Psikolojik dayanıklılık kavramı kişinin travmatik deneyimler sonucunda ayakta kalama becerisi olarak tanımlanmaktadır.Psikolojik dayanıklılık kişinin zorluk ve stres altında pozitif uyumunu destekleyen kişilik ozellikleridir aslında.
Travma ile baş edebilen insanların temel ozellikleri; yaşamı yeniden kurma ve devam ettirme isteğini gosteren ‘kararlılık’, kişinin kendine ve yeteneklerine inancına işaret eden ‘kendine guven’, yaşamın bir amacı olduğuna inanmayı gosteren ‘anlamlandırma’ ve yaşam yolunun kişiye has olduğunu kabul etme anlayışı olan ‘varoluşsal yalnızlık’ tır
Psikolojik dayanıklılık kavramına ilişkin yapılan araştırmalarda, zorluklar karşısında başarılı olanlar ile olmayanların karşılaştırılması ve başarılı olanların sahip oldukları ceşitli kişisel faktorler araştırılmıştır.
Bu bakış acısıyla bakıldığında, zihinsel yetenek, sakinlik, ozerklik, oz guven, sosyal olma, etkili baş etme ve iletişim becerisi koruyucu faktor olarak ele alınmaktadır.Bunların yanı sıra, yakın aile cevresinin desteği, en az bir kişiyle kurulan yakın bağ da onemli bir faktor olarak gorulmektedir.
Yapılan calışmalarda psikolojik dayanıklılığı yuksek kişilerin temel ozelliklerinden birisinin sosyal oryantasyon olduğu one surulmuştur (Werner ve Smith, 2001). Bu acıdan psikolojik dayanıklılığı yuksek kişilerin iyi sosyal becerilere sahip olduğu, sosyal ortamlarda bulunmak icin caba gosterdiği ve diğerlerinde olumlu bir izlenim bıraktığı gorulmektedir. Ozellikle yazında psikolojik dayanıklılık kavramının acıklanmasında dışsal destek sistemlerinin, uyum sağlamanın ve sosyal cevrenin etkilerinin giderek onem kazanması, kişilik ozellikleri acısından da sosyal olma ve uyum sağlama niteliklerini de on plana cıkarmaktadır. Bu bağlamda dışadonukluğun yapısını oluşturan ozelliklerden birisi olan ‘sosyal olma’, psikolojik dayanıklılık kavramıyla olumlu sosyal uyum acısından ilişkili bir ozelliktir (Werner ve Smith, 2001). Buna ilaveten dışadonukluğu acıklayan diğer bir ozellik olarak ‘rekabetci olma’, her ne kadar kişiler arası ilişkiler acısından diğerlerine karşı belirli derecede mesafeli olmaya işaret etse de, aynı zamanda kişilerin olumsuzluklarla başa cıkma kapasitesini de artıran bir ozelliktir (Cederblad ve ark., 1995). Bu acıdan ‘rekabetci olma’ psikolojik dayanıklılık acısından zorluklar karşısında ayakta kalabilmeyi, gucluklerle mucadele edebilmeyi ve kişisel acıdan başa cıkabilmeyi desteleyen bir ozellik olarak da gorulebilir. Bu cercevede elde edilen acıklayıcı bulgularla birlikte değerlendirildiğinde, dışadonukluğun psikolojik dayanıklılık surecleri acısından cok temel bir nitelik olduğundan bahsedilebilir. Diğer bir acıklayıcı kişilik ozelliği olarak bulunan norotiklik, kişilerin kendilerini olumsuz gormesi, kendilik saygılarının duşuk olması, anksiyete ve depresyon duzeylerinin yuksek olması gibi niteliklerle bağdaştırılmaktadır (Costa ve McCrae, 1990). Bununla birlikte norotik kişiler; stres yaratan durumlarla baş etme konusunda zayıf ve kırılgan olmakta, coğu sıradan olayları bile kendilerine tehdit olarak algılamakta, hayal kırıkl
Buna ilaveten dışadonukluğu acıklayan diğer bir ozellik olarak ‘rekabetci olma’, her ne kadar kişiler arası ilişkiler acısından diğerlerine karşı belirli derecede mesafeli olmaya işaret etse de, aynı zamanda kişilerin olumsuzluklarla başa cıkma kapasitesini de artıran bir ozelliktir (Cederblad ve ark., 1995). Bu acıdan ‘rekabetci olma’ psikolojik dayanıklılık acısından zorluklar karşısında ayakta kalabilmeyi, gucluklerle mucadele edebilmeyi ve kişisel acıdan başa cıkabilmeyi desteleyen bir ozellik olarak da gorulebilir. Bu cercevede elde edilen acıklayıcı bulgularla birlikte değerlendirildiğinde, dışadonukluğun psikolojik dayanıklılık surecleri acısından cok temel bir nitelik olduğundan bahsedilebilir. Diğer bir acıklayıcı kişilik ozelliği olarak bulunan norotiklik, kişilerin kendilerini olumsuz gormesi, kendilik saygılarının duşuk olması, anksiyete ve depresyon duzeylerinin yuksek olması gibi niteliklerle bağdaştırılmaktadır (Costa ve McCrae, 1990). Bununla birlikte norotik kişiler; stres yaratan durumlarla baş etme konusunda zayıf ve kırılgan olmakta, coğu sıradan olayları bile kendilerine tehdit olarak algılamakta, hayal kırıklığı yaşadıkları durumlarda coğunlukla umutsuzluğa kapılmakta ve kendilerine yonelik algılamalarında daha olumsuz değerlendirmeler yapmaktadırlar (Hettema, Neale, Myers, Prescott ve Kendler, 2006).

Calışmada kurallara uyma, sistematik bicimde calışma, duzenli ve kurallı olmayı ifade eden bir kişilik ozelliğidir (McCrae ve Costa, 1997). Yapılan calışmalarda psikolojik dayanıklılığı yuksek kişilerin, daha planlı hareket ettikleri one surulerek; daha fazla calıştıkları, daha başarı odaklı oldukları ve boylelikle bircok sosyal engel karşısında bile, bu planlama ve organize etme becerileri sayesinde kariyerleri boyunca başarılarını devam ettirdikleri belirtilmiştir (Werner ve Smith, 1992). Buna ilaveten ozdisiplini yuksek kişilerin psikolojik dayanıklılıklarının da yuksek olması; bu kişilerin daha dikkatli ve itinalı olmaları, daha disiplinli olmaları ve başarı konusunda daha fazla caba gostermeleriyle ilişkili olduğu one surulebilir. Ayrıca psikolojik dayanıklılığın alt boyutlarını ele alan bir calışmada, psikolojik dayanıklılığın yapısal stil boyutu ile ozdisiplin arasında diğer kişilik ozelliklerine gore daha yuksek seviyede bir ilişkili olduğu ortaya cıkarılmıştır (Friborg ve ark., 2005). Bu bulgulara paralel olarak mevcut calışma bulguları, ozellikle başarma surecleriyle ilişkili olan caba gosterme, geleceği planlama ve organize etme gibi becerileri sayesinde ozdisiplini yuksek kişilerin bu surecte daha dayanıklı olduğunu belirlemiştir
Calışmada ortaya cıkarılan diğer bir bulgu, empati kurma, yakınlık duyma, guven ve işbirliği gibi kişilerarası ilişkilerdeki olumlu niteliklerle acıklanan uyumluluk ile psikolojik dayanıklılık arasında aynı yonlu bir ilişkinin olduğudur. Uyumluluğu yuksek kişilerin koşullar uygun olmasa bile yardım etme davranışları sergiledikleri ve boylece başka bir motivasyon kaynağına ihtiyac duymadan yardım etme davranışları gosterdikleri one surulmektedir (Graziano, Habashi, Sheese ve Tobin, 2007). Bu bulgu, uyumluluğu yuksek kişilerin, coğunlukla yaşamın olumlu yonune bakarak, davranışlarının sonucları konusunda kendilerine daha cok guvendikleri ve gelecek konusunda daha fazla umut beslediklerine işaret etmektedir. Sosyal kaynaklar ile uyumluluk kişilik ozelliği arasında elde edilen aynı yonlu ilişkiler de (Friborg ve ark., 2005) duşunulduğunde, mevcut bulgular; işbirliğini seven, empatik davranan ve guvenilir kişilerin daha geniş sosyal ağlar kurdukları ve boylelikle psikolojik olarak daha dayanıklı oldukları biciminde yorumlanabilir.

Psikolojik dayanıklılığın acıklanmasında rolu olan son kişilik ozelliği ise gelişime acıklıktır. Gelişime acıklığı yuksek kişiler hayal kuran, maceracı, orijinal, yaratıcı, meraklı, kendi duşunce ve duygularına yonelen olarak gorulmektedir (McCrae ve Costa, 1997). Psikolojik dayanıklılığın temelinde, kişilerin karşılaştıkları engeller, belirsizlikler, terslikler veya ceşitli zorlu yaşam tecrubeleri sonrasında kendilerini toparlayabilme ve yaşamlarına devam edebilme gucu yatmaktadır. Cevresel ceşitli etkiler, yaşamları boyunca kişileri değişimlere zorlamakta ve bu zorlamalara karşı kişilerin sahip olduğu sabit kişisel eğilimler bu surecleri başarmakta en temel rolu oynamaktadır. Kişilerin sahip oldukları kişisel sabit eğilimlerden birisi olan gelişime acıklık, değişim sureclerine karşı kişinin genel değişmeyen tepkilerini gostermektedir. Gelişime acıklığı yuksek kişilerin bu bağlamda değişimler karşısında daha esnek oldukları ve uyum becerilerinin daha yuksek olduğu ifade edilebilir. Mevcut calışmada ulaşılan sonuc, bu bağlamda gelişime acıklık ile psikolojik dayanıklılık arasında aynı yonlu bir ilişkinin olduğunu ortaya cıkarmış ve değişim sureclerinde uyum sağlamanın, esnek olmanın ve yaratıcı cozumler bulmanın bu surecteki onemini gostermiştir. Calışmanın bir diğer amacı, kişilik ozellikleri ile ilişkilendirildiğinde psikolojik dayanıklılık yapısı icinde hangi boyutların temel rol oynadığının tespit edilmesidir. Bu amacla yapılan analiz sonucunda kendilik algısı, sosyal kaynaklar ve sosyal yeterlilik boyutlarının one cıktığı gorulmuştur. Oz-farkındalık ile ilişkili olan kendilik algısı esasında kişinin kim olduğuna yonelik kişisel algılamalardan oluşmaktadır. Kişilik ile ilişkilendirildiğinde, kendilik algısı boyutunun one cıkmasında rol oynayan sabit kişisel eğilimler norotiklik ve ozdisiplin faktorleridir. Kişilik yapısı icinde sosyalleşme surecleriyle ilişkili boyutlardan ikisini ifade eden norotiklik ve ozdisiplin, esasında duygusal ve motivasyonel kararlılığı surdurme becerisiyle ilişkili ozelliklerdir. Bu bağlamda, sosyal sureclerle şekillenen kendiliğe yonelik algılamaların bu ozelliklerden doğrudan etkilendiği, kişilerin duşuk norotiklik ve yuksek ozdisiplin ozellikleriyle birlikte psikolojik dayanıklılığa ilişkin kendilik algılamalarının daha olumlu olduğu belirlenmiştir. Boylelikle elde edilen sonuclarla, psikolojik dayanıklılıkta kişinin kendisine yonelik algılamalarında kişilik sureclerindeki kişinin duygusal ve motivasyonel kararlılığını surdurme kabiliyetinin temel rol oynadığı ortaya cıkarılmıştır.

[h=2]Samsun Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]