Psikotik Hastalıklar, kişinin gerceği değerlendirmesini bozan beyin hastalıklarını kapsar. Hemen herkesin bildiği "şizofreni", hastalığı bu grubun en onemli ve en sık rastlanan bozukluğudur.
Psikoz belirtileri herkeste değişik şekillerde gorulur. ve bu bağlamda psikotik bir hastalığa belirli bir ad vermek ya da etiketlemek erken aşamalarda doğru değildir. Bir kişide psikoz belirtileri ilk defa gorulduğunde, bu aşamada hastalığı belirleyen bircok etkenin hala net olmaması nedeniyle, ne tur bir psikotik bozukluk olduğu tanısını koymak ozellikle zordur. Bununla birlikte, karşılaşabileceğiniz bazı psikotik hastalıkları bilmenin yararı olacaktır.
Organik Psikoz
Psikotik bozukluk belirtileri bazen beyin zedelenmesi ya da beyin iltihabı, AIDS veya beyin tumoru gibi beynin işlevlerini etkileyen fiziksel hastalıklara bağlı olarak ortaya cıkabilir. Genellikle, bellek bozuklukları ya da zihinsel karmaşa gibi başka belirtiler de gorulur.
Kısa Sureli Tepkisel Psikoz ( Kısa Reaktif Psikoz)
Bu tur psikozda psikotik belirtiler ailede birinin olumu ya da yaşam koşullarının değişmesi gibi kişinin yaşamında oluşan buyuk bir strese tepki olarak aniden ortaya cıkar. Belirtiler cok ağır olabilir, ancak kişi bir kac gun icinde iyileşir. Belirgin psiko-sosyal stresleri takiben ortaya cıkan psikotik belirtiler birkac saatten iki haftaya kadar uzayabilen bir sureyi gecmiyorsa, bu akut psikotik tabloya "kısa reaktif psikoz" tanısı konabilir. Başlangıc anidir ama daha onceden ciddi kişilik ve uyum sorunları bulunan kişilerde ortaya cıktığı icin kronik bir yapısal bozukluk demek daha doğru olacaktır. Psikotik nobet sırasındaki davranışlar coğunlukla toplum normlarına ters, garip, anlaşılmaz niteliktedir.
Sanrılı (Deluzyonel) Bozuklukluk
Bu durumda esas sorun kişinin gercekdışı olan şeylere duyduğu guclu inanctır.
“Paranoid Bozukluk” ise psikotik bozukluklardan olup, belirgin duygulanım ve duşunce bozukluğu olmadan, daha ziyade sanrı ( hezeyan) duzeyinde şuphelerle karakterize, ciddi bir ruhsal bozukluktur. Başkalarını tehdit olarak algılayan, ofkeli ve gergin kişilerdir. Hasta olduklarının farkında değillerdir. Bu yuzden yardım almak istemezler. Kabul etse bile sorunun kaynağının kesinlikle başkaları olduğunu savunurlar. Kendilerine yardım etmek isteyenlere de guvenmezler.
Madde Bağımlılığından Kaynaklanan Psikoz
Psikotik bozukluk belirtilerinin ortaya cıkması, alkol ve madde kullanma ya da bırakma ile ilgili olabilir. Bazen bu belirtiler, madde kullanıldığı surece devam eder maddenin etkisi gectiğinde hızlı bir şekilde kaybolur.Bazen de madde veya alkol kullanımı kesilmesine karşın surebilir. Bazı vakalarda tek kerelik madde kullanımlarında bile (orn esrar) psikoz geliştiği bilinmektedir.
Şizofreniform Bozukluk
Bu, belirtilerin altı aydan daha kısa surmesinin dışında tamamen şizofreniye benzeyen psikotik bir bozukluktur.
Şizoafektif Bozukluk
Bu tur şizofreni tanısı, kişide duygudurum bozukluğu(depresyon ya da mani) ve psikoz belirtilerinin aynı anda veya art arda gorulmesi durumunda yapılır. Başka bir deyişle, hastalığın gorunumu tipik bir duygudurum bozukluğu ya da şizofreni değildir.
Şizofreni
Şizofreni gerceği değerlendirme yetisini bozan bir beyin hastalığıdır. Toplumda gorulme oranı yaklaşık % 1 civarındadır. Kadın ve erkek etkilenme oranı eşittir. İlk başlama yaşı genellikle 18 ile 35 yaş arasıdır. Erkeklerde (ortalama 15-25 yaş) kadınlara (ortalama 25-35 yaş) gore biraz daha erken başlayabilir. Şizofreni, gerceği değerlendirme, duygularını kontrol edebilme, berrak duşunebilme, yargıda bulunabilme ve iletişim kurma yeteneklerini etkiler. Zek duzeyi ile ilişkisi yoktur.
Şizofreni, davranış değişikliklerinin ya da belirtilerin en az altı ay surduğu psikotik bir hastalıktır. Hastalığın belirti ve suresi kişiden kişiye değişir. Daha onceki yaygın inanışın tersine, şizofren olan bircok kişi mutlu ve doyurucu bir yaşam surmekte ve coğunda tam bir iyileşme gorulmektedir.
Psikozlar beyindeki yolaklar ( iletişim devreleri), reseptorler, norotransmitter denen iletişimi sağlayan maddelerdeki ( Dopamin, seratonin, norepinefrin, vb.) dengesizliklerden kaynaklanır. Yapısal gelişimsel, genetik olabildiği gibi dış etkenler: kafa travması, gecmiş ve ani yaşam olayları, virusler ve bazı maddeler ( esrar, uyuşturucu, bonzai vb) ile tetiklenmesi de sozkonusu olabilmektedir. Ozet olarak cok faktorlu, pekcok genin sorumlu olduğu karmaşık bir beyin hastalığıdır.
Şizofrenili hastalarda pekcok tıbbi hastalık daha fazla gorulmektedir. Diyabet, kanser cok daha sık gorulmektedir. Ortalama omurleri topluma gore On yıl daha kısadır.
Tedavide son yıllarda cok onemli ilerlemeler sağlanmıştır. Ozellikle beyinde artmış olan dopamini azaltan ilaclar kullanılmak ta olup yeni kuşak antipsikotikler, psikoeğitim, aile eğitimi, biyoritim tedavisi ve belli durumlar icin kullanılan EKT tedavide kullanılan bazı tekniklerdir.
Şizofreninin belirtileri genel olarak pozitif (olmaması gerekenin varlığı) ve negatif (olması gerekenin yokluğu) olarak sınıflandırılmaktadır.
PSİKOZ HASTALARI İCİN BİLGİLER
Hezeyanlar (Sanrılar): Bir kişinin somut bir kanıt bulunmamasına karşın kararlı bicimde inandığı yanlış inanclardır. İkna ile bunları değiştirmek mumkun değildir. Hezeyanı olan kişi kendisine eziyet edildiğine, ozel guc veya yeteneklere sahip olduğuna, duşunce ve davranışlarının dışsal bir gucun denetiminde bulunduğuna inanabilir.
Halusinasyonlar (Varsanı): Şizofrenide en yaygın halusinasyon turu işitseldir; kişi hayali sesler duyduğunu zanneder. Kimi zaman şizofreni hastası bu seslerle uzun sure konuşur, sesler hastaya hareketleri konusunda komutlar verebilir. Daha az rastlanan halusinasyon turlerinde gercekte olmayan ama hastaya butunuyle gercek gibi gelen gorme, hissetme, tatma veya koku alma gibi olaylar olabilmektedir.
Duşunce Bozukluğu: Duşunce bozukluğu olan kişi ne soylediği ve nasıl soylediği konusunda karmaşa yaşar. Kişinin konuşmasının izlenmesi, bir konudan otekine atladığı ve mantık bağlantıları zayıf olduğu icin zordur. Duşunce surecinde kesintiler olabilir, yalnızca konuşan kişi icin anlamlı bir hal alır.
Davranış Bozukluğu: Bazı şizofreni hastaları, sosyal ve mesleki işlevlerini yerine getirmelerine engel olacak duzeyde davranış bozuklukları yaşayabilirler. Orneğin, aynı elbiseyi uzun sure giymek, yıkanmayı reddetmek vb.
Duygu İfadesinde Donukluk: Şizofreni hastaları genellikle duygusal acıdan kendilerini “donuk” hissederler ve cevrelerinde olup bitene tepkisiz kalırlar. Yuz ifadelerini, davranış veya ses tonlarını değiştirerek duygusal tepkilerini dışa vuramazlar.
Motivasyon Kaybı: Şizofreni kişinin motivasyonunu azaltarak calışma hayatı veya sosyal aktivitelere katılımını zorlaştırır. Hastalar camaşır yıkama, yemek pişirme gibi gundelik işlerden uzaklaşır, uc durumlarda kişisel hijyeni sağlayamaz ve kendilerine bakamazlar.

Toplumdan Geri Cekilme: Şizofreni hastaları insanlarla arkadaşlıklarını surdurmekte zorlanırlar. İnsanlarla karşılıklı etkileşimleri kısa sureli ve yuzeyseldir. Bazı durumlarda kişi butun toplumsal ilişkilerini keser.
Duşunce Yoksulluğu: Kimi şizofreni hastalarında duşunme miktar ve icerik olarak azalır. Nadiren konuşur, sorulara kısa yanıtlar verir ve ayrıntı vermezler. Uc durumlarda kişinin konuşması “evet”, “hayır”, “bilmiyorum” gibi kısa cumlelerle sınırlanır.

[h=2]Malatya Psikiyatri uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]