Sınav kaygısı; oncesinde oğrenilen bilginin sınav sırasında etkili bir bicimde kullanılmasına engel olan ve başarının duşmesine yol acan yoğun kaygı olarak tanımlanır.Başka bir adıyla performans anksiyetesi olarak bilinen sınav kaygısı okul cağındaki cocuk ve ergenlerde sık gorulmektedir.
Bireyin sınava yuklediği anlamlar, sınavla ilgili zihinde oluşturulan imaj, sınav sonrası duruma ilişkin atıflar ve sınav sonrası elde edilecek kazanımlara verilen onem sınav kaygısı oluşumu uzerinde etkilidir. Bu bağlamda cocuklar sınav oncesinde, sınav esnasında ve hatta sınavdan sonrada yoğun kaygı ve endişe yaşayabilirler.
Huzursuzluk, endişe, tedirginlik, sıkıntı, başarısızlık korkusu, calışmaya isteksizlik, mide bulantısı, taşikardi, titreme, ağız kuruluğu, ic sıkıntısı, terleme, uyku duzeninde bozukluklar, karın ağrıları vs. bedensel yakınmalar, dikkat ve konsantrasyonda bozulma, kendine guvende azalma, yetersiz ve değersiz gorme sık gorulen belirtilerdir. Belirtiler bazen cok hafif olsa da bazı oğrencilerde cok ciddi ve ağır seyredebilir.
Oğrencinin başarısında belirgin bir duşuş gozlenir. Ders calışmayı erteleme, sınav ve hazırlığı hakkında konuşmayı reddetme olur. Soru sorulmasından rahatsız olurlar ve bu durumlardan kacınırlar. Dikkat dağınıklığı, odaklanamama, fiziksel yakınmalarda dikkat ceken bir artış (karın ağrısı, mide bulantısı, terleme, uyku duzensizliği, iştahsızlık ya da tersine aşırı yeme, genel mutsuz bir ruh hali vb.), cok calışılmasına karşın performans duşukluğu kaygının varlığını gosterir. Calıştıkları halde sınavdan duşuk puan almaları oğrencilerin ozguvenlerini sarsabilir. Oğrenilenleri aktaramama, okuduğunu anlamama, duşunceleri organize etmede zorluk, dikkatte azalma, sınavın iceriğine değil kendisine odaklanma, zihinsel becerilerde zayıflama , enerji azlığı, fiziksel rahatsızlıklar sınav kaygısının başlıca etkileridir. Sınav kaygısı gercek dışı beklenti ve yorumlar icerdiğinden yanıltıcıdır. Bu durun oğrencileri farkında olmadan kendi davranışlarını denetleyemez hale getirir.
Gercekci olmayan duşunce bicimlerine sahip olmak kaygını oluşmasında en onemli sureclerdir. Bunaltıya eğilimli kişilik yapısı (mukemmeliyetci, rekabetci) olanlarda daha sık gorulur. Sosyal cevrenin beklentileri ve baskısı da onemli bir etkendir.
“Sınava hazır değilim”, “Bu bilgiler cok gereksiz ve sacma. Nerede ve ne zaman kullanacağım ki?” “Sınavlar niye yapılıyor , ne gerek var?” “Bu bilgiler gelecekte benim işime yaramaz” Sınava hazırlanmak icin gerekli zamanım yok ki!”“Bu konuları anlayamıyorum , aptal olmalıyım” “Ben zaten bu konuları anlamıyorum” “Biliyorum, bu sınavda başarılı olamayacağım” “sınav kotu gececek” “Cok fazla konu var , hangi birine hazırlanayım?” sıklıkla gozlene olumsuz otomatik duşuncelerdir.
Yapmam gereken nedir?” “Yapabildiğimin en iyisini yapabilirim?” “Olabilecek en kotu şey ne”“Dunyanın sonu değil, telafisi var” Bunda başarısız olmam her zaman olacağım anlamına gelmez” “Yeterli zamanımın olmadığı doğru , ancak olan zamanımı en etkili şekilde nasıl kullanabilirim? “Tum kaynakları calışamasam bile , onemli bolumlere oncelik vererek sınava hazırlanabilirim, hic olmazsa bu bolumlerden puan kazanırım” “Başarırsam hayatımın onemli bir donum noktasını aşacağım. Başarısız olmam tembel ve beceriksiz olduğumu gostermez. Daha fazla calışmam gerektiği anlamına gelir” “zamanı kendi yararıma kullanmak benim elimde" kaygıyla başa cıkmak icin geliştirilebilecek alternatif duşuncelerdir. Ayrıca başkalarıyla yarış icinde olmamak ve her kesin farklı yetenek ve kapasiteye sahip olduğunu bilmek hem cocuk hem de yetişkinler icin onemlidir.
Duşunce ve inancları sorgulamak (gercekci olmayan duşunme alışkanlıklarını farklı bir gozle yeniden değerlendirmek, nefes alma egzersizleri, gevşeme egzersizleri, kaygıyı bastırmaya değil, onu kabul etmeye ve tanımaya calışmak, duşunceleri durdurma tekniği, dikkatini başka noktalara odaklama tekniği kullanılabilecek başa cıkma yollarıdır.
“Hayatta başarılı ve mutlu olabilmek icin sınavı kazanmaktan başka yol yoktur, mutlaka kazanmalıyım, kazanmazsam kimsenin yuzune bakamam, sınav benim kim olduğumu gosterir, yetersizim, hicbir şey yapamayacağım” değişmesi amaclanan başlıca inanclardır. Ayrıca daha onceki deneyimlerden yola cıkarak ‘’ Ben hep başarısız oldum bundan sonrada başarısız olacağım’’ tarzında duşuncelerin de değiştirilmesi elzemdir.
Oncelikli olarak sınava yoğunlaşmayı ve sorulara odaklanmayı sağlayan, duşunceleri organize etmede, dikkati yoğunlaştırmaya yardımcı olan, olumsuz duşunmeyi ve telaşa kapılmayı engelleyen, kontrol duygusunu geliştirerek başarıya yardım eder, gercek performansı sergilemede onemli rol oynayan bir yaklaşımdır.
Calışma alışkanlıklarını ve sınava ilişkin tutumları gozden gecirerek yeni bir zihinsel yapılanma yaratmaya calışmak gerekir. Zamanı iyi kullanılmalıdır. Beslenme ve uykuya dikkat edilmelidir. Sınava yonelik calışmaları son gune/geceye bırakmamak onemlidir. Sınav oncesinde yeteri kadar calışmak ve bunun sınav başarısında onemli belirleyici olduğunu bilmek kritik oneme sahiptir. Buna rağmen doğabilecek kaygı ve endişeyi uygun yontemlerle azaltılmasını sağlamak gereklidir .
Olumsuz otomatik duşuncelere karşı alternatif acıklamalar getirme, kontrolun kendisinde olduğunu hatırlatma, yanıtlayabileceği sorulardan başlama, kaygıyı azaltmaya yonelik teknikler kullanma (hızlı gevşeme, dikkat artırma teknikleri, kontrollu nefes alıştırması) sınav esnasında yapılabilecek bazı calışmalardır.
Kendini odullendirme, keyifle yapılan etkinliklere yonelmek, eksikler uzerine duşunme ve geleceğe yonelik yeni planlar yapma sınav sonrası kaygıyla baş edebilmek icin yapılabilecek aktivitelerdir.
Aile icin sınavın ne anlam ifade ettiği, sınava yonelik tutum ve yaklaşımları onemlidir. Sıklıkla aileler kendi kaygılarını cocuklarına yansıtmaktadırlar. Cocuktan yuksek beklentilerinin olması, ayrıntılarla aşırı uğraş sergilemeleri ve sınavı bir arac değil amac olarak gormeleri oldukca onemlidir. Bazı ebeveynler kendi narsistik duşuncelerini cocukları uzerinden yaşayabilmektedir. ‘’Benim cocuğun en iyi olması gerekiyor’’ tarzındaki duşunceler cocuklarda aşırı kaygıya neden olabilmekte ve ebeveynlerle sağlıklı iletişim kurmayı engellemektedir. Bunun yerine aileler sınırlarının farkında olmalıdırlar. Guven ve sorumluluk vermeli, onemsemeli, olumlu geri bildirimde bulunmalıdır. Sınava ilişkin konuşmalarda ozenli davranmalı, gercekci olmalı, akranlarıyla karşılaştırmaktan kacınmalıdır. Duygu ve duşunce paylaşımı, empati onemlidir. Sınavı yuceltmeme, olum kalım sorunu yapmama, yureklendirici ve motive edici tarzda davranma onerilmektedir. Cocuklar koşulsuz sevilmelidir ve bu sevgi cocuğa fark ettirilmelidir. Aile bireyleri uygun rol modeli olmalı, uygun aile ortamı sağlamalı ve uygun problem cozme davranışları geliştirilmelidir.
Ailenin bakış acısında değişim yaratmak ve beklenti duzeyini gercekci sınırlara indirmek temel girişimleri oluşturur.
Bir ruhsal bozukluk ortaya cıkmışsa (depresyon, anksiyete bozukluğu, uyku bozukluğu vs.), ruhsal belirtilerden dolay işlevselliğinin bozulması, kaygıyla başa cıkmak icin uygun olmayan yollar kullanma, davranış bozukluklarının gorulmesi psikiyatrik destek gerektiğinin başlıca gostergeleridir. Bunun icin aileler sınav kaygısı olan cocuklarını gec olmadan bir uzmana goturmeli ve danışmanlık almalılar.
Yrd.Doc.Dr.Ceyhun Caferov
[h=2]İstanbul Cocuk Psikolog uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Sınav kaygısı ve başa cıkma yontemleri
Sağlık0 Mesaj
●32 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Sınav kaygısı ve başa cıkma yontemleri