40'ın altında olduğunu gosteren bir belgenin alınması ve bu belgeyle iş Kurumu'nun o ildeki şubesine başvurulması gerekir. Hastanın ayrıca tum devlet kuruluşları ve belediyeler tarafından acılan sınavlara da girmesi gerekmektedir. Bu sınavlar hakkında Ozurluler idaresi Başkanlığı'nın 0312 419 79 24 no.lu telefonundan bilgi edinilebilir.
Şizofreni hastası devletten maddi yardım alabilir mi?
"Ozurlu maaşı" konusunda 2022 sayılı kanunda "başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek şekilde ozurlu olduklarını tam teşekkullu hastanelerden alacakları sağlık kurulu raporuyla kanıtlayan ve kanunen bakmakla mukellef kimsesi bulunmayan ozurlulerden her turlu gelirleri toplamının aylık ortalaması belirli bir miktarın altında olanlara maaş bağlanır" denmektedir. Sağlık raporu, SSK, Bağkur veya Emekli Sandığı'ndan maaş almadığına ilişkine belgelerin yanı sıra kaymakamlık veya malmudurluğunden alınacak başvuru belgesinin de doldurulması gerekmektedir. Bu durumda hastaya "yeşil kart" da verilir.
Şizofreni hastasına bakımını ustlenen kişiler devletten yardım alabilir mi?
Yakın zamanda buna izin verecek bir duzenleme yapılmakla beraber bu her hastanın ailesine maddi yardım yapılacağı anlamına gelmez. Yardım alabilmek icin ailenin sosyal guvencesi ve gecinmelerini sağlayacak geliri olmaması ve hastanın da bir başkasının bakımına muhtac olacak duzeyde yeti kaybına uğramış olması gerekir.
Devlet ve belediyeler şizofreni hastası kişiye ne gibi kolaylıklar sağlıyor?
Sosyal Hizmetler İl Mudurluğu'ne başvurarak cıkarılan ozurlu kimlik kartı DDY, THY ve deniz otobuslerinden indirimli yararlanma, bazı cep telefonu operatorlerinde indirim, Devlet Tiyatroları'ndan ucretsiz yararlanma imkanı verir. Ayrıca belediyelerin verdiği kartlar şehir ici toplu taşımadan ucretsiz yararlanmayı sağlar. Ayrıca calışanlar icin vergi indirimi soz konusudur.
Calışamayacak durumdaki hastalar anne­-babalarının sosyal guvenlik haklarından yararlanabilir mi?
Evet. Bunun icin sağlık kurulundan kişinin hastalığı nedeniyle tedavi altındayken dahi calışmasının mumkun olmadığı, başkasının bakımına muhtac olduğuna dair rapor alınıp ilgili kuruma (SSK, Bağkur, Emekli Sandığı) başvurmak gerekir. Bu tur bir hak icin sosyal guvenlik kurumları hastanın %80 oranında iş gucu kaybına uğramış olması koşulunu aramaktadır.
Şizofreni hastasının malulen emekli olması mumkun mudur?
Evet. Ancak bunun icin oncesinde belirli bir sure calışmış olmak gerekir. Bu sure devlet memurları icin 10 yıldır. Devlet memuru olan şizofreni hastası bu hastalığı nedeniyle kesintisiz 18 ay ya da toplam 36 ay rapor kullanmışsa malulen emeklilik işlemlerine başlanabilir. Diğer calışanlar da ozur derecesine gore; %40-60 olanlar 20 yıl (4400 iş gunu); %60-80 olanlar 18 yıl (4000 işgunu) %80-100 arası olanlar 15 yılı (3600 işgunu) tamamlamak zorundadır.
Hangi durumlarda şizofreni hastasına mahkemece vasi tayin edilebilir?
Hastalığı nedeniyle işlerini goremeyen, korunması ve bakımı icin kendisine surekli yardım gereken ya da başkalarının guvenliğini tehlikeye sokan hastalara hekimin goruşu sorularak vasi tayin edilir. Ozellikle yasal ve maddi konulardaki uygunsuz girişimleriyle kendini ve cevresini zarara uğratan hastalar icin vasi tayini koruyucu olmaktadır. Vasi tayinini gerektiren durum ortadan kalkmışsa tekrar başvuruyla vesayetin kaldırılması mumkundur.
[h=2]Bursa Psikiyatri uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Sorularla şizofreni
Sağlık0 Mesaj
●29 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Sorularla şizofreni