Soğuk havalarda cildimizi neler bekler ?Soğukla cildi kurutuyor ve cabuk yaşlandırıyor…
Kış mevsiminde kuru ve soğuk havalar nedeniyle cildimiz daha cabuk gerilir ve catlayabilir. Bu nedenle de cildimiz diğer mevsimlere gore kışın daha ozel bir bakım ister. Ustelik kış mevsiminde cildi dış etkenlere karşı korumak da cok kolay değildir. Bir yandan soğuk ve kuru hava, diğer yandan yağan kardan veya oluşan buzdan yansıyan bol ışık nedeniyle cildimiz risk altındadır. Ayrıca evdeki sıcak ve kuru hava ile dışarıdaki soğuk hava arasında cildin yaşayacağı uyum guclukleri de cildimizin zarar gormesine katkı sağlar. Bu değişim yuzunden cildimizde kuruma ve gerilmenin yanı sıra, catlamalar, kahverengi lekeler ve sıklıkla da kılcal damar genişlemelerine bağlı kırmızılıklar oluşur. Hava soğuyup kurudukca cildimiz icin cok değerli olan nem ihtiyacı da artar, puruzlu bir hal alır. Kuru ve soğuk havadan ilk etkilenen cilt kısmı ise dudaklarımızdır, kuruma ile ortaya cıkan catlak dudaklar ve puruzlu eller de kış aylarında adeta cilt bakımının onemini daha da belirgin hale getirir.
Cildin savunma sistemi de bozuluyor…
Soğuk havanın olumsuzluklarına maruz kalan ciltler mat, cansız, elastikiyeti azalmış ve yaşlı bir gorunume burunurler. Ayrıca soğuk etkisi ciltlerin kan dolaşımını, sinirsel etkilerini, atılım fonksiyonlarını, hormonal etkilerini ve yenilenme guclerini yavaşlatarak cildi cevre etkilere karşı daha savunmasız hale gelir. Yani soğuk hava bir anlamda cildin savunma sistemi de zayıflayarak gerek enfeksiyon etkilerini, gerekse de hızlı yaşlanma etkilerini cilde yaşatır.
Cildimiz neden kurur?
Soğuk havanın icerisindeki nem oranı duşer, bu seferde cilt kendi icerisindeki nemi cildin yuzeyinden dışarıya salar, ayrıca soğuk etkisi ile kan damarları da buzulduğunden cildin ihtiyacı olan nemi cilde sağlayamaz, boylece cilt ince, kuru, gergin ve catlamış hale doner.
Cilde temizlik amacıyla sabun uygulaması, ozellikle yağsız ciltlerin temizleme jelleri veya losyonlarıyla temizlenmeye calışılması cildin nem ihtiyacını surekli artırır. Cunku bu temizleme urunleri cildin nemini koruyan sebum adı verilen koruyucu yağ tabakasını da uzaklaştırdığından dolayı cildin kuruma sureci daha erken yaşanır. Her ne kadar tum kozmetik sabunların veya jellerin cildin pH değeriyle aynı olduğu soylense bile onemli olan bu kozmetik urunlerin cilde uygulandığında oluşan pH değerinin cildin lehine veya aleyhine olup olmadığıdır.
Alkol, parfum ve ucucu kimyasalları iceren kozmetik urunler cildin nem kaybını artırarak daha cabuk kurumasına neden olur.
Ozellikle sıfır derece altındaki havaya maruz kalan ciltlerin ruzgar ve guneşe maruz kalmaları kuruma problemlerini artırır, ilave olarak yuzde yanma hissi ile oluşan kılcal damarların ortaya cıkmasına neden olur.
Vitamin bakımından eksik beslenmede ozellikle A, C, E ve F vitaminlerinin alımındaki eksikliklere bağlı olarak cildin yenilenme hızı yavaşlar, dolayısıyla cilt icerisinde nemi bol genc hucreler yerine nemi az yaşlı hucreler yer alır.
Sigara kullanımı, sigara dumanına cildin aşırı maruziyeti, sağlıksız ve dengesiz beslenme, su tuketimindeki eksiklik, stres, klimatize ortamlarda yaşamak veya calışmakta cildimizin kurumasına neden olan faktorler arasındadır.
Cildimiz icin cok onemli!
Saydığımız nedenlerden dolayı kuruyan ciltlerde kaşıntı ile birlikte catlaklar, yanma ile birlikte kızarıklıklar ve lekeler, gerilme hissi ile birlikte pullanma ve kırışıklıklar meydana gelir. Bu problemleri olan ciltlerde kozmetik bakımlara, ışığa, ceşitli yaşamsal
Kurumayı onlemek icin oneriler…
Cilt hucrelerinin icten su ile beslenebilmeleri icin gun boyu en az 2,5 litre su, bitki cayları, meyve suları veya sut urunleri icebilirsiniz.
Sıcak odalarda veya ortamlarda ici su dolu kaseler veya ıslak bezleri ısıtma sisteminin uzerine koymalısınız ki havadaki nem oranı artsın. Ayrıca odalarda bulunan bitkiler de havadaki nem oranını artıracağını dikkate almalısınız.
Gunde en az bir kez duşun alın. Genelde iki gunde bir banyo yapmak cilt icin yeterli olabilir. Ancak cildin cok fazla sabun ile temas halinde olmaması gerekir. Sadece su ve bir lifle yıkanmaya ozen gostermelisiniz. Sabun kullanımında ozellikle beyaz sabunların yerine gliserinli sabunlar tercih edilmelidir. Duştan sonra cildin ozellikle protein iceriği yuksek nemlendiricilerle nemlendirilmesi unutulmamalıdır.
Ozellikle parfum, kimyasal ve boyar maddeler, alkol icermeyen kremler kullanmaya ozen gosterilmeli.
Solaryuma gitmekten kacınmalısınız, cunku solaryumda kullanılan UV ışınları cildin kurumasını kolaylaştırır.
Kışın cilt bakımınızda tercihiniz nasıl olmalı ?
Cildin temizlenmesi icin cildinize uygun temizleme sutleri tercih ediniz, hatta bu temizleme sutlerinin gliserin, glikolik ait veya beta hidroksi asit icerenlerini tercih ediniz.
Temizleme işleminden sonra cildinize alkol, boya, farfum iceren tonikler surmeyiniz.
Cildin yenilenmesini hızlandırmak icin cilde bol miktarda c vitamini ve protein iceren serumlar ile glikolik asit iceren losyonlar uygulayınız. Daha iyi bir destek sağlamak icin ise cildin savunma sistemini guclendiren homeopatik urunler kullanmaya ozen gosteriniz.
Cildin nem kapasitesini artıran ve nem değerini geliştiren glikolik asitli, keramidli, A - E vitaminli, proteinli nemlendiriciler yeterli miktarda yedirilmelisiniz.
Nemlendiriciler uzerine hemen pudra, fondaten ve allık gibi renkli kapatıcılar surulmemelisiniz.
Işığın bol olduğu ortamlarda ise yukarıdaki bakım sırası ve iceriği tamamlandıktan sonra tek kullanımla 24 saat ışık koruması sağlayan hafif koruyucular surulmelidir.
Dort haftada birde cilde yoğun buhar, nem, besleyiciler ve yorgunluğunuzu atacak dokunuşları sağlayacak profesyonel bir klinik bakım yaptırmalısınız.




[h=2]İstanbul Medikal Estetik Uzmanı uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]