Universiteye giriş sınavları hayatımızın yonlendirilmesinde onemli bir kavşak. Fakat sınavı kazanan kazanamayan herkes hayatta bir yer bulmuyor mu? Yolda giden insanlara bir bakın.
Kendisine guvenen, hayatın gereğini yapan herkesin karnı doymuyormu ?
İlla herkes ust duzey meslek sahibi olmak zorundamı ?
Bu hayatta herkese ihtiyac yok mu?
Para kazanmanın ve insanlara faydalı olmanın yolu sadece universite sınavında başarılı olmak mı ?
Şu anda işşizliğin en yuksek olduğu grup universite mezunlarından oluşmuyor mu ?
Bu da universite mezunlarını ruhsal hastalıklara zorlamıyor mu ?
Universite diploması işe yaramadığı icin yakan gencler gormedik mi ?
Kac tane insan universiteden mezun olup kendi alanında calışıyor ?
Acıkca universiteyi bitireli yıllar oldu ama universiteye giremeyen pek cok arkadaşım da hayatta yolunu buldu. Aslında hayatta herkesin yapabileceği ve hayatını surdurmesi icin gerekli likiditeyi sağlayabileceği pek cok iş alanı var. Gercekler boyle, at gozluğu ile dar bir alandan dunyaya bakmayalım.
Muhim olan genclerimizin yetenek ve isteklerine gore bir meslek alanı secmeleri ve yapacakları bu işten keyif almaları değil mi?
Ayrıca bu sınav onların sınavı, bizim değil. İstek ve arzu onlardan gelmeli, onlar istemeli biz değil. Biz sadece yol gosterici ve rehber olabiliriz, zorlayıcı değil. Ama bu onların geleceği ile alakalı bir sınav olmakla beraber bizim de olamadıklarımızı onlarla olacağımız bir sınav belki de.
Oncelikle kabul etmemiz gereken sınavlar genclerin kişiliğinin değerini değil, sadece soru cıkan alandaki bilgisini olcer.
Kendini sınav sonucuna gore “yetersiz” ve “değersiz” goren bir gencin mutsuz olacağı ve ozguveninin duşeceği, buna bağlı olarak da bundan sonra gireceği sınavlara yonelik korkusunun artacağı acıktır. Oysa sonuc ne olursa olsun, onların bizim icin değeri asla duşmemelidir.
Duşuyorsa bir doktora gozukmek iyidir.
Sınava hazırlanmak icin elinden geleni yapan buna karşı sınavdan beklentisinin altında sonuc alan bir cocuk, ailesinden ya da oğretmeninden sadece eleştiri alırsa kendini caresiz, değersiz hissedecektir. Psikolojisi bozulup, depresyona girecektir. Hatta hayatın anlamsızlığına karar verip madem oleceğiz neden yaşıyoruz diyerek telafisi imkansız sonuclara yelken acacaktır.
O yuzden lutfen akıllı olalım. Onları yetiştirmek ne kadar uzun zaman aldı ve zordu. Bu gencleri bu hale getirene kadar ne emeklerimiz oldu. Kaldı ki biz ne kadar başarılı olduk gecmişteki sınavlarda. Ama hepimiz bir yol bulduk hayatta ve buraya kadar geldik, şukurler olsun.
Bu noktada onları cabalarından dolayı tebrik etmek, sınav surecinin bir maraton olduğunu, yani illaki olacak diye bir şey olmadığını, onemli olanın sadece elinden geleni yapmak olduğunu ve onun varlığından dolayı mutlu olduğunuzu gercekten yaşatmak ve dillendirmek hayat kurtarıcı olacaktır.
Bu nedenle oncelikle gosterdiği caba icin takdir edilmeli ve sonrasında yaşanan soruna odaklanılmalıdır.
Sınavlara sahip oldukları onemin cok uzerinde değer vermekte ve beklide bu sebeple cok fazla heyecanlanmakta olan evladınıza değişik orneklerle her şeyin bu sınava bağlı olmadığını onun yaşında sizde oyle duşunduğunuzu ama aslında hayatta pek cok secenekler olduğunu ve onemli olan hayata dair umudu muhafaza etmek olduğunu anlatabilirsiniz.
Esas yarış psikolojik yarıştır ve akademik yarış daha sonra gelmektedir. Tabi evladınızla bunları paylaşabilmek icin bir hukukunuz gecmişten gelen olumlu bir ilişkiniz olmalıdır.
Ancak o zaman gencinizi yatıştırabilir ve gereksiz olarak psikolojisini bozmasına engel olabilirsiniz. Kolay gelsin.
[h=2]İstanbul Psikiyatri uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Sınav kaygısı ile başa cıkalım
Sağlık0 Mesaj
●22 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Sınav kaygısı ile başa cıkalım