Olumsuz bir uyaranla karşılaştığında kişinin karşılaştığı, fiziksel, duygusal ve zihinsel aşırı uyarılmışlık haline kaygı denir.
Sınav kaygısı ise bu artmış uyarılmışlık halinin sınavdan once, sınav sırasında ve sınav sonrasında yaşanmasıdır.
Kaygı vucut butunluğu icin yapıcı, sağlıklı bir duygudur. Oğrenme ve başarı ilişkisinde oğrenme motivasyonunu sağlayan ve daha dikkatli bir şekilde algılamamızı sağlayan bir faktordur. Bu sayede kişi daha kolay sınava hazırlanabilir. Amac kaygının ortadan kaldırılması değil, kaygının doğru kullanılmasıdır.
Kaygı az olduğunda oğrenme gercekleşemez. Sınava hazırlanma gibi bir motivasyon ortaya cıkmaz. Kaygı fazla olduğunda da kişi sınavla değil, bu artmış uyarılmışlık hali ile ilişki icindedir.
Artmış kaygı
Konsantrasyon zorluğuna
Kararsızlığa
Oğrenileni kullanamamaya
Dikkatin bilgiye değil, bedendeki kaygının yıkıcı goruntusune (aşırı terleme, nefes almada zorlanma, panikleme v.b.)
Yanlış anlamaya
İc olumsuz konuşmaların artmasına sebep olur.
Artmış Kaygının fiziksel belirtileri
• Kalp atışlarında hızlanma
• aşırı hareketlilik
• sık ağlama
• Terleme
• Uşume
• Yorgunluk-bitkinlik
• Soluk alıp vermede gucluk
• kalp carpıntısı
• Titreme
• Mide ağrısı
• Baş ağrısı
• Uykusuzluk-kabus gorme
• İştahsızlık
• Kaslarda gerginlik
• Baş donmesi
• ateş basması
• Goğuste ağrı, basınc ve sıkışma
• Bulantı-kusma
• İshal-kabızlık
• Sık idrara cıkma
• Soğuk ve nemli eller
• Dişlerin sıkılması
Duygusal belirtiler
• Endişe
• Huzursuzluk
• Yalnızlık ve anlaşılamadığının hissedilmesi
• Ofke - kızgınlık
• Umitsizlik
• Hayal kırıklığı
• Mutsuzluk
• Tedirginlik
• Sinirlilik
• Karamsarlık
• Kork u
• Durgunluk
• Kendine guvende azalma
• Panik
• Kontrolu yitirme hissi
• Caresizlik
• Heyecan
Zihinsel belirtiler
• Bildiklerimin hepsini unuttum
• yetiştiremeyeceğim
• kazanamayacağım
• etrafa ne diyeceğim
Sınav kaygısının nedenleri
Sınav kaygısı, plansız calışma, zamanı verimli kullanamama, başarısızlık korkusu, olumsuz icerikli ic konuşmalar, cevre ve aile baskısı, mukemmeliyetci olma, sınava cok fazla anlam yukleme, bilgi eksikliği gibi sebeplerden oluşmaktadır.
Sınav kaygısında aile ve cevrenin payı
Aile ve yakın cevrede başarıya verilen onem, başarının kişiliğin onune gecmiş olması, sınava yuklenen anlamı farklılaştırmaktadır. Son zamanlarda sık değişen Eğitim Sistemi ve dolayısıyla sınava ilişkin değişen uygulamalar, konuyla ilişkili kaosu arttırmış ve ilkokul birinci sınıftan itibaren OSS ye yonelik calışma anlayışı on plana cıkmıştır.
Dolayısıyla oğrenciden once aile panik icinde “sınava yonelik hic bir konuyu atlamamalıyım” şeklinde duşunup oğrencisini en yeterli oğretmene değil en başarılı oğretmene yonlendirmektedir. En başarılı oğretmenin beklentisi de en başarılı oğrenciyi yetiştirmektir.
Cocuğun istekleri, yetenekleri, hayalleri ile ilişki kurmaya zaman yoktur. Tek hedef en iyi matematiği veya Turkceyi oğretmektir.
Kendi ile ilişki kurmadan diğerleri ile ilişki kuran, ben değil sen, benim değil senin istek ve arzularını karşılamam gerek mantığı cocuklara aşılanmaktadır.
Sınav Kaygısı ile Başa Cıkma
En başta kişinin sınav ve kaygının tanımını doğru yapması gerekir. Kaygı organizmayı koruyan, dikkat ve konsantrasyon icin gerekli bir duygudur.
Sınavsız bir hayat daha cok kaygı oluşturur. Sınav olmazsa hangi kriterlere gore kişi yerleştirilecek?
Kaygıya girip zorlanmadan bir başarı elde edemeyiz. Sınav gereklidir.
Kaygının doğuracağı en kotu durum Panik durumudur. Bu da kişinin kendi ic iletişimi ile ortaya cıkar. “Yapamayacağım, başarılı olamayacağım, onlar cok rahatlar ben değilim” gibi olumsuz ic konuşmaları kaygının sınavla oğrencinin arasına girmesine ve panik butonuna basılmasına sebep olmaktadır. Bu ic konuşmalar sistemi panikleten virusler gibidir. Bunlar fark edilmeli ve doğru, işlevsel duşuncelerle tekrar duzenlenmelidir.
Aslında sınav kaygısını yok etmek yerine kaygıyı doğru anlamlandırmak ve yapıcı kaygıyı kazanmayı oğrenmek gerekir.
Gun iyi planlanmalıdır. Uyku, yemek duzeni, gevşeme aktiviteleri uygun bir şekilde yerleştirilmelidir.
Kişinin bilgi duzeyine gore gercekci hedefler konmalıdır. Ve buna gore bir calışma programı hazırlanmalıdır.
Ailenin cocuğuna vereceği mesaj “Elinden gelenin en iyisini, keyifle yapacağına inanıyorum” olursa, cocuk da keyif ve coşkulu hazırlanmayı oğrenecektir. 10 saat calışmak değil, etkin bir şekilde uc saat calışırsam bilgiyi yukleyebilirim. Hayat benim kontrolumde algısı da korunacaktır.

[h=2]Bursa Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]