Sınavlara hazırlanan oğrencilerden, kaygı ve konsantrasyon sorunu yaşayanların genellikle zihinlerinde kendilerine izlettirdikleri iki tur film vardır: Bunlardan birisi romantik film, diğeri ise korku filmidir. Senaryolarını kendilerinin yazdığı, yonetmenliğini kendilerinin yaptığı ve başrolde kendilerinin oynadıkları bu filmleri hazırlık sureci boyunca kendilerine izlettirirler. Bu filmleri izlemekle kalmadıkları gibi bir sure sonra da gercek olduğuna inanmaya başlarlar.
Genclerin kendilerinin urettikleri filmlerden biri olan "romantik" filmin konusu; universite sınavının başarılması halinde yaşanacak mutluluklar, sevinc, coşku, başkaları tarafından takdir edilme, rahatlama ve benzeri duygularla ilgilidir. Hatta bu filmi zihinlerinde canlandırırlarken kendilerini, sevinc ve zafer nidaları atarak zıplarken bile gorebilmektedirler.
Elbette bu ruyadan uyandıklarında, icinde yaşadıkları gerceğin henuz hic de oyle olmadığını gorerek ve kazanamamaları halinde bu hayallerinin gercekleşmeyeceğini duşunerek kaygılanmaktadırlar. Gencler bunu kendilerini daha iyi gudulemek, dersleri daha cok severek ve isteyerek calışabilmek amacıyla yaptıklarını soylemektedirler.
İzlenen filmlerin bir diğeri olan "korku" filminin konusu ise; universite sınavının başarılamaması halinde yaşanacak mutsuzluk, huzun, cokkunluk, ailesine ve başkalarına rezil olma, sıkıntı ve benzeri duygularla ilgilidir. Yine bu filmi canlandırırken kendilerini ağlarken, sıkıntıdan bunalmış, caresiz bir halde gorebilmektedirler. Bu filmi izleyen genclere sorulduğunda, bunu sınavla ilgili tum olumsuzlukları şimdiden duşunerek ve yaşayarak onlemek, ders calışma yonunde kendilerini harekete gecirmek ve hatta bunu, sorumluluklarını daha iyi yerine getirebilmek amacıyla yaptıkları yonunde yanıtlar alınmaktadır.
Yukarıda sozu edilen her iki yaklaşım bicimi de genci kaygılandıran, konsantrasyonunu olumsuz yonde etkileyen bir yaklaşım bicimidir. Cunku bu yaklaşım bicimleri, onune bakmadan yurumeye benzer. Ne zaman ki genc ve cevresi "gozlerini sınavın sonucuna cevirirler" işte o zaman bu ve benzeri gercekci olmayan duşuncelere davetiye cıkarırlar. Oysa gercek olan ve gorulebilen bugundur, şimdidir.
Sınavda sorulacak soruların zorluğunu duşunmek, sonuca ilişkin tahminlerde bulunmak zamanın, calışarak değil kaygılanarak gecirilmesine neden olur. Sınava ilişkin tahminleriniz ve duşunceleriniz sınavın sonucunu olumsuz yonde etkiler.
Sınavın sonucu hakkında yorum ve değerlendirmeler yapabilmek icin henuz elimizde yeterli ve somut veriler yoktur. Sınav sonucunda doğru ve yanlış sayılarımız ortaya cıkmadan, alacağımız yaklaşık puanı gormeden bu gunden uzuntu ya da sevinc yaşamanın ne denli anlamlı olacağını kendimize soralım. Gercekten sınav sonrasında uzuntu ya da sevincler yaşanabilecektir. Uzuntu ve sevinci sınav sonucları belli olduktan sonra yaşayalım.

[h=2]İzmir Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]