Akciğer kanseri risk faktorleri:
-En onemli neden sigara başta olmak uzere tutun urunleri
-Asbest, hava kirliliği
Ağız, boğaz, gırtlak, yemek borusu kanserleri risk faktorleri:
-Ozellikle sigara kullanımı
-Sigara ile birlikte alkol kullanımı riski arttırmaktadır
Mide kanseri risk faktorleri:
-Yanmış yağlar
-Salamura ve turşu gibi yiyeceklerin aşırı tuketilmesi
-Unlu, şekerli gıdalardan zengin beslenme
-Hayvansal gıdaların fazla tuketilmesi
Meme kanseri risk faktorleri:
-Ailede meme kanserli bulunması
-İyi huylu meme hastalığı bulunması
-Daha once meme kanseri gecirmiş olmak
-İlk adet yaşının kucuk olması
-Adetten kesilme yaşının buyuk olması
-İlk cocuğu doğurma yaşının buyuk olması
-Doğum yapmamış olmak
-Radyasyona maruz kalmak
-Yuksek eğitim ve gelir duzeyi
-Yağdan zengin yiyeceklerle beslenme
Karaciğer kanseri risk faktorleri:
-B tipi hepatit virusu
- Aspergilus flavus olarak adlandırılan bir tur mantarın urettiği aflatoksin ile bulaşmış
gıdaların tuketilmesi
Barsak kanseri risk faktorleri:
-Yağdan zengin yiyeceklerle beslenme
-Aşırı alkol kullanımı
-Posalı yiyeceklerin az tuketilmesi
Rahim kanseri risk faktorleri:
-Hic doğum yapmamak
-Şişmanlık
-Şeker hastalığı
-Yuksek tansiyon
EN SIK GORULEN KANSER TURLERİ
Kanserin neredeyse insanlık tarihi boyunca var olan bir hastalık olduğunu duşunduren kanıtlar vardır. Mısır’da ve İnka mumyalarında bu hastalığın belirtilerine rastlanmıştır.
Hastalığın ayrıntılı tanımlanması eski Yunan hekimlerine dayanmaktadır. Kısaca ceşitli etkenler sonucu hucrelerin kontrolden cıkmaları ile surekli bolunup coğalmaları ve farklılaşmaları olarak bu acıklanan hastalığın “kanser” olarak adlandırılması ise Hipokrat tarafından yapılmıştır. Ancak kanser konusunda ayrıntılı bilgi birikimine ancak gectiğimiz yuzyılda ulaşılmıştır.
Bugun kanser insanlar icin ana olum nedenlerinin başında gelmektedir. Gelişmiş ulkelerin istatistiklerine bakıldığında 20 yuzyılın başlarında 8. sıradaki olum nedeni olan kanserin, gunumuzde kalp hastalıklarından sonra 2. sırada yer alan ana olum nedeni olduğu gorulmektedir. Dunya Sağlık Orgutu’nun verilerine gore onumuzdeki 20-25 yıllık zaman dilimi icinde ise kanserin 1. sırada yer alacak ana olum nedeni olacağı ongorulmektedir.
Kadın ve erkeklerin yapısının farklılığı goz onune alındığında insanlarda en sık gorulen kanser tiplerini cinsiyete gore ele almak daha uygun olmaktadır.
Gelişmekte olan ulkelerin yaşamakta olduğu genel guncel sorunların yanında bilgi ve veri toplanmasının getirdiği sıkıntılar kanserle ilgili istatistiklere de yansımaktadır. Bu nedenle coğu kez bu tur veriler gelişmiş ve gelişmekte olan ulkelerin bilgiler diye tanımlanarak verilmektedir.
Gelişmiş ulkelerde bazı yaş gruplarına gore kadın ve erkeklerde kanser gorulme riski farklı verilerde farklı oranlarda olmakla birlikte ortak bilgi, ilerleyen yaşla birlikte kanser gorulme ihtimalinin artmasıdır.
Tum dunyada erkeklerde ilk 3 sırada gorulen kanserler:
Prostat
Akciğer
Kolon (Kalınbarsak)
Tum dunyada kadınlarda ilk 3 sırada gorulen kanserler:
Meme
Kolon (Kalınbarsak)
Akciğer
Ulkemizde erkeklerde ilk 3 sırada gorulen kanserler:
Akciğer
Prostat
Mesane
Ulkemizde kadınlarda ilk 3 sırada gorulen kanserler:
Meme
Tiroit bezi
Kolon ve rektum (Kalın ve son barsak)
Tum dunyada 2012 yılında 14.1 milyon yeni kanser hastası belirlenmiştir. En sık gorulen kanserler akciğer (1.82 milyon), meme (1.67 milyon), kolon ve rektum (1.36milyon) kanserleridir (GLOBOCAN, 2012).
GELİŞMİŞ KANSER TANI VE TEDAVİ YONTEMLERİ NELERDİR?
Kanserin doğru ve etkili tedavisinin yapılabilmesi icin oncelikle kanser tanısının konulması ve doğru evrelendirilmesi gerekmektedir. Farklı hucrelerden gelişen kanser tiplerinde uygulanması gereken tedavi yontemleri değişebildiği gibi, aynı kanser tipinin farklı evrelerinde farklı tedavi yontemleri kullanılması gerekmektedir. Orneğin kaynaklandığı bolgede sınırlı kalmış erken evre bir kanserde ilk tercih coğunlukla ameliyat olurken vucudun uzak bolgelerine yayılmış kanser turlerinde daha cokkemoterapi-radyoterapi kullanılmaktadır.
Kanserin tanısını hassas bir şekilde koyduran tek bir yontem yoktur. Birbirini tamamlayan tanı yontemleri:
1- Hastanın yakınmaları, fizik muayenesi
2- Radyolojik yontemler
3- Laboratuar testleri
4- Biopsiler
5- Endoskopik incelemeler
6- Genetik testlerdir.
Bunlar arasında radyoloji teknolojik gelişmelerden en cok yaralanan tıp dalları arasında yer almaktadır. Klasik rontgen filmleri tanıda yer almaya devam etmekle birlikte bilgisayarlı tomografi (BT) ve magnetik rezonans (MR) kanser tanısının vazgecilmez yontemleri haline gelmişlerdir. Bilgisayar teknolojisinin de desteği ile cok hızlı tarama yapabilen “multi-slice” BT’ler sayesinde, standart BT’lerde 20-30dakika suren tum vucut taramaları 30 saniye gibi kısa bir surede yapılabilmektedir. Multi-slice BT’lerin yuksek cozunurluk ozelliği soluk borusu, barsak gibi ici boş organlarda adete dolaşıyormuş gibi goruntu verebilmektedir. Sanal endoskopi denilen bu yontem tanıda ve tedavide yol gostermektedir.
Tumor hucrelerinin fazla şeker tukettiği bilinmektedir. Radyoaktif madde eklenmiş şeker molekulunun vucuda verilerek tumor hucrelerinin adeta kandırılması ve bu şekilde goruntulenmesi yontemi olan pozitron emisyon tomografisi (PET) diğer yontemlerle gosterilemeyen tumorlerin belirlenmesini sağlamaktadır.
Multi-slice BT ile PET goruntulerinin ust uste cakıştırılarak oluşturulan PET-BT goruntu kaynaştırma (image fusion) yontemi tanı hassasiyetini en ust duzeye cıkarabilmektedir. Boylece canlı tumor alanları daha iyi belirlenerek radyoterapi uygulamalarında vurulması icin daha doğru hedef gosterilmektedir.
Renkli Doppler ultrasonografisi tumor kanlanmasını belirleyerek riskli alanları işaretlemektedir.
Tumor hucrelerinden salgılanan ya da vucudun tumor hucrelerine karşı oluşturduğu maddeler olarak tanımlanan, kısa adlarıyla PSA, PAP, CAE, CA-125, AFP, betaHCG, CA-19.9 gibi tumor belirleyicileri tanıda ve takipte onemli yol gostericilerdir.
Tumor oluşturucu genlerin varlığını veya tumor baskılayıcı genlerin eksikliğini gosteren genetik testler tumorlerin iyi mi yoksa kotu mu seyredeceğini onceden bildirebilmektedir. Genetik testler ek olarak ailesel geciş gosteren kanserlerde bireylerin daha dikkatli izlenmesini sağlayabilmektedir.
Bilgisayar destekli teknoloji, tedavi alanında da buyuk gelişmelere neden olmuştur. Yaklaşık 100 yıldır kullanılan bir yontem olan radyoterapi bu durumdan en cok yarar goren dal olmuştur. Bugun standart radyoterapiler hemen neredeyse uzak yayılımlı kanserlerde kemik-beyin ışınlamaları gibi yalnızca destek amaclı ışınlamalarda kullanılır olmuştur. Hastaların BT goruntuleri kullanarak oluşturulan 3-boyutlu goruntulerinin kullanıldığı 3-boyutlu konformal ve onun daha gelişmişi olan “Intensity Modulated Radiation Therapy (IMRT)” teknikleri sayesinde tumore daha fazla doz gonderilip cevre dokular korunmaktadır. Bu tedavi başarısını arttıran, yan etkileri azaltan cok onemli bir noktadır.
Ozet olarak soylemek gerekirse doğru ve uygun tanı, evreleme ve gelişmiş tedavi yontemlerinin kullanılması kanserli hastaları hayatta tutma savaşında vazgecilmez silahlarıdır. Uygun zamanda ve şekilde kullanılmayan silahlarla savaşların kazanılmasının imkansız olduğu unutulmamalıdır.
[h=2]İzmir Radyasyon Onkoloğu uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Sık gorulen bazı kanser tiplerinin ortaya cıkma riskini arttıran etkenler
Sağlık0 Mesaj
●29 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Sık gorulen bazı kanser tiplerinin ortaya cıkma riskini arttıran etkenler