
Kozmetikle ilgili bir şeyler okurken ceşitli terimler goruyoruz…
Bahsedeceğim terimler genel olarak urunlerin fiyatıyla ilgili bilgi veren terimler. Ve bu yazıda ulkemizde kozmetiğin gereksiz yere pahalı olduğu ayyuka cıkacak.

İlk olarak high end ’le başlayalım. High-end yuksek fiyata sahip olan, kaymak tabakaya hitap eden demek. Yani kısaca pahalı. Bu markalara ornek verecek olursak kozmetik adına başa saygımdan Chanel‘i koyarım. Sonrasında Dior, YSL gibi markaları sıralayabilirim. Tabi bunlar şu anda aklıma gelenler. Ulkemizde de catır catır satılıyor high-end markalı urunler. Ozellikle Boyner ve YKM bu konuda zengin.


Şimdi drugstore ’dan bahsedelim… Drugstore kelime anlamı olarak eczane, ilac satılan market anlamına geliyor ama size Gratis, Watsons ’ta satılan markalar olarak tanımlayabilirim sanırım. Yani high-end ’e gore ucuz. Hatta yabancı ulkelerde bu markalarda sık sık indirimler yapılıyor. Ama orada fazla itibar gormeyen markalar, orneğinLoreal burada oldukca yuksek fiyatlara satılıyor.
Drugstore markalarda Revlon, yabancı ulkelerde başı cekiyor. Revlon ’dan bir şey alacaksanız aklınızda bulunsun, herkes lip butter ’ını cok ovuyor.
Loreal ve Maybelline ise drugstore alanında resmen başı cekiyor. Essence de oyle. Ama Essence, Loreal ve Maybelline ’e gore cok cok uygun fiyata satılıyor.


Dupe ise ikiz demek… Yani şoyle ki mesela drugstore bir markadan olan urununuz, neredeyse her ozelliğiyle bir high-end markanın eşi. Ve piyasadaki dupe urunler azımsanmayacak kadar az.
Mesela Nars‘ın ortalığı kasıp kavuran orgasm allığı The Balm ’ın Hot Mama allığıyla birebir tutuluyor.
Rimmel London ’ın Kate Moss serisinden rujları ise Mac‘in bazı rujlarına dupe olarak gosteriliyor.
topuklu haber.com