Boşanma; iki insan arasındaki duygusal, kişisel ve hukuksal birlikteliğin yasalar ve kişiler onunde; bireyler, sistemler ve bireyler arası ilişkiler boyutunda sona ermesidir.
Boşanmanın evlilik kadar eski surec olduğunu soylersek sanırım yanılmış olmayız. İki insanın uzun sureli her turlu ilişkisinde sorun cıkması cok muhtemeldir. Ciftler evliliklerinin icerisinde bu sorunlara cozum bularak ilişkilerini devam ettirir. Ya da bir diğer cozum yolunu kullanarak birlikteliklerini sona erdirirler; boşanma. Taraltay'ın da dediği gibi evlenmek icin iki kişinin istek ve kararı soz konusuyken, bir tek kişinin mutsuzluğu ve isteksizliği boşanma nedenidir.
Peki ciftler neden boşanır? Turkiye'de Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Mudurluğu tarafından yapılan bir araştırmada ciftlerin mahkemeye en cok başvurdukları boşanma sebebi "şiddetli gecimsizlik" tir. Bu tabi ki boşanmanın resmi yuzudur. Bunun dışında yine ulkemizde yapılan en kapsamlı araştırmalardan birinde katılımcılara boşanma sebepleri sorulmuştur. En cok gosterilen sebep %27,3 ile eşlerin birbirine karşı ilgisizliği ve sorumsuzluğu olmuştur. Bu sebebi sırasıyla evin ekonomik gecimini sağlayamama, aldatma, dayak/kotu muamele, icki ve kumar, eşlerden birinin koken ailesinin cekirdek aileye mudahale etmesi gibi sebepler izler.
Boşanan ciftlerin en oncelikli gorevi karı-kocalık ilişkisini sonlandırırken anne babalık gorevinde sorumluluklarını işbirliği icinde devam ettirebilmeleridir. Bu konu hakkında yapılmış cok sayıda araştırma cocukların boşanma sonrasına uyumu etkileyen en onemli faktorlerin boşanmayı izleyen ilk iki yıl icindeki anne baba babalarıyla olan ilişkinin niteliği ve boşanan anne baba arasındaki surmekte olan catışmalara ne kadar maruz kaldıklarıdır. Bu yuzden boşanma ile ilgili bilinmesi gereken en onemli konu ciftlerin sağlıklı bir şekilde boşanmaları icin ilişkilerinin oncelikli olarak duzelmesi gerekliliğidir. Cunku catışma devam ettiği surece boşanma zor ve sancılı olacaktır. Bu da sistemdeki tum bireylerin boşanmadan en ağır şekilde etkileceği anlamına gelir.
Boşanma surecinde hem ebeveynlerin hem de varsa cocukların karşılaştıkları ve cozmek zorunda oldukları iki oluşum vardır; değişim ve uyum. Boşanma hem ciftler hem de cocuk icin gundelik yaşantılarında ve kişisel ilişkilerinde pek cok değişimi beraberinde getirir. Boşanma sonrasında cocuğun yeni yaşamına uyum sağlayabilmesini kolaylaştıran bir takım etkenler soz konusudur. Bunlardan en onemlisi daha once de bahsedildiği gibi ebeveynler arasındaki catışmanın en az duzeyde olması ve mumkunse cocuğun bu catışmalara maruz kalmamasıdır. Bunun dışında ekonomik gucluklerin fazla olmaması, cocuğun hayatında ve yaşam standartlarında koklu değişikliklerin olmaması da cocuğun boşanma sonrası uyumunu kolaylaştırır. Bir diğer kolaylaştırıcı faktor de cocuğun her iki ebeveynini de gormesidir. Benedek ve Brown bir cocuğun hayatında anne ve babanın yerinin doldurulamayacağını, her iki ebeveynin rollerinin tamamlayıcı olduğunu ifade eder. Bu yuzden cocuk hem anne hem de babayla yeterince vakit gecirmeli ve her iki ebeveynden de beslenebilmelidir. Cocuklar sevildiklerinden emin olmalı ve ebeveyn bunu davranışlarıyla pekiştirebilmelidir. Cocukların boşanmayı kendilerini ebeveynlerinden ayıran bir surec olarak gormemelerine buna bağlıdır.
Gerek yurticinde gerekse yurtdışında yapılan calışmalar cocukların catışmalı bir ortamda buyumelerindense boşanmanın daha pragmatik bir sonuc olduğunu gostermektedir. Boşanmayı bir felaket olarak değil başa cıkılması gereken bir durum olarak algılamak hem yetişkinlerin hem de cocukların uyum surecini kolaylaştıracaktır. Boşanma oncesinde ya da sırasında alacağınız cift terapisinin amacı sizi barıştırmak değil sağlıklı kararlar almanıza yardımcı olmaktır. Boşanma sonrasında ise hem yetişkinlerin hem de cocukların psikolojik destek almaları uyum surecini kolaylaştırarak bireylerin iyi oluş haline olumlu yonde etki edecektir.

[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]