Canınız surekli bir şeyler atıştırmak mı istiyor. Kendinizi tatlı tabağının başında mı buluyorsunuz. Aclık halinde kendinizi sinirli ve konsantrasyon gucluğu cekerken mi buluyorsunuz.
Yemekten 3 -4 saat sonra anormal acıkma ve tatlı isteği gibi şikayetler “Reaktif Hipoglisemi” tehdidi altında olduğunuzun habercisi olabilir. Hatta fazla kilolarınızın sorumlusu da bu insulin direncinden dolayı surekli bir şeyler atıştırmanız da olabilir. Bunun icin insulin ve kan şekeri dengesine ait biraz detaylı bilgiye ihtiyacımız var.
İnsulin Nedir?
İnsulin, kan şekerini duşurmeye yarayan ve pankreasın beta hucrelerinde uretilen bir hormondur. Yemek ile almış olduğumuz karbonhidratlar, sindirim sistemi tarafından en kucuk parcaları olan glukoza (şekere)parcalanırlar. Glukoz, hucrelerin en onemli enerji kaynağıdır. Sindirilerek kana karışan glukoz tarafından uyarılan pankreas, glukozun hucre icine (kas, karaciğer, yağ dokusu) girmesini sağlayan insulin adlı hormonu uretmeye başlar.
Sindirim sonrasında insulin ve glukoz damarlarımızda dolaşmaya başlar. Hucre duvarında bulunan insulin glukozun yani şekerin hucre icine girmesini sağlar. Bu şekilde şeker enerji kaynağı olarak kullanılabilir hale gelir. Hucre icine giremeyen glukoz ise kanda dolaşmaya başlar ve kan şekerinde artışa( hiperglisemi) neden olur.
Hipoglisemi, yani kan şekerinin duşuk olması durumu ise yemek yedikten 2- 5 saat sonra kan da şekerinin duşmesi ile kendini gosterir. İki oğun arasında kan şekeri 60- 110 mg/ dl‘ de sabit kalır. Kan şekeri duzeyinin 40 mg/ dl’ nin altına duşmesi hipoglisemi icin bir uyarıdır. Kan şekeri normal duzeyin altına duştuğu zaman, enerji ureten hucreler icin hemen yeterli miktarda glikoz bulunmaz. Bu durum terleme, hızlı kalp atışı, terleme ve aclık gibi ceşitli durumlara yol acar.
Miktarca cok yoğun bir oğun tukettikten sonra, bu duruma tepki olarak vucudumuz cok fazla insulin salgılar. Bunun sonucu olarak kan şekeri normalin altına duşer. Her ne nedenle olursa olsun amacımız kan şekerimizi dengede tutmak olmalıdır. Bu durum mutlaka endokrinoloji uzmanı bir hekime başvurmayı gerektirir.
Beslenme yonunden dikkat edilmesi gerekenler ise şoyle ozetlenebilir
1.Ara oğunlerin duzenli tuketilmesi:
Ana oğunlerde ki besin tuketimimizi azaltarak 3 ana ve 3 ara oğun şeklinde dengelenmelidir. Boylece azar azar ve sık beslenerek kan şekerimizi gun boyunca dengede tutabiliriz. Ana ve ara oğunler arası en fazla2,5- 3 saat olmalıdır. Aksi takdirde, uzun suren aclık durumlarında kan şekeri duşuş gosterebilir.
2.Basit karbonhidrattan kompleks e cevirmeliyiz
Basit karbonhidratlar yani şeker beyaz un kan şekerinin daha cabuk yukselip, cok ani duşmesine de neden olur. Komplex karbonhidratlar ise bulgur, kepekli ekmek,kurubaklagiller kana daha yavaş gecer, kan şekerini daha yavaş yukseltir, uzun sure aynı seviyede kalmasını sağlar. Bu nedenlerden dolayı iyi secim; kompleks karbonhidratlardır.
3.Posa:
Posa veya diyet lifinin pek cok faydası olduğu bilinmektedir. Reaktif hipoglisemi durumlarında da oldukca faydalıdır. Posa, mide boşalmasını geciktirerek, daha uzun sure tok kalmamızı ve kana şekerin daha uzun surede gecmesini sağlayarak, kan şekerinin ani pikler yapmasını engelleyerek ve uzun sure aynı seviyede tutar.
4.Glisemik İndex:
Glisemik index (Gİ), besinlerin kan şekerini yukseltebilme değerini gosterir. Glisemik indeksii duşuk besinlerin tuketilmesi bir yaşam tarzı haline getirilmelidir. Boylece kan şekeri duzeni sağlanabilmiş olur. Aşağıda bazı besinlerin glisemik indeks değerleri verilmiştir. Sağlığınız icin dengeli ve duzenli beslenmeye calışırken, glisemik indeksi duşuk ve orta seviyedeki besinleri secmeniz her zaman iyi olacaktır.
Bazı besinlerin GI değerleri
Beyaz ekmek 100 Bulgur 65
Spaghetti 66 Pirinc 83
Mısır 87 Sut urunleri 46- 52
Kurubaklagiller 20- 60 Portakal 59
Yağsız sut 46 Tam sut 43
Yoğurt 52 Elma 53
Dondurma 52 Bal 126
Muz 84 Portakal suyu 64

[h=2]Muğla Diyetisyen uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]