IFSO-2011 (International Federation for the Surgery of Obesity, Uluslararası Obezite Cerrahisi Federasyonu) (Hamburg Germany)
Duodenal switch ameliyatının ilk bolumu olan sleeve gastrektomi 10 yıl once, yuksek riskli yuksek riskli, super obez hastalarda ilk basamak ameliyat olarak kullanılmaya başlanmıştır. İkinci basamak tedavinin sıklıkla gereksiz olduğu gorulmuştur. Bunun uzerine, sleeve gastrektomi tum dunyada yaygın olarak tek başına bir obezite ameliyatı olarak kabul gormuş ve kullanılmaya başlanmıştır. Bu operasyonun yayılımı inceleme gerektirmektedir.
Sleeve gastrektomi hakkında ilk konsensus toplantısı 2007'de, ikincisi 2009'da ve ucuncusu 2010 Eylul ayında toplanmıştır. Bu toplantıda, sleeve gastrektomi uzerine 1 yıldan fazla (2-8) tecrubesi olan 88 katılımcıdan goruşleri alınmıştır. Sorgulamada, cerrah başına ortalama 295 sleeve gastrektomi yapıldığı, toplamda ise 26.254 sleeve gastrektomi ameliyatı yapılmış olduğu saptanmıştır.
Sleeve gastrektomi % 75 oranında tek başına bir operasyon olarak gorulmuştur. % 8 oranında ikinci basamak ameliyat gerekmiştir. Yine tum tup mide ameliyatlarının % 96'sı laparoskopik olarak tamamlanmıştır. 1 yıl sonra ortalama fazla kilonun kaybı (EWL) oranı % 65, 2. yılda % 71, 3. yılda % 64, 4. yılda % 55, 6. yılda % 50'dir. Buji capı 32 ile 50 F arasında değişmektedir (Ortalama 36). Sleeve gastrektomi pylorun 2-6 cm proksimalinden yapılmakta ve hastaların coğunda bir miktar antral motilite bırakılmaktadır. Cerrahların % 66'sı stapler hattını guclendirmektedir. % 22'si ustune dikiş koyarken, % 44'u destek materyalleri kullanmaktadır. Katılımcılar fundusun ortalama % 96'sını cıkardıklarını, His acısının lateralinde kucuk bir parca kaldığını bildirmiştir. Vakaların % 68'inde, hemen daima kapalı sistem dren yerleştirilmiştir.
Vakaların % 0-7'sinde (ortalama 2.4) yuksek seviyeli kacaklar, % 0.3'unde de alt seviyede kacaklar oluşmuştur. Postoperatif gastroozofageal reflu hastalığı erken donemde % 1-30(ortalama 15), 5-6 yılda ise % 10 olarak izlenmiştir.
Lumen icerisine kanama vakaların % 3'unde, dalak yaralanması % 3'unde gorulmuş, sadece bir vakada 7. ayda gastrokolik-plevral fistul gelişmiştir. % 4.5 oranında darlık gelişmiş ve balon dilatasyonla tedavi edilmiştir. Daha uzun stenozlarda seromyotomi gerekmiştir. Olum oranı % 0.019'dur.
Erken donem kacaklar konservatif olarak veya tomografi eşliğinde ya da laparoskopik olarak drene edilerek tedavi edilmiştir. Fakat sepsisle, kacakların erken drene edildiği vakalarda da daha sonra endoskopik gastrik polyflex veya nitinol stendler veya T tuplerin, nazoenteral veya daha sıklıkla jejunostomi beslenme tuplerinin kullanımı artmaktadır.
Kacaklara bazen distal stenoz veya sleeve rotasyonu eşlik eder. Revizyonlarda komplikasyonlar daha fazla gorulmektedir. Postoperatif donemde katılımcıların % 90'ı 12 ay sureyle (ortalama 3 ay) PPI grubu mide koruyucu ilaclar vermektedir. Yine % 90 oranında B12 vitamini yazılmaktadır.
Katılımcıların % 20'si sleeve gastrektominin adolesanlar icin uygun olduğunu duşunmektedir. % 51'i duşuk BMI değerleri icin, % 67'si gastrik bandın revizyonunda kullanılabileceğini duşunurken, % 100 oranında yaşlılarda yuksek risk taşıdığı duşunulmektedir.
Diabetiklerde % 62 sleeve gastrektomi yaparken, % 38 Roux-en-Y gastrik bypassı yeğlemektedir. % 76 katılımcı sleeve gastrektominin hiatal hernisi olan hastalarda, emilmeyen suturlerle posteriordan hiatus onarılmak kaydı ile uygun olduğuna inanmaktadır. Coğunluk, geniş hiatal hernilerde veya ağır gastroozofageal reflu durumunda Roux-en-Y gastrik bypassın tercih edilmesi gerektiğini duşunmektedir. Tekrar kilo alma durumunda sleeve gastrektomi duodenal switch veya bazen re-sleeve ile revize edilirken, ağır reflu durumunda RYGBP tercih edilmektedir.
Tartışma:
Kilo kaybı tatminkar bulunmuştur. Yuksek seviyeli kacaklar nadir, fakat problemlidir. Roux-en-Y!den sonra gorulenden daha kotudur ve başedilmesi icin yuksek derecede uzmanlık ve deneyim gerektirir.
Dr.Deitel'İn bildirisine gore, yuksek seviyeli kacaklar % 1.3 (0-10), alt seviyeli kacaklar % 1.5 (0-10) gorulmektedir. Olum oranı % 0.1'dir (% 0-2). Erken donemde reflu hastalığı % 6.8 (% 0-50) gorulmektedir. GERD 3-5 yılda % 20 civarında gorulmektedir. 6. ayda ve 3-5 yıldan sonra yukselme eğilimindedir. Darlıklar % 0.6 (0-5), kanama ise % 2 (0-40) oranında gorulmektedir.
Op.Dr.Murat Ustun tarafından hazırlanmıştır. Paylaşırken link eklenmesi ve kaynak belirtilmesi rica olunur.

[h=2]İstanbul Genel Cerrahi uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]