Sezaryen !Gunumuzde anestezi yontemlerinin iyileşmesi, sterilite ve enfeksiyon problemlerine karşı guclu antibiyotiklerin bulunması, ameliyat dikiş materyallerindeki gelişmeler ve cerrahi tekniklerin ilerlemesi sonucunda sezaryen ameliyatları son derecede guvenli ve kolay bir işlem haline gelmişlerdir.
Sezaryen hastanın isteğine bağlı yapılabileceği gibi bazı tıbbi zorunluluklar karşısında da yapılabilir. Bu tıbbi zorunluluklar, anne veya bebeğe bağlı olabileceği gibi gebeliğin kendine has ozel durumlarına da bağlı olabilir.
Yine yapılacak olan sezaryen ameliyatı, gebeliğin seyrine gore değişik gebelik haftalarında olabilir. Genel olarak amac anne ve bebek acısından en uygun zamanı yakalamaktır.
İsteğe bağlı (elektif) sezaryen: Ulkemizde, ozellikle son senelerde hastanelerdeki isteğe bağlı sezaryen oranları gun gectikce artmaktadır.
Burada herhangi bir tıbbi gereklilik olmaksızın, anne-baba adaylarının tercihleriyle, bebek gununu doldurduktan sonra (38. hafta sonrası), kararlaştırılan bir gunde sezaryenin uygulanmaktadır.
İsteğe bağlı sezaryenlerde en sık karşılaşılan neden anne adayının normal doğumdan korkması, uzun surebilecek olan eylemi cekmek istememesi, bebeğini en ufak bir risk altına sokmak istememesi ile normal doğumun uzun donem sonrası olumsuz etkilerinden (rahim ve mesane sarkmaları gibi) kacınma isteğidir.
Bebeğin rahim kanalına başla ilerlememesi: Bebeğin doğum kanalına yan, makat veya capraz olarak gelmesi normal doğumda problemler yaratabilir.
Normalde tum gebeliklerin %95inde bebek başla ilerlerken, diğer durumlar %5 oranında gorulur. Bu tur durumlarda bebeği riske atmamak icin pek cok hekim tarafından sezaryen uygulanmaktadır.
Plasenta (eş) kısmının rahim ağzını tamamen kapatması: Bu durumda bebeğin doğum kanalında ilerlemesi kanamaya bağlı problemler yaratacak ve hem anne hem de bebek hayatını riske atacaktır.
Plasentanın (eş kısmının) erken ayrılması: Plasentanın bebeğin doğumundan once rahim duvarından ayrılmasına "ablasyo plasenta" ya da "plasental dekolman" adı verilir. Boyle bir durumda bebeğe oksijen ve besin kaynaklarının akışı bozulur. Kanamaya bağlı anne ve bebek hayatının riske girdiği icin bu durumda acil olarak bebek doğurtulmalıdır.
Makrozomi (İri Bebek): Ultrasonda bebeğin tahmini ağırlığının normalden fazla olması durumudur. Ozellikle ilk gebeliklerde, doğuma yakın zaman icinde bebeğin tahimi ağırlığının 4000 gramdan fazla olarak saptanması durumunda, bebek normal doğum riskine atılmayarak direkt olarak sezaryen planlanabilir.
Bebeğin kafası ile anne adayının kemik yapıları arasında uyumsuzluk (Sefalopelvik uygunsuzluk):
Bu durum halk arasında catının dar olması olarak adlandırılmaktadır. Annenin kalca kemiğinin anatomik yapısı ve bebeğin başının bu bolgeye uygunluğu doğum şeklinin kararını etkiler. Kalca kemik catısının dar olduğu veya catının normal olmasına rağmen bebeğin kafa capının geniş olduğu durumlarda yine secilecek olan yontem sezaryendir.
Coğul gebelikler: Şart olmamakla bu tur gebeliklerde sezaryen tercih edilir. Ozellikle uc ya da daha fazla sayıda bebek varsa vajinal doğumdan kacınılır.
İkiz gebeliklerde ise onde gelen bebeğin makat geliş arkadakinin ise baş geliş olması durumunda ilk bebeğin govdesi doğduktan sonra arkadaki bebek ile kafaları kilitlenebileceğinden bu durum mutlak bir sezaryen gerekliliğidir.
Bebekle ilgili bazı anormallikler: Bebeğin doğum kanalından gecmesini olanaksız kılan yapısal bazı anormalliklerin varlığında da sezaryen gerekliliği olabilir. Bu durumun en onemli orneği bebeğin karın duvarının kapanmadığı ve ic organlarının dışarıda olduğu "gastroşizis" ve "omfalosel" durumlarıdır. Vajinal doğum olduğunda bu organlarda ciddi zedelenmeler meydana gelir.
Bazı iskelet sistemi hastalıkları ile noral tup defekti gibi durumlarda da sezaryen gereklidir. Yapışık ikiz (siyam ikizleri) varlığında da sezaryen uygulanır.
Rahimdeki myomlar: Doğum kanalını daraltarak vajinal doğumu olanaksız hale getirebilirler. Dev kondilom (genital siğil) varlığında da vajinal doğumdan kacınılır.
Ikınmanın riskli olduğu durumlar: Bazı durumlarda anne adayının doğum sırasında ıkınması kendi sağlığını tehlikeye atabilir. İleri derecede kalp hastalıkları bu durumun en guzel orneğidir.
Benzer şekilde beyin anevrizması gibi problemlerde de ıkınma sakıca yaratacağından sezaryen tercih edilir.
Annede herpes enfekiyonu: Anne adayında aktif genital herpes enfeksiyonu varlığında bebek doğum kanalından gecerken enfeksiyonu kapabilir. Bu oldukca riskli bir durumdur. Aktif genital herpes varlığında vajinal doğum asla duşunulmez.
Annenin onceden gecirdiği bazı ameliyatlar: Daha onceden gecirilen sezaryen, myomektomi (rahimden myom alınması), bel fıtığı veya vajinal ameliyatlar nedeni ile sezeryen gerekebilir.
Vajinismus veya doğum korkuları: Vaginismus cinsel ilişki sırasında vajenin istemsiz kasılmaları ile karakterize bir durumdur. Genelde histerik yapıdaki bu kadınlarda vajinal muayene ile doğumu izlemek mumkun değildir. Anne adayının normal doğumdan aşırı korktuğu veya muayeneyi tolere edemediği durumlarda da hicbir tıbbi gereklilik olmaksızın sezaryen yapılabilir.
Bebeğin sıkıntıya girmesi: Doğum eylemi (travay) izlemi sırasında veya daha oncesinde yapılan NST incelemelerinde bebeğin sıkıntıda olduğunu duşunduren bulguların varlığında acil sezaryen gerekli olabilir. Bebeğin rahim icinde gelişme geriliği durumunda sıkı gebelik izlemine gerek vardır. Bebeğin sıkıntısının daha da artması acil sezaryeni gerektirebilir.
Amniyon sıvısının mekonyumlu olması : Bebeğin barsak iceriğine (dışkısına) "mekonyum" denir. Bebeğin doğum eylemi (travay) sırasında mekonyumunu yapması sıkıntıda olduğunu gosterir.
Eğer bebek mekonyumunu yutarsa doğum sonrası akciğer enfeksiyonu gelişebilir. Bu nedenle amniyon sıvısında mekonyum saptandığında şart olmamakla birlikte sezaryen tercih edilebilir.
Doğum eyleminin (travayın) ilerlememesi: Rahim kasılmaları duzenli ve guclu olmasına rağmen rahim ağzının acılmaması veya bebeğin kafasının aşağıya inmemesi durumlarında sezaryen gerekliliği ortaya cıkar.
Eylemin ilerlememesinde en onemli neden bebeğin kafasının doğum kanalına uygun şekilde girememesidir. Zaman zaman eylem normal olması gereken şekliyle ilerlerken bebeğin kafası doğum kanalının ortasında takılabilir. Bu durumda da sezaryen gerekir.
Kordon sarkması veya kordonun onde gelmesi: Amniyon kesesi acıldığında bebeğin gobek kordonu rahim ağzından dışarıya sarkabilir, bu duruma "kordon sarkması" denilir. Son derece acil olan bu durumda kordon sıkışarak bebeğe giden kanın kesilmesine ve bebeğin olmesine neden olabilir.
Kordon sarkması varlığında bir kişi elini annenin vajenine sokarak kordonu rahim icine iter ve bu vaziyette ameliyat odasına gidilir. Bebek tamamen doğana kadar kişi elini vajinadan cıkarmaz.
Kordon, su kesesi acılmadan elle muayenede onde geliyorsa bu duruma "kordonun onde gelmesi" denir. Yine yapılacak işlem sezaryen operasyonudur.
Bazı durumlarda ise doktor anne adayına ozellikle sezeryen onerebilir. Gebeliğin cok zor elde edildiği ya da ikinci bir gebelik şansının duşuk olduğu ileri anne yaşı, gebeliğin tup bebek sonrası oluşması gibi durumlarda normal doğumun bebeğe yuklediği risklerden kacınmak ve bebeğin sağ olarak dunyaya gelmesini garanti altına almak icin sezaryen tercih edilebilir.
[h=2]İstanbul Kadın Doğum uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]