İzmir'in Ciğli ilcesinde yaylı tambur ve ney sanatcısı eşi Ahmet Rasim Sabuncuoğlu'nu 3 yıl once kaybeden Gulser Sabuncuoğlu, uzun bir aradan sonra oğrenim hayatına dondu. Bu sene universite sınavına giren Sabuncuoğlu, aldığı taban puanla yetenek sınavına girdi ve İzmir Demokrasi Universitesi Guzel Sanatlar Fakultesi Geleneksel Turk Sanatları Bolumu'nu kazandı. 1 kızı, 1 oğlu ve 3 torunu bulunan Sabuncuoğlu, cocuklarının
'Ne işin var senin universitede?' sozlerine aldırmadan hedefinin peşinden gitti. Genellikle 20'li yaşlarda olan sınıf arkadaşlarıyla aynı sıralara oturan Sabuncuoğlu, 4 yılın sonunda universiteden mezun olmayı istiyor. Turkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitusu Sevk ve İdare Yuksekokulu'ndan mezun olduktan sonra 6,5 yıl memur olarak calıştığını kaydeden Gulser Sabuncuoğlu, 28 yaşından sonra tum zamanını evi ve ailesi icin ayırdığını soyledi. Uzun yıllar hobileriyle ilgilendiğini belirten Sabuncuoğlu, eşini kaybettikten sonra hayatında boşluk oluştuğunu dile getirerek,
"Daha onceden universite hayalim yoktu. Sınava girmek icin yaş sınırı kaldırılınca heveslendim. Hobilerim vardı ama bunlar bana yeterli gelmiyordu. 11 el sanatları kursa gittim. Daha bilimsel olarak kendimi yetiştirmek istedim. Universite sınavına cok buyuk bir hazırlık yapmadım. Lisedeki bilgilerime guvendim. Sınava girdim 263 puan aldım. Sanatla ilgili bir bolum okumak istiyordum. El sanatlarını ustalardan oğrenmek istedim. İki ayrı yetenek sınavına girdim. Kazandım ve cok cok mutluyum. Devletin universitesinde ucretsiz okuyorum." diye konuştu.

Uzun bir aradan sonra oğrenim hayatına donup sıralara oturmanın kendisine buyuk keyif verdiğini anlatan Sabuncuoğlu, 20 oğrencinin bulunduğu birinci sınıfta tezhip, minyatur, kalem işi, tekstil, halı kilim, cini, yazma eser restorasyonu gibi uygulamalı derslerin yanı sıra akademik eğitim de alıyor. Genclerle okumanın kendisini cok mutlu ettiğini soyleyen Sabuncuoğlu,
"Gencler harika. Bilgisayarlarla ilgili bana destek oluyorlar. Okula uzak bir bolgede oturduğum icin 3 vasıta değiştirerek geliyorum. Saat 05.00'te kalkıyorum. Derslere sevine sevine geliyorum. Gec kalacağım diye odum patlıyor. Cocuklarım universite sınavına gireceğimi duyunca 'Anne ne yapacaksın bu yaştan sonra' demişlerdi ama kendimi denemek istedim. Oğlum 'Anne bu işten ekmek kazanacak birine engel olabilirsin' dedi. Belki yedekten alırlar dedim, girdim ve kazandım. Allah omur verirse 4 yılda bu okulu bitireceğim." dedi.

Gulser Sabuncuoğlu'nun sınıf arkadaşlarından 20 yaşındaki Seher Guven de
"Kendisi bizim icin cok değerli bir insan. Burada olmasından dolayı cok mutluyuz. Hem yakınlığı hem sıcaklığı nedeniyle bir arkadaştan ote bazen annemiz gibi olabiliyor. Yeri geldiğinde bize annelik yapıyor. Bizim icin cok ozel biri. Kendisiyle birlikte calışmaktan, aynı ortamda olmaktan memnunum. Onu gorunce cok şaşırdım. Tebrik de ettim. Orta yaşlı olup da okumaya cesareti olmayan cok fazla kadın bireyler var. Onlara da cesaret veriyor." dedi.

Sınıftaki oğrencilerden 20 yaşındaki Ali Temurel ise
"Gulser Teyze'yi cok seviyoruz. Bizden yardım istediğinde hemen ediyoruz. O da bize gerek yaşı gerek burada bulunma cesaretiyle ilham kaynağı oluyor. Bu yaşa gelip de bu zamana kadar ilgilendiği şeylerin devamını getirmek icin cesaret gosterip bir universite secmesi cok guzel. Bizden teknolojik konularda yardım istiyor. Anneannem 76 yaşında. Onunla neredeyse aynı yaşlarda bir sınıf arkadaşım var." diye konuştu.