Ses teli felcleri ulkemizde sık rastlanan problemlerden birisidir. En sık guatr operasyonları sonrasında gecici bir komplikasyon olarak kliniklerde karşımıza cıkmaktadır. Olguların coğu kendiliğinden veya ses terapisi teknikleri ile iyileşme gosterse de yaklaşık % 1,2 lik kalıcı felcli bir hasta grubu tedavi alternatifleri aramaktadır. Erkenden rehabilitatif mudahale (ses terapisi) paralizi geri gelmese de kişinin ses kalitesini anlamlı derecede arttırabilmekte ve normale yakın bir hale gelmesine fırsat verebilmektedir.
Uc tip ses teli felci vardır. En sık gozlenen tek taraflı felclerdir. Tedavi alternatifleri fazladır ve sonuclar başarılıdır. Kişi oncelikle ses kısıklğı, coğunlukla gecici yutma problemi yaşamaktadır. İkinci tip ise iki taraflı felclerdir. Kişi ses probleminden cok solunum problemi yaşamaktadır. Zaman ilerledikce solunumun zorlaşması, nefes oncelikli tedavileri icermektedir. Solunum gucluğu kişnin yaşamını kısıtlamaktadır. Genel vucut foknsiyonlarını ve gunluk performansını etkilemektedir. Hava yolu ile ilgili her turlu tedavi alternatifi bu hastalıkta anlamlı sonuclar vermektedir. Ucuncu tip ise ses tellerini incelten sinirin etkilenmesi ile ses kalitesinin bozulmasıdır. Tedavi edip etmeme arasıındaki tercihler yapılmakta. Ses terapisi ve laringoplasti operasyonları ile etkili kazanımlar elde edilebilmektedir. Aşağıda ses teli felci ile ilgili biraz daha ayrıntılı bilgilendirme bulacaksınız.
Ses tellerinin hareketini sağlayan uc temel kas grubu mevcuttur. Bunlar
1. Acıcı (Abduktor) kas: Posterior Krikoaritenoid Kas
2. Kapatıcı (Adduktor) kaslar: Tiroaritenoid Kas, Lateral Krikoaritenoid kas, İnteraritenoid Kas
3. Gerdirici - uzatıcı kaslar: Krikotiroid kas
Bu kaslar belirli bir guc ve uyum ile gırtlağımızın 3 temel fonksiyonu olan ses cıkartma, yutma ve solunum foksiyonlarını gercekleştirmemizi sağlarlar.
Gırtlağın en temel fonksiyonu solunumun kapısı olmasıdır. Vucudun ihtiyacına gore veya istendiği zaman hava yolunu kapatabilmekte ve kontrollu bir şekilde de canlıyı yaşatacak şekilde rahat ve uyum yaratabilecek daha acık bir hava yolu oluşturabilmektedir. Vucuttaki kimyasal sinyaller, burun solunumu sırasındaki sinirsel iletim vb durumlar ozellikle acıcı kas olan PKA kası aktive eder. Hava yolumuzu surekli acık ve istendiği olcude daha da acarak rahat bir solunum yapmamızı sağlamaktadır. Spor aktivitelerinde, gerilim anlarında bu kası gucu daha da artarak hava yolumuzu daha da genişletir. PKA kası en hayati kaslarımızdan birisidir. Bu kasın calışmaması duşunulemez; olmaması veya calışmaması hayatla bağdaşmayacaktır.
Ses tellerini kapatan kaslar (adduktor) yutkunma sırasında, yemek yerken, oksururken ve ses cıkartırken calışmaktadır. Oksurme ve yutkunma sırasında sert sıkı bir kapanma, ancak ses cıkartırken nazik ve hassas bir kapanma yapmakadırlar. Cunku ses tellerinin yuzey tabakasının titreşebilmesi icin arada tireşim ve hava akımını dengeleyecek bir aralık olmalıdır. Dolayısıyla kapatıcı kaslar hem hassasiyet hem de kuvvet gerektirecek bir aralıkta calışmaktadır. Bu nedenle uc farklı kas ile desteklenmiştir.
Gerdirici kas olan krikotiroid kas ise "sanatsal" bir kastır. Konuşmamız sırasında entonasyon, şarkı soyleme sırasında perde değiştirmemizi sağlamaktadır. Bu işlevini ses tellerini uzatıp gererek başarmaktadır. Şarkı soylememizi bu kasa borcluyuz.
Gırtlak icinde ses tellerinin bu kadar farklı hareketini sağlayan kas gruplarının işlerinin yapabilmeleri icin iskelet bir yapıya ve eklemlere ihtiyacı vardır. Larinks iskeletinini oluşturan yapılar (1) krikoid kıkırdak, (2) aritenoid kıkırdak, (3) tiroid kıkırdaktır. Bunları birbirlerine bağlayan eklemler ise (a) krikoaritenoid eklem, (b) krikotiroid eklemdir. Tiroid kıkırdak ile arintenoidi birbirine bağlayan ise gerilmiş bir ip gibi duran tiroarinteoid ligaman (vokal ligaman) dır.
Ses teli hareket bozukluklarında ses tellerini hareket ettiren sinir, eklem ve kaslarda bir problem meydana geldiğinde ortaya cıkmaktadır. En sık hareket bozukluğu yapan problem ses teli felcleridir. Klinik yaşamda en sık gorulen ve hekimin takibi ve hassas değerlendirmesini iceren bir problemdir. Ulkemizde ses teli felcleri tiroidektomi opeasyonu komplikasyonları nedeniyle sıklıkla gozlenmektedir. Tanı ve tedavi aşamasında ileri tanısal teknikler ciddi bir ekspertiz gerektirmesi laringolojinin gelişimine de katkı sağlamıştır. Ses değiştirme operasyonlarının temelleri de bu hastalığın tedavisinde uygulanan cerrahi tekniklerin modifikasyonları ile elde edilmiştir.
Ses teli felci ses tellerinin hareketini sağlayan sinirlerin problemleri ile ortaya cıkmaktadır. Ses tellerini hareket ettiren sinirler beyin sapındaki Nucleus Ambigus bolgesindeki noranlardan oluşurlar. Nukleusta cıkan sinir vucudumuzun en kalın ve goğus ve karın boşluğumuza kadar uzanan "vagus" siniridir. Vagus (latince) 10. kafa ciftimizdir ve anlamı "gezgin" dir. Sinir larinks icin kafa tabanında iki tane ince dal verir. İlk dalın dalın adı "Superior laringeal sinir" ikinci dalın adı da geri donen anlamına gelen "Rekurren Laringeal Sinir" dir. Rekurren laringeal sinir, hem acıcı hem de kapatıcı kasların komutlarını iletmektedir. Aynı kabloda iki ters fonksiyonu birlikte taşımaktadır. Bu sinirdeki problemler, hem acıcı hem de kapatıcı kaslarınının felcine dolayısıyla temel fonksiyonlarının kaybına neden olmaktadır. Dolayısıyla hem solunum sıkıntısı, hem de kapanma sorunu sonucunda ses kısıklığı ve aspirasyon (yiyecek ve iceceklerin soluk borusuna kacması) problemlerine neden olmaktadır. Superior laringeal sinir problemlerinde ise monoton bir ses, inceltme ve ton tutamama ve şarkı soyleyememe gibi problemler oluşmaktadır.
Ses teli felci nedenleri :
- İdiyopatik (sebebi saptanamayan)
- Viral noritler
- Beyin, kafa tabanı, boyun, tiroid ve goğus kafesinde ses sinirlerine bası yapan kitleler, tumorler
- Cerrahi işlemler (ozellikle tiroid cerrahisi, kalp operasyonları sonrasında sıklıkla karşılaşılmaktadır).
- Bazı cerrahi işlemlerde entubasyona bağlı olabilmekte.
Tanısal yontemler paralizinin sebebini saptamanın yanında en onemli sorunun cevabını da alabilmek icin onemlidir. Bu da problemin duzelme ihtimalinin olup olmadığı veya ne zaman duzeleceğidir. Bu durum prognoz olarak isimlendirilmektedir. Prognoz icin en onemli değerlendirme ses kalitesinin analizidir. Kişinin sesi uzatabilme suresi kısaldıkca problemin duzelme ihtimali duşer. Sesin ilk 4 ay icerisinde uretilememesi de kotu prognostik bulgulardandır. Larinks EMG' si etkilenen kas gruplarının durumu hakkında anlamlı bir bilgi sağlayacaktır. Bunların yanında en onemli teknik videolaringostroboskopi ve yuksek hızda goruntuleme teknikleridir. Her iki teknik te ses tellerinin titreşimlerini goruntuleyerek taşıyıcı kas tabakasının ozelliği hakkında yorum yapmamızı dolayısıyla felcin surecini tanımlamamızı kolaylaştırmaktadır. Ses teli felclerinin tedavisi hangi sinirin etkilendiğine, sorunun tek taraflı mı yoksa iki taraflı mı olduğuna, ses tellerinin pozisyonuna, belirtilerin turune ve şiddetine, felcin nedenine, zamanla kendiliğinden iyileşme olasılığının olup olmadığına, hastanın ihtiyaclarına gore belirlenir. Bazı durumlarda ses terapisi, bazı durumlarda da ses tellerinin pozisyonunu ayarlamaya yonelik ceşitli cerrahi tedaviler uygulanır.
İki taraflı felclerde ses terapisi tercih edilmemelidir. Hava yolu takip edilmeli ve kişinin solunum ihtiyacına gore hava yolunu acıcı bir cerrahi işlem planlanmalıdır. Trakeotomi son 10 yıla kadar tercih edilen bir teknikken şu anda lazer posterior kordotomi tekniği boyuna mudahale gerektirmeden iceriden hava yolunu genişletmemizi sağlamaktadır.
Tek taraflı felclerde ses terapis en etkili tedavilerden birisidir. Perde taşıma ve yukleme egzersizleri ile başarılı sonuclar elde edilmektedir; ancak erken ses ihtiyacı veya yetersizlik durumunda laringoplasti işlemleri uygulanmaktadır. Felcli ses telinin dışına doğru ses telini orta hatta getirmeyi sağlayacak enjeksiyon yontemleri veya implantlar yerleştirilerek başarılı bir ses sonucu elde etmek mumkundur. Hafif ses kısıklıklarında enjeksiyon laringoplasti etkili bir teknik olarak uygulanır ancak injeksiyon materyalleri vucut tarafında kolay emilebildikleri icin kalıcı bir sonuc elde etmek mumkun olamamaktadır. Bu nedenle belirli aralarla enjeksiyon ihtiyacı oluşmaktadır. En sık kullanılan enjeksiyon materyalleri otojen yağ, liyofilize dermis, kollajen, hyaluronik asit jeller ve hidroksi apatit materyallerdir. Orta ve ağır dereceli ses kısıklıklarında boyun kesisi ile yapılan tiroplasti operasyonları etkili cozumler sunmaktadır. Felcli ses teli hizasında tiroid kıkırdağa bir pencere acılarak ses teline pasif bir iti sağlayacak kalıcı materayllerin yerleştirilmesi prensibine dayanan bir tekniktir. Pencereye silastik, kıkırdak ve gore-tex gibi emilmeyen materyaller yerleştiriilir. Ağır olgularda tiroplasti operasyonuna ek olarak Aritenoid adduksiyonu operasyonu eklenerek ses kısıklığı kalıcı bir şekilde duzeltilebilmektedir.
[h=2]İstanbul Kulak Burun Boğaz uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Ses teli felci
Sağlık0 Mesaj
●29 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Ses teli felci