Sinuzit; burun etrafındaki kemiklerin icindeki sinus diye ifade edilen boşlukların akut ya da kronik iltihaplarıdır ve dunyanın hemen her bolgesinde yaşayan insanların onemli bir sağlık sorunudur.
Tedavilerinde medikal yontemler yanında cerrahi yaklaşımlarda onemli yer tutar. Son donemlerde uygulamaya giren yeni teknolojiler ve endoskopik yaklaşımlar sayesinde cerrahi tedavide başarı oranları %95’in ustune cıkarılabilmektedir.
Sinuzit icin cok sorulan sorular
Sinuzit’in tanımı nedir?
Sinuzit oluşmasını etkileyen faktorler var mıdır?
Sinuzit’in belirtileri nelerdir?
Sinuzit teşhisi nasıl konur?
Sinuzit’in tedavi secenekleri nelerdir?
Cerrahi tedavide başarı oranları nasıldır?
Sinuzit ameliyat olduktan sonra tekrarlar mı?
Ameliyat sonrası donem zor mudur?
Ameliyatın başarı oranları nasıldır?
Sinuzit’in tanımı nedir?
Sinuzit; burun etrafındaki yuz kemikleri icindeki sinus diye adlandırılan doğal boşlukların iltihaplarına sinuzit denir. Sinuzitler akut, subakut ve kronik olmak uzere uce ayrılırlar ve bakteriler tarafından oluşturulurlar. Akut ve klronik sinuzitlere neden olan bakteriler farklıdır.
Sinuzit oluşmasını etkileyen faktorler var mıdır?
Sinuzitler her ne kadar bakteriyel enfeksiyonlar olsa da, sinuzit oluşmasını artıran bir takım faktorler vardır. Bunlar burun bolme eğriliği, ozellikle orta burun eti ile ilgili doğuştan olan bazı anatomik farklılıklar, alerjik rinit, burun ici polipleri, sık sık gripal enfeksiyonlar ve nezle gecirmek, sigara icmek ve kirli hava gibi pek cok nedenler sinuzit oluşumunu başlatabilir ya da şiddetini artırabilirler.
Sinuzit’in belirtileri nelerdir?
Sinuzit belirtilerinin başında yuz ve baş ağrıları gelir. Bu ağrılar daha cok akut sinuzitlerde olur ve ozellikle saat sabah 10 gibi başlar ve ikindiye doğru azalarak kaybolurlar. Ağrı cok şiddetli değildir. Cok şiddetli ağrılar daha cok sinir kokenli olan nevraljik ağrılar ya da diş kokenli ağrılar olabilir. Ağrı yuzde, alında, gozlerin ustunde ya da altında, gozler arasında veya arkasında, enfekte sinuslerin izduşumlerinde hissedilebilir. Ayrıca sinusler uzerine parmakla bası yapıldığında ağrıda artış olabilir.
Ağrı haricinde ise burun ve geniz akıntıları, burun tıkanıklıkları, ozellikle akut ve komplikasyonlu olgularda sinus uzerinde şişlik, kızarıklık ve ısı artışı gibi bulgular olabilir. Sinuzite bağlı gelişen komplikasyonlar da goz hareketlerinde kısıtlılık ve gorme kaybı gibi gozle ilgili bazı bulgular da tespit edilebilir. Sinusler gozler etrafındaki organlar olduğu icin onların hastalık bulguları gozleri etkileyebilir.
Sinuzit tanısı nasıl konur?
Sinuzit tanısını koymak zor değildir. Hastanın şikÂyetlerini dikkatlice dinlemek ve daha sonra yapılacak muayeneler bizi hekimi tanıya goturecektir.
Oncelikle klasik KBB muayenesi yapılır. Bu muayene akabinde endoskopik muayeneyi yaparak burun icini ve sinuslerin ağızların buruna acıldığı bolgeleri daha iyi değerlendirebiliriz. Enfekte sinuslerin akıntıları endoskopik muayenede rahatlıkla gorulebilir. Ya da sinus ağızlarını tıkayarak sinuzit oluşumuna neden olan polipoid dokular değerlendirebilir.
Klasik ve endoskopik muayene ile tanı konulamayan olgularda ise radyolojik muayene yapılır. Cektirilecek Bilgisayarlı Tomografiler (BT) ile sinuslerin icleri rahatlıkla değerlendirilir. Normal filmlerde sinusler icleri hava dolu olduğu icin siyah olarak gorulur. Ancak enfekte olgularda yani sinuzitte sinuslerin icleri tamamen ya da kısmen opaklaşmış olarak gorulur.
Ayrıca BT ile sinuslerin ağızlarının acık olup olmadığı ve olguların akut ya da kronik oldukları da belirlenebilir. Bu da hekim icin ilac veya ameliyat ile tedavi yapmak acısından yonlendirici olur.
Sinuzitin tedavi secenekleri nelerdir?
Sinuzit tedavisinde iki secenek vardır. Bunlar medikal ve cerrahi tedavi secenekleridir. Medikal tedavi daha cok akut sinuzit olgularında uygulanır. Kronik ve Komplikasyonlu sinuzit olgularında da ameliyat oncesi hazırlık doneminde medikal tedavi uygulanır.
Medikal tedavide antibiyotikler, antienflamatuarlar, dekonjestanlar ve okyanus suyu spreyleri ortalama 3 hafta sure ile uygulanırlar. Dekonjestanlar genel uygulama yanında topikal olarak ta kullanılırlar. Ancak topikal dekonjestanları bir haftadan fazla kullanmamak gerekir. Cunku uzun sure kullanılmaları halinde burun fonksiyonları bozulabilir.
Bunlara ilaveten bazı alerjik rinosinuzit gibi olgularda antihistaminikler ve topikal olarak uygulanan kortizonlu burun spreyleri yukardaki tedaviye ilave edilirler.
Sinuzitlerin Cerrahi tedavisinde eski geleneksel teknikler artık terk edilmiştir. Bugun komplikasyonlu olguların bazı ileri tipleri haric genelde endoskopik yontemler kullanılmaktadır. 1970 li yılların sonuna doğru yaygınlaşmaya başlayan endoskopik cerrahiler sinuzit tedavisinde adeta devrim yapmışlardır. Cunku endoskopik cerrahiler geleneksel cerrahilere gore daha fonksiyonel yaklaşımlardır.
Bu endoskopik teknikler sayesinde sinuzitlerin gelişmesinde en onemli etken olan sinuslerin ostiumların tıkanıklıkları acılıyor ve havalanmaları sağlanıyor. Boylece sinuslerin mukozal fonksiyonları yeniden başlıyor ve mukozadaki enfeksiyon yavaş yavaş geriliyor.
Cerrahi tedavide başarı oranları nasıldır?
Endoskopik sinus cerrahisinde başarı oranları eğer deneyimli cerrahlar tarafından yapılmışsa %95’in uzerindedir. Ancak sinus cerrahilerinin hicbirisinde %100 başarı oranları yoktur. Cunku etiyolojisi tamamen bilinemeyen sinus mukozal fonksiyon bozukluğu gibi nedenlere bağlı bazı sinuzit olgularında cozumsuzlukler hala devam etmektedir. Bu tip olgularda cerrahiler daha cok tam tedavi icin değil şikÂyetleri rahatlatmak icin yapılırlar.
Sinuzit ameliyat olduktan sonra tekrarlar mı?
Paranazal sinusler dinamik organlardır. Yani fonksiyonel organlardır ve devamlı calışırlar. Bu nedenle hastalıkları da dinamik hastalıklardır. Sinuzit cerrahisinde sinusler iptal edilmemektedir. Yapılan olay sinus ağızlarının acılarak calışmalarını sağlamaktan ibarettir. Bu nedenle hastalık tekrar edebilir. Ancak tekrar etme hadiseleri cok yuksek oranda değildir.
Ameliyat sonrası donem zor mudur?
Ameliyat sonrası cok zor değildir ve pek ağrı olmaz. Olguda sadece sinus cerrahisi yapılmışsa ve kanama yoksa buruna tampon bile konulmaz. Ancak sinus cerrahisi ile birlikte deviasyon ya da alt konka cerrahileri de yapılmışsa buruna silikon borulu stentler konulabilmektedir. Bunlar da 48 saat sonra cıkartılırlar.
Ameliyattan sonra 3-5 gun burundan kanla karışık akıntı gelebilmektedir. Hastaya 3-4 hafta boyunca burun pansumanları yapılmakta ve yine 2-3 hafta sure ile koruyucu antibiyotikler ve burun kabuklanmasını onleyici okyanus suyu spreyleri verilmektedir.
[h=2]İstanbul Kulak Burun Boğaz uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]