Erkek cinsel işlev bozuklukları arasında yer alan sertleşmenin halk dilinde ve tıbbi literaturde farklı kullanımları mevcuttur. Bunlar erektil disfonksiyon,empotans,erektil işlev bozukluğu,sertleşememe, iktidarsızlık ki biz cinsel terapistler iktidarsızlık kavramını kullanmamayı yeğleriz. Makalem de bu durumu ‘Sertleşme Bozukluğu/Sertleşme’ olarak ele alacağım.
Eskiden beri Sertleşme Bozukluğu tanısı,danışanın cinsel performans icin yeterli ereksiyonu sağlama ve devam ettirme becerisiyle ilgili kişisel bildirimlerine dayandırılır. Bunun yanında damarsal,hormonal veya norojenik belirleyicileri kapsayan belirli organik faktorler esas alınarak organik veya psikolojik şeklinde sınıflandırılır. Belirtilen faktorler onemli derecedeyse ve hastanın gecmişi,sertleşme belirtilerinin başlamasıyla hastanın tıbbi durumu arasında zamansal bir bağ olduğu izlenimi veriyorsa organik,fizyolojik durumdan kaynaklı sertleşme bozukluğu olarak gorulur. Psikolojik kaynaklı bir sertleşme bozukluğu tanısıysa geleneksel olarak,belirli organik faktorlerin yokluğunda konulan dışlama tanısı olarak kullanılır.
BİRİNCİL ve İKİNCİL EMPOTANS
Bunun yanında sertleşme bozukluklarına literaturde Masters ve Johnson birincil ve ikincil empotans olarak yeni bir tanımlama getirmiştir. Koital (penis vajina birlikteliği) teması başarıyla gercekleştirmek icin yeterli ereksiyonu asla başaramayan ya da surduremeyen erkeğin durumu birincil empotans olarak sınıflanırılırken,ya homoseksuel ya da heteroseksuel birleşmeyi başarıyla gercekleştirebilen erkek,sonradan bir başarısızlık yaşamaya başlarsa bu durumu birincil değil ikincil empotans olarak değerlendiriyoruz. Fizyolojik durumlardan kaynaklanan başarısızlıkla,bilincli ya da bilincsiz psikolojik rahatsızlıkla sağlam organizmanın yaşadığı başarısızlık arasında gecerli ayrım yapılabilmektedir. Birincil empotansa, orneğin cinsel aktiviteye karşı, dinsel ahlak ve kontrolden kaynaklanan cocukluk doneminde maruz kalınan sert oğretiler yol acabilirken ikincil empotans, yıllardır son derece sıkıcı bicimde devam eden bir evlilik sonucunda olgun yaşlarda ortaya cıkabilir. Kariyer sınırlarındaki hayal kırıklıkları ve karşılıklı suclamalar, cocuk buyutmede yaşanan anlaşmazlıklar, kişisel mahremiyetin yetersizliği ve romantizmin artık yok olması erkeği depresyon noktasına getirir. Bu, ikincil empotansı yaratabilmenin dışında en azından aynı partnerle bu problemin devam etmesine de neden olmaktadır. Tedavi surecinde kimi vakalarla cinsel isteklilikten ziyade evliliğin kişilerarası yonleriyle uğraşılmaktadır. Aşırı sert ahlaki bakış acılarının neden olduğu birincil empotansta ise tedavi, organik gucluklerden ziyade ruhsal dinamiklere yonelik olmaktadır. Gercekte ikincil empotans yaşayan erkekler, kendisini cinsel başarıdan ziyade duyguları ve keyifli haliyle beğendiğine ikna eden bir partner bulduklarında spontane bicimde iyileşeceklerdir. Cunku bu tutum, başarısızlığın temelinde yatan performans anksiyetesini hafifletecektir.
Performank Kaygısı, Başaramama Korkusu
Performans anksiyetesi erkeğin yeteri kadar hızlı ereksiyon olamayacağını,ereksiyonunun yeterli olamayacağını ya da erken sonlandıracağını duşunerek strese girmesidir. Erkek bir kez sertleşme sorunu yaşadığında bundan sonraki ilişkisinde de benzer deneyim yaşayacağı endişesine kapılır ve bir kısır dongu icine girer. Kişi cinsel tatmin yerine performansı uzerine odaklanır ve ilişkiden zevk almamaya başlar.
Erken boşalan ya da intravajinal olarak boşalamayan erkek, empotans olarak değendirilemez. Ancak erken boşalma, ozellikle kadının yaşam stili ve son zamanlarda yaşanan değişimlerle, ciddi bır problem haline gelebilir.Gecmişte erkekler, sadece kendileri icin cinsel tatmini başarma duşuncesine şartlanmışlardı.Oysa bugun genc kadınlar,kendileri icinde cinsel tatmin ve orgazm talep ediyor ve bekliyorlar; onların bu beklentisi,erkekleri guc bir pozisyona sokuyor ve sıklıkla kendini gercekleştiren başarısızlık korkusunu şiddetlendiriyor.
Partnerinize karşı bircok olumsuz duygu taşıyorsanız, onunla seks yaparken sucluluk duyuyorsanız,onunlayken uyarılmıyorsanız, onunla yaşadığınız deneyimler gerginse, aklınızda başka konular varsa, ereksiyona girmeniz gerektiği duşuncesi nereden kaynaklanıyor? Cevap tabii ki bellidir, cinsel koşullanmamız.
Oğrenmeyle ilgili olarak burada sozu edilmesi gereken onemli bir yon de, sertleşmiş penislere verilen orantısız onemdir. Biz erkekler ereksiyona girme konusunda hep tehlike icindeyiz; tehlike de olan yalnızca belirli bir cinsel olaydaki sertleşmeme durumu değil, erkek olarak benliğimizdir. Tehlike de olan bunca şey olduğu icin, ereksiyon eksikliği, yan komşuda veba olduğu haberinin alındığı andaki duygularla karşılanmaktadır. Erkek ereksiyona girmiyorsa, bunun nedeni gerekli koşulların yerine gelmemiş olmasıdır ve erkek paniğe girer. Net bir şekilde duşunme yeteneğini kaybeder ve kendiyle ilgili korku ve kaygılar geliştirir.
Bu kısır dongu, bazen yalnızca penisin tek bir cinsel karşılaşmada sertleşmeyi kabul etmemesinden kaynaklanır. Erkek artık tepeyi aşmışsa,neyi olduğunu merak eder. Bu olayın, diğer erkekler kadar iyi olmadığını ya da bir eşcinsel olduğunu gosterdiğini duşunur. Panik icinde, kendini partnerinde uzaklaştırır,boylelikle olayın kotu bir bicimde sona ermesini ve kaygılarının artmasını kolaylaştırır.
Bu panik hemen cozume ulaştırılmazsa ciddi bir sorun başlıyor demektir. Bundan sonraki cinsel karşılaşma, tahmin ve endişelerle beklenir. Bu karşılaşma iyi giderse, erkeğin endişeleri sona erer. Kotu giderse, korktuğu şey başına gelmiş demektir. Bundan sonraki karşılaşma cok onemli olacaktır. Riskler cok yuksektir. Gereğinden fazla stres yaratılmıştır. Erkeğin penisi, iş goremeyecek koşullar altına girmiştir. Erkek penisine endişe icinde ne kadar bakar ve ne olduğunu merak eder, kendisini yeniden utandırıp utandırmayacağını duşunurse, penis canlılığını bir o kadar yitirir.
Erkek, yaşadığı deneyimin olabildiği kadar az kotu olmasını sağlamak icin elinden geleni yapar. Bunu amaclı olarak yapmıyordur ancak bunun dışında yapacak bir şey gelmez aklına. Kotu yaşanan ikinci bir deneyim, işleri daha da kotuye goturecektir. Kısa sure sonra, erkek bir partnerle birlikteyken hic ereksiyona girmediğini anlayacaktır. Koşullarını goz ardı ettiği ve penisine cok fazla yuk bindirdiği icin, bu organı artık işlevini gormeyi reddetmektedir.
Sertleşme sorunu yaşayan erkekler genelde sorunlarının kaynağını organik bir sebebe dayandırma eğilimindedirler. Psikolojik bir sorunun kaynaklık etmesi fikri onlara anlamsız gelebilir. Buradan hareketle gitmedik urolog, yapmadık testosteron, hormonsal testleri bırakmazlar hatta cerrahi mudahaleyi bile duşunurler. Lakin ozellikle cerrahi mudahale (protez,mutluluk cubuğu,emplantasyon vs.) gecirmek icin bir aceleniniz varsa bunun nedenini dikkatle duşunmenizi oneririz. Boyle bir yolun ne gibi sorunları halledeceğine inanıyorsunuz? Bu konuda okumak yada bir terapisti gormek konusunda neden bu kadar isteksizsiniz? Celik gibi sert bir penisi mucize olarak gormek buyuk bir hata olacaktır. Bu olay size yalnızca ereksiyon sağlayacak bunun dışında bir yardımı olmayacaktır. Cinsel isteğinizi yada cinsel becerilerinizi arttırmayacak, bir partner bulmanızı sağlamayacak ya da seks konusunu konuşma gerekliliğini ortadan kaldırmayacaktır. Bir suredir ereksiyon sorunlarınız varsa ve ne yapmanız gerektiğini merak ediyorsanız bu alanda calışan bir cinsel terapistten destek almak yerinde olacaktır.
Sevgiyle Kalın..
Uzm.Psk.Dan. Eyup SARI
Cinsel Terapist
Kaynakca:
Erkek Cinselliği – Bernie Zilbergeld
Yeni Cinsel Terapi –H.Singer Kaplan
[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]
Psikolojik kaynaklı sertleşmeme ve performans kaygısı
Sağlık0 Mesaj
●25 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Sağlık
- Psikolojik kaynaklı sertleşmeme ve performans kaygısı