1- Aort anevrizmaları nedir?
Anevrizmayı genel olarak; damar duvarının ceşitli nedenlerle zayıflayıp bozulması sonucu genişlemesi ve balonlaşması diye tanımlayabiliriz. Bir damar capının normalden %50 artması durumunda anevrizmadan bahsedebiliriz. Anevrizma vucuttaki tum damarlarda olabilir ancak bizim bahsedeceğimiz; anevrizmanın en sık gorulduğu aort damarı anevrizmalarıdır. Aort damarı kalpten cıkan ve oksijenlenmiş kanı tum vucuda taşıyan en kalın atar damardır. Kalp ten cıktıktan sonra sırasıyla goğus boşluğu ve karın boşluğunda seyrederek her iki kasıktan ayak uclarına kadar seyreden tum damarlar aort damarının devamı olan damarlardır. Bir damarda anevrizma olmasının onemi, giderek damar capının ve dolayısı ile basıncın artması sonucu patlama riskidir. Goğus boşluğu bolumunde olanlara Torakal aort anevrizması, karın boşluğu icinde bulunan bolumde meydana geldiğinde ise Abdominal aort anevrizması denir.
2. Sebepleri nelerdir?
Temel neden damar duvarının yapısının bozularak zarar gormesidir. Hipertansiyon, sigara kullanımı, kolesterol yuksekliği ve ateroskleroz, enfeksiyonlar, travma ve genetik yatkınlık hastalığa yol acan nedenler olarak sayılabilir.
3. Belirtileri nelerdir?
Coğu zaman belirti vermeyerek sinsi şekilde ilerler. Bulundukları bolgeye bağlı bası oluşturabilirler. Kalpten hemen cıkışta meydana gelirse aort kapak yetmezliğine, soluk borusuna bası yaparsa nefes darlığına, abdominal aort anevrizmaları ise karın ve sırt ağrılarına neden olabilirler. Bazen de tesadufen başka tetkikler yapılırken tespit edilirler. Anevrizmalar nadiren de patlamış olarak acil servislere başvuran hastalarda tespit edilirler. Bu durumlarda hayati risk cok fazladır ve acil girişim şarttır.
4.Nasıl tanı konur?
Anevrizmalar genelde belirti vermedikleri icin tesadufen tanı konabilirler. Abdominal aort anevrizmaları muayene sırasında karın bolgesinde el ile fark edilebilir. Bunun dışında en kolay ve ucuz yontem olarak Ultrasonografiyi soyleyebiliriz. Fakat gunumuzde konvansiyonel veya CT angio ile tanı rahatlıkla konabilmektedir. CT angio aynı zamanda takip altındaki hastaların değerlendirilmesinde de en sık tercih edilen yontemdir.
5.Tedavi yontemleri nelerdir?
Anevrizmalar tanı konduktan sonra bulundukları bolgeye gore değerlendirilirler. Belirli capın uzerinde ve patlamış olanlar derhal ameliyat edilmelidir. Damar capı mudahale sınırının altında olanlar belirli aralıklarla takip edilmelidirler. Bu donemde ek risk faktorleri kesinlikle ekarte edilmelidir. Hipertansiyon kontrol altına alınmalı hasta kendini travma ve ani darbelerden korumalıdır. Sigara kesinlikle bırakılmalıdır. Sigara icimi anevrizmalı takip edilen hastalarda ruptur (patlama) riskini artırmaktadır.
1.Acık Cerrahi Yontem:
Acık yontem genel anestezi altında anevrizmanın cerrahi olarak suni damarla değiştirilmesidir. Uygun vakalarda tercih edilerek duşuk riskle yapılabilen bir ameliyattır. (Resim 1)
2.Kapalı yontem:
Tedavi acık yontemlerle yapılacağı gibi EVAR dediğimiz Angio laboratuvarında kateter aracılığı ile anevrizmaya stent yerleştirme şeklinde de yapılabilmektedir. (Resim 2) Bu yontemle kasık bolgesinden ilerletilen bir klavuz tel ile damara stent yerleştirilerek hasta aynı gun ayağa kalkabilmektedir. Hangi yontemin kullanılacağına hastaya gore karar verilmektedir.
Resim 1: Abdominal aort anevrizmasının acık cerrahi yontemle onarılması.
Resim 2: Abdominal aort anevrizmasının stent greft yontemiyle onarılması.
7- Tedavi edilmezse ortaya cıkabilecek sonuclar nelerdir?
Anevrizmalarda en olumcul komplikasyon anevrizma kesesinin yırtılması ve patlamasıdır. Bunun yanında anevrizmanın cok buyuyerek komşu organlara bası yapması onemli bir komplikasyondur. Damarın icinde kan akımı durağanlaşacağından pıhtı oluşması kuvvetle muhtemeldir ve bunların koparak daha uc damar sistemini tıkaması soz konusu olabilir (emboli). Bu yuzden anevrizmalar 5- 5.5 cm capa ulaştıklarında ameliyat edilmelidir. Gec kalındığında hem anevrizmanın capı ve etkilediği damar uzunluğu artar hem de anevrizma hayati yan dalları icine alarak ameliyatı teknik olarak zor hale getirebilir. Bunun yanında yukarıda saydığımız başta ruptur (patlama) olmak uzere diğer komplikasyonlar gelişebilir.
8. Kimler risk altındadır? Tarama ile erken tanı mumkun mu?
Aort anevrizmaları ile ilgili risk faktorlerinde genetik yatkınlık buyuk onem arzeder. Ozellikle bağ dokusu hastalıklarında (Marfan sendromu, Ehlers-Danlos sendromu) veya vaskulitlerde (Behcet hastalığı, Ankilozan spondilit vs) aort duvarı zayıflar ve anevrizma gelişebilir. Bunlar dışında en onemli etken yaşla birlikte ateroskleroz dediğimiz damar sertleşmesi ve kireclenmesidir. Diğer risk faktorleri olarak da şeker hastalığı, hipertansiyon ve sigara icimini sayabiliriz.
Hastalığın erken teşhisi konusunda yukarıda saydığımız bağ dokusu hastalığı ve vaskult tanısı konan hastalar aort anevrizması acısından incelenmelidir. Ayrıca bu hastalarda aort anevrizması tespit edildiğinde kan bağı olan akrabaları da incelenmelidir. Bunun dışında 60 yaş uzerinde hipertansiyonu olan diğer damarlarında sorun olan (kalp damarları, bacak damarları vs) hastalarda basit bir karın Ultrasonografisi ile aort anevrizması taraması yapılabilir.
10- Erken tanının bu hastalıktaki onemi nedir?
Tarama testi veya diğer kontroller sonucunda aort anevrizması tespit edildiğinde hem hastalık erken donemde yakalanmış olur hem de ameliyat gerekiyorsa daha duşuk riskle ameliyat edilebilir. Ameliyat sınırında olmayan hastalar periyodik aralıklarla takip edilmelidir. Yapılan calışmalarda hipertansif ve sigara icen hastalarda hem anevrizma buyumesi hem de patlama riski artmaktadır. Bu hastalarda kritik nokta anevrizmanın patlamadan ameliyat edilmesidir. Normal şartlarda ameliyatta olum riski %2-4 arasında iken anevrizma patladıktan sonra mudahale edildiğinde olum riski %50 lere cıkmaktadır. Maalesef son 10-15 yılda da bu oranlarda azalma olmamıştır. Sonuc olarak erken teşhis ve zamanlama sonucu cok etkilemektedir.
[h=2]İstanbul Kalp Damar Cerrahi uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Sorularla aort anevrizmaları
Sağlık0 Mesaj
●31 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Sorularla aort anevrizmaları