Başıboş sokak kopekleri can yakmaya devam ediyor. Son yıllarda artan kopek saldırılarının bircoğu olum ve ağır yaralanmayla sonuclandı. Bitlis'in Adilcevaz ilcesinin Golduzu koyunde yaşanan olayda, Mustafa Ercetin ve Polat Ergun, sokak kopekleri tarafından ısırıldı. Adilcevaz Onkoloji Hastanesi'nde ilk mudahalesi yapılan cocuklar, kuduz şuphesi ile Ankara Hacettepe Universitesi Hastanesi'ne sevk edildi. Tedavi altına alınan ve sağlık durumu ciddiyetini koruyan Mustafa Ercetin'e kuduz tanısı konuldu. Polat Ergun'un ise yapılan tetkiklerde kuduz olmadığı anlaşıldı. Hacettepe Universitesi Cocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı uyesi Prof. Dr. Ali Bulent Cengiz, Hasan Doğramacı Cocuk Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Serap Sivri ve Sağlık Hizmetleri Birimi Yonetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Necla Ozer, cocukların sağlık durumuna ilişkin Hacettepe Universitesi Tıp Fakultesi Hastanesi'nde basın mensuplarına acıklamada bulundu. Prof. Dr. Ali Bulent Cengiz, Mustafa Ercetin'in sağlık durumunun ciddiyetini koruduğunu belirterek,
"İlk vaka Sağlık Bakanlığı aracılığı ile 21 Ekim tarihinde geldi. Kuduz bulguları olan cocuğun sevk edilmesi istendi. 10 yaşında bir erkek cocuk. Okul cıkışında eve donerken bir kopek tarafından ısırılmış, aileye ise bisikletten duştuğunu soylemiş. 19 Ekim'de sağ kolunda uyuşma başlamış. Bitlis'te doktora goturuldu, kuduz aşısının ilk dozu yapıldı. Uyuşukluk artınca gozlem altında tutuldu. Cocuk buraya geldiğinde bilinci acıktı, belirtilerini bize kendisi soyledi. Kolunda uyuşma olduğunu, karnının ağrıdığını, sudan korktuğunu soyledi. Muayene bulguları normalken birkac saat icinde hırcın, anlamsız davranışların gorulmesi, kollarını kasması gibi bazı davranışları ortaya cıktı. Ondan sonra yoğun bakım unitesine alındı. İlk iki tetkiki negatif geldi, yalnız 3'uncu orneğinde tukurukte kuduz virusunun saptandığı belirtildi. Tanı kesinleşti, hasta sakinleştirilerek uyutuldu. Solunum cihazına bağlı olarak hastamız yoğun bakım unitesinde izleniyor. Sağlık durumu biraz olumsuz yonde, arkadaşlarımız tum yaşam desteğini veriyorlar. Kuduz hastalığı geliştikten sonra ozel bir tedavisi yok, destekleyici tedavi uygulanıyor. Isıran kopek olu olarak bulundu, kuduz virusunu taşıyan kopekler ısırdıktan 10 gun sonra olur." dedi.

Prof. Dr. Cengiz, Polat Ergun'un aynı bolgede yaşadığını, yavru kopeğe taş atması sonucu ısırıldığını belirterek,
"Aynı bolgede temaslı hasta taraması yapılırken, kucuk kopek tarafından ısırıldığını soylemiş. Bu hastamız da hastanemize sevk edildi. Kopek canlı olarak bulundu. Cocuğun ilk 3 doz aşısını tamamladık. Kuduz tanısı negatif cıktı, bugun yarın taburcu edeceğiz. Kopeğin kışkırtma, taş atma sonucu mu yoksa durduk yere mi ısırdığı bizim icin onemli." diye konuştu. Prof. Dr. Cengiz, kuduz belirtileri, ilk mudahale ve dikkat edilmesi gerekenlere ilişkin de şunları soyledi:
"Ulkemizdeki kuduz vakalarının tamamına yakını kopek ısırması sonucu gercekleşiyor. Burada onemli olan temastan sonra yaranın temizliğini yapmak. Hasta hayvan, tukuruğundeki mikropları kas icine bulaştırınca, kas icindeki sinirler boyu ilerleyerek omuriliğe, sonra beyne doğru gidiyor. Bulguların cıkması 1-3 ay kadar surebiliyor. Onemli olan, kuduz virusu sinir dokusuna daha girmeden oraya girişini engellemek. Bunun icin cok iyi yara temizliği yapılması gerekiyor. Ozellikle yuze, beyne yakın yaralanmalar, parmaklardan olan ısırılmalar bizim icin daha onemli, virus buralardan daha kolaylıkla beyne ulaşıyor. Hastanın izlenmesine başlandıktan sonra hayvanın da gozlem altında tutulması lazım. Erken tanı ile tedavisine başlanırsa olumlerin coğu engellenmiş oluyor." 
Prof. Dr. Cengiz, kuduz aşılarının sağlık kuruluşları tarafından ucretsiz yapıldığını hatırlatarak,
"Aşıların gozetim altında, sağlık personeli tarafından yapılması onemli. El teması ya da diğer yollarla bulaş soz konusu değil. Cocukların ailelerine haber vermesi, bu durumda cok onemli. Kuduz hastalığı onlenebilir. Sağlık sistemine henuz ulaşamamış, ailenin bilmediği zamanlarda maalesef istenmeyen sonuclar olabiliyor. Kuduz hastalığının belirtileri one cıktıktan sonra aşı ya da hazır antikorların faydası olmuyor. Ailelerin farkındalığı onemli. Bazen cocuklar, korkuyor, soylemiyor. Kuduz hastalığı gercekleştikten sonra hayatta kalma olasılığı duşuk. Kuduz hastalığı geliştikten sonra hastalığı durdurmak imkansıza yakın. Erken teşhis, sinir dokularına yayılmadan hastalığın onlenmesi onemli. Tedavi edilebilir bir hastalık; ama geciktirilmemesi lazım." ifadelerini kullandı.