Sjogren sendromu’nda tedavi[h=2]Goz Şikayetleri[/h]Gozden yanma, batma, kuruma, rahatsızlık hissi, kızarıklık, hassasiyet varsa:
Gun icinde bircok kez kullanılacak, suni gozyaşı damlaları
Gunde 6 defadan daha fazla kullanmaya ihtiyac duyuyorsanız koruyucu-katkı maddesi icermeyen damlalar kullanmaya dikkat ediniz, zira bu maddelerin kendileri de rahatsızlık hissi, kuruluk ve hassasiyet yaratabilirler.
Gozlerde kuruluk cok fazla ve ileri duzeydeyse gece yatarken merhem kullanmanız gerekebilir.
Goz salgılarında koyulaşma-yoğunlaşma nedeniyle yapışıklık varsa:
Mukus salgısını inceltip sulandıran goz damlaları rahatlama sağlayabilir.
Gece boyu gozlerde kuruma ve sabah uyanınca rahatsızlık varsa parafin bazlı goz merhemleri kullanılabilir.
Bazı durumlarda goz hekimi, punktal tıkama uygulanmasını onerebilir. Bu, şu demektir: alt goz kapaklarının burna yakın ic bolumlerinde gozyaşının boşaltılmasını sağlayan kanallar ve bu kanalların delikleri yer alır. Bu delikleri tıkamayı sağlayan kucuk ince tıkacların uygulanması veya benzer gorevi gorecek gozyaşının akışını azaltan ilac uygulamaları yapılmasıdır. Genellikle başta gecici tıkaclar denenir ve bunlar işe yarıyorsa kalıcı tıkac uygulaması yapılabilir. Eğer halen kuruluk varsa, kalıcı olarak punktum koterizasyonu uygulanabilir.
[h=2]Ağız Boğaz Şikayetleri[/h]Ağız kuruluğu icin:
Yapay tukuruk preparatları işe yarayabilir, ancak ne yazık ki bu urunleri Turkiye’de temin etmek genelde mumkun olmamaktadır.
Dişlere zarar vermeyecek ağız spreyleri kullanılabilir.
Azalmış olmakla birlikte halen tukuruk salgısı var ise, tukuruk bezlerini uyararak etki eden ilaclar uygulanabilir. Bu ilaclar yan etki olarak, terleme, ateş basması, barsak alışkanlıklarında değişiklik ve sık idrara cıkma ihtiyacı doğurabilir. Zamanla yan etkiler azalır ancak başlangıcta duşuk dozla başlayıp zamanla ilacın dozunu arttırmak da yan etkileri azaltan bir başka secenektir. Ancak yine de olası yan etkileri nedeniyle ancak ciddi ağız kuruluğu durumlarında gundeme gelir.
Ağız kuruluğu ciddi derecede ise ve kuru oksuruk, mantar enfeksiyonu gibi başka sorunlara yol acıyorsa mantar tedavisi icin ilac kullanımı da gerekebilir.
Alkol barındırmayan ağız calkalama preparatları, şekersiz sakız vb diğer yardımcı preparatlar da ağız kuruluğuna bağlı artmış curuk riskini azaltabilirler.
Ağız ulserleri icin:
Doktorunuzun recete edeceği ulserlere yonelik merhem, ağız yıkama solusyonları veya spreyleri kullanılabilir.
Alternatif olarak bir cay kaşığı tuz, bir cay kaşığı bikarbonat ve 1 litre suyu karıştırıp elde edeceğiniz sıvı, gargara olarak kullanılabilir.
Eğer tukuruk bezlerinizde ağrı varsa, doktorunuza mutlaka haber verin, enfeksiyon acısından değerlendirmesi gerekebilir. Ağrı var ancak enfeksiyon yoksa kortizon bazlı ilaclar kullanılması gerekebilir.
[h=2]Diğer şikayetler:[/h]Eklem ağrısı, hassas veya acıyan alanlar varsa: Basit ağrı kesiciler işe yarayabilir. Ancak eklemlerde iltihabi surec varsa kas icine kortizon uygulaması veya ağız yoluyla benzer ilacların kullanımı kısa surede rahatlık sağlayabilecektir. 6 ay veya daha uzun sureli tedaviler ise mutlaka romatoloji uzmanınca etraflıca duzenlenmelidir.
Aşırı yorgunluk, bitkinlik, uykuya meyil, konsantrasyon gucluğu varsa: tiroid bezinizin calışması ve olası Colyak Hastalığı’nın değerlendirilmesi icin kan tahlili gerekebilir. Kinin grubundan bir ilac olan “Hidroksiklorokin” yorgunluk ve eklem ağrısına iyi gelebilir. Egzersiz ve gunluk yaşam duzenlemeleri ek fayda sağlayabilir.
Ateş: doktorunuz, tiroid sorunları, enfeksiyon, lenfoma gibi daha ciddi sorunları araştırmak isteyebilir.
Raynaud Fenomeni: yine kan damarlarının genişlemesini sağlayan ve kan akımını bu yolla arttıran ilaclar kullanılması gerekebilir.
Migren benzeri baş ağrıları: ağrı kesici ve migrene ozel ilaclar oldukca faydalıdır.
Karın ağrısı, hassas kolon sendromu: spazm cozucu ilaclar işe yarabilir, barsak alışkanlığını duzenleyebilir.
Menapoz şikayetlerinde artış: hormon yerine koyma tedavisi kullanılabilir ancak onemli yan etkileri mutlaka goz onune almak gerekir.
* Hastalığa bağlı başka daha ciddi şikayetler varsa veya periferik sinir sistemi etkilenmiş ise diğer ilacların da zaman zaman gundeme gelmesi olasıdır.
Ciddi, ilerleyici hastalığı olan kişilerde yuksek doz kortizon ve siklofosfamid gibi bağışıklık baskılayıcı (immunsupresif) ilaclar gundeme gelebilir. Sinir kokenli ağrılar icin gabapentin veya pregabalin grubu ilacların kullanılmasına ihtiyac doğabilir.
Bağışıklık sistemindeki B hucrelerini hedef alan rituximab, bağışıklık baskılayıcı azathioprine veya mycophenolate gibi ilaclar da kimi Sjogren Sendrom’lu hastada yarar sağlayabilir. Ancak hastalık genelde ağız ve gozlerle sınırlı kaldığından coğu hastada bu ilaclara hic gerek kalmamaktadır.
Hafif duzeyli karaciğer bozukluğu sık değildir ve yuksek olasılıkla bir tedaviye gerek duyulmaz ancak duzenli kontroller ihmal edilmemelidir. Eğer karaciğerde safra yollarını etkileyen “primer bilier siroz” adı verilen bir tablo gelişecek olursa, bu durumda ozel tedavi gerekebilir.
Primer Sjogren Sendromu olan hastalarda Colyak Hastalığı (gluten intoleransı) ve hipotiroidizm (tiroid hormonlarının yetmemesi) sıklıkla gelişebilir dolayısıyla bu acıdan da kontrol edilmeleri gerekir.
Nadiren, akciğerlerde fibrosis denen bir durum gelişebilir ve bu durum kendisini, nefes aclığı, nefes darlığı, kuru oksuruk ve goğus ağrısı olarak gosterebilir. Fibrosis durumunun uzman hekimce değerlendirilmesi şarttır.

[h=2]İzmir Dahiliye uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]