Serviks ca-hpv aşısıRahim ağzı kanseri, HPV aşısı
HPV insanlarda enfeksiyona neden olan bir tur virustur. HPV'nin 100 civarında turu vardır; bunlardan bazıları elde ve ayaklarda siğillere neden olurken, bazıları cinsel bolgede ortaya cıkan genital siğillere yol acarlar. Cinsel bolgede ortaya cıkan siğiller kadınlarda vajina ve anus cevresinde veya vulvada olabilir. Erkeklerde ise genellikle penis veya torbalardadır. Siğiller buyuklu kucuklu; tek veya kumelenmiş bir şekilde olabilirler. Genellikle deri ile aynı renkte ve ağrısızdırlar
Cok seyrek olarak kaşıntı, ağrı ve kanama yapabilir. Siğiller bu enfeksiyonun gorunebilir belirtileridir ve ancak % 30 olguda ortaya cıkmaktadır. Kalan % 70'lik bolumde ise virusler vucutta saklı kalmakta ve herhangi bir belirti vermemektedir. Subklinik adı verilen bu belirtisiz formlar kadınlarda rahim ağzındaki hucrelerde ileride kansere donuşebilecek değişimlere, erkeklerde de penis kanserine neden olabilirler. Rahim ağzı kanseri tanısı konmuş kadınların %95'inde HPV saptanmaktadır.
HPV enfeksiyonları cinsel yolla bulaşan hastalıkların en sık karşılaşılanlardan birisidir. HPV ile temas ve bulaşma olduktan sonra mutlaka hastalık ortaya cıkmaz. Coğu kişide HPV vucudun kendi savunma sistemi tarafından etkisiz hale getirilir. Bir başka olasılık da virusu alan kişide uzun sure hicbir belirti ortaya cıkmamasıdır. Ancak bu durum hastalığı yaymasına engel değildir ve ilişkide bulunduğu kişilere hastalığı bulaştırabilir. Genital bolgeyi enfekte eden HPV'ler temas yolu ile kolayca yayılırlar. HPV'nin bir kişiden diğerine bulaşması icin mutlaka tam bir ilişki olması gerekmez. Enfekte olan cilt bolgelerinin birbiri ile teması ile de hastalık bulaşabilir.
HPV enfeksiyonları virusun turune bağlı olarak rahim ağzını oluşturan hucrelerde displazi adı verilen bazı değişimlere neden olabilirler. Duşuk riskli tipteki virusler genelde PAP smear'de ortaya cıkan CIN ve SIL gibi değişimlere neden olurlarken yuksek riskli tipler uzun donemde rahim ağzı kanserine neden olabilirler. Yapılan araştırmalar rahim ağzında HPV'ye bağlı değişim saptanan hastaların %90'ına yakınında 2 yıl icinde belirtilerin ortadan kalktığını ve HPV'nin takip eden smear testlerinde saptanamadığını ortaya koymuştur. Kalıcı enfeksiyon ise serviks yani rahim ağzı kanseri acısından en onemli risk faktorunu oluşturur.
Genital siğillerin gorulmesi hem erkekte hem de kadında HPV tanısını koydurur. HPV'nin neden olduğu rahim ağzındaki değişimler ise rutin yapılan PAP smear testlerinde saptanır. Erkeklerde ise belirti vermeyen HPV'nin saptanması ne yazik ki mumkun değildir. Erkeklerdeki sessiz enfeksiyonu saptayabilecek bir test yoktur. HPV kan dolaşımına gecmediğinden ne erkeklerde ne de kadınlarda kanda bu virusu saptamak mumkun değildir.
HPV'nin kesin bir tedavisi yoktur. Virus bir kez vucuda girdiğinde omur boyu burada kalır. Ancak ortaya cıkardığı patolojiler tedavi edilebilir. Genital siğiller yakılarak ya da dondurularak tedavi edilirler. Cok buyuk boyuttaki siğillerin ise cerrahi olarak cıkartılması gerekebilir. Az sayıdaki kucuk siğiller ise bolgesel olarak uygulanan kremler yardımı ile yok edilebilir. Siğillerin tedavi edilmesi bir daha cıkmayacağı anlamına gelmez. Yeniden ortaya cıktıklarında tekrar tedavi edilmeleri gerekir.
HPV'den korunmada prezervatif ve tek eşlilik onemlidir, genital bolgelerinde siğil gibi lezyonların bulunduğu kişilerle ilişkiye girmekten kacınılmalıdır. Prezervatif AIDS'de dahil olmak uzere diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı tam bir koruma sağlamasına rağmen HPV'ye karşı her zaman boyle bir koruma sağlamaz. Cunku enfeksiyon prezervatifin kapladığı alan dışında da bulunabilir ve ciltten cilde temas ile bulaşabilir. HPV'den korunmanın en etkili yolu riskli kişiler ile birlikte olmamaktır. Herhangi bir şikayetiniz olsun olmasın rutin olarak genel kadın sağlığınız icinde gerekli olan 6 ayda bir doktor kontrolune gitmek en idealidir.
HPV enfeksiyonunun tedavisinde temel amac nuksleri en aza indirmek icin kitlelerin mumkun olduğunca temizlenmesidir. Bu amacla viruslere etkili ilaclar kullanılarak lokal tedavi ve buyuk lezyonların koterizasyon yoluyla yakılması şeklinde tedavi uygulanır. Unutulmaması gereken nokta tedavinin yanlızca gorunen lezyonları ortadan kaldırmakla sınırlı olduğudur. HPV enfeksiyonu kronik olarak seyreder ve kitleler ortadan tumuyle kalksa da hucrelerin icinde gizli bir şekilde yaşamını surduren virusler sayesinde bulaştırıcılık devam eder.
Rahim ağzı kanseri
Vucudun bir bolgesindeki hucreler anormal şekilde coğalmaya başladığında kanser gelişebilir. Rahim ağzı kanseri rahim ağzında anormal hucre coğalmasıdır. Rahim ağzı kanseri tum dunyada kadınlarda gorulen kanserler arasında 2. sırada yer alır ve oldurucu bir kanserdir. Buna karşın kanser turleri arasında onlenebilir olması acısından cok onemlidir. Serviks kanserini onlemenin tek ve en basit yolu duzenli aralıklarla yapılan smear testleridir. Smear testinde CIN ya da SIL olarak tanımlanan anormallikler saptandığında biopsi yapılarak tanı kesinleştirilir. Daha sonra hastalığının derecesine gore rahim ağzındaki değişime uğramış bolge LEEP ya da konizasyon adı verilen basit ameliyatlar ile cıkartılır ve daha sonra duzenli kontrollere başlanır. CIN ya da SIL'in ileri evre olması durumunda eğer kişi ailesini tamamlamış ve başka cocuk istemiyorsa ya da 40'lı yaşlar civarındaysa rahimin alınması da bir diğer tedavi alternatifidir.
Rahim ağzı kanserinin ortalama gorulme yaşı 45'tir. Erken rahim ağzı kanseri hastasının %95'inden fazlası iyileşebilir. Bu yuzden erken teşhis ve tedavi cok onemlidir. Rahim ağzı kanserinin nedeni tam olarak bilinmemektedir, fakat kansere yatkınlığı arttıran bazı faktorler şunlardır ;
• Cok eşlilik,
• Cinsel temasın 20 yaşından once başlaması,
• Viral ve bakterial enfeksiyonlar,
• Cok doğum,
• Sigara icimi,
• Vitamin C eksikliği,
• Erkek eşin sunnetli olmaması,
• Hastanın bağışıklığının baskılanması
Kanser gelişiminde HPV etkisi cok belirgindir. Bu yuzden HPV aşıları hem korunma hem de kanser tedavisinde umut vermektedir. HPV'nin cinsel yolla bulaşan bir ozelliği olması serviks kanserinin de onlenmesinde cinsel davranışların duzenlenmesi, tek eşlilik ve prezervatif kullanımı gibi bir takım sosyo-kulturel onlemleri one cıkarmaktadır. Son 40 yılda pap-test taramaları sayesinde gelişmiş ulkelerde rahim ağzı kanserinden olumler % 90 oranında azalmıştır.
Rahim ağzı kanseri ileri evreye ulaşıncaya kadar herhangi bir belirti gostermeyebilir. Rahim ağzı kanseri belirtileri aşağıdakileri icerebilir:
• Anormal vajinal kanama
• Cinsel ilişkiden sonra kanama
• Anormal vajinal akıntı
• Pelvis (kasık) ağrısı
Rahim ağzı kanseri tedavisinde 3 ana yontem cerrahi, radyasyon tedavisi ve kemoterapidir. Tedavi bu yontemlerden 2'sini veya daha fazlasını icerebilir.
HPV aşısı ve rahim ağzı kanseri
Yeni piyasaya cıkan HPV aşısı genel olarak koruma amaclı bir aşı olup, HPV 6, 11, 16, 18 tiplerine maruz kalmamış kadınlarda, rahim ağzı kanserine karşı yuzde 100 koruma sağlar. 9 - 26 yaş grubundaki kadınlar, aşının uygulanabileceği grubu oluşturuyor. İlerleyen donemlerde ise 26 yaş ustu kadınlar icin ve erkekler icin de aşının kullanılması planlanıyor. Aşının HPV ile temas oncesi uygulanması oneriliyor. Ote yandan calışmalarda aşının icinde bulunan dort HPV tipinden herhangi bir tanesine maruz kalmış kişilerde aşılama sonrası aşının icinde bulunan diğer tiplere karşı koruma sağladığı gozlenmiş. Aşının etkili olması icin 9 - 26 yaş arasındaki bayanlara 0 - 2. ve 6. aylarda 3 doz olarak uygulanması gerekiyor. Aşı HPV 6, 11, 16, 18 tiplerini iceriyor. HPV 16 ve 18 dunya uzerindeki rahim ağzı kanserlerinin yuzde 70'den fazlasına neden olurken, HPV 6 ve 11 ise dunya uzerindeki genital siğillerin yuzde 90'nından fazlasında sorumlu tutuluyor.
Aşı buzdolabında 2 derece ile 8 derece arasında saklanmalı ve soğuk zincire uyarak taşınmalıdır.

[h=2]İzmir Kadın Doğum uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]