Yaşadığımız sorunlara doğru ve kalıcı cozumler bulmak icin bir psikologla konuşmak, derdinizi anlatmak istiyorsanız sorununuzun cozumu icin ilk ve en onemli adımı atmışsınızdır demektir. Cunku sorununuz farkında olmanız ve yardım ve care aramanız bu surecteki en onemli adımdır. Peki sizin sorununuz cozumune yardımcı olabilecek en uygun ya da eniyi psikoloğu nasıl bulabilirsiniz? Kişisel sorunlarınızla ilgili uzman yardımı almaya karar verdiyseniz goz onunde bulundurmanız gereken kriterlerdir işte bunlar:
İlk kriter lisans diploması, psikiyatri, psikoloji ya da psikolojik danışmanlık alanlarından birinde almış olmalı. Bunun uzerine ise en az klinik psikoloji yuksek lisansı ya da sorununuz turune gore gecerli ve uzun sureli bir psikoterapi eğitim almış olmalı (Psikiyatr uzmanlığı olanlar icin bu şarta gerek yok).
Diploma ve eğitim kriterlerini karşılayan kişiler ise sizin icin her zaman en iyi secenek olmayabilir. Aldığı bu eğitimleri nerede nasıl ne şekilde kullanıyor. Bu eğitimleri doğru yerden alıp almadığı da onemli. Maalesef gunumuzde bir cok ozel universite en cok 10 kişi ile yapılması gereken yuksek lisans eğitimleri 100 kişilik anfilerde yapılıyor ve sırf para icin yuzlerce diploma dağıtılabiliyor.
Bazen tecrubeli ancak yuksek lisansı olmayan kendini surekli geliştiren mesleki deneyimi olan psikolog ya da psikoterapistler ise bu alandaki docent ya da profesorlerden cok daha etkili ve faydalı terapi yapabilmektedirler. Bunun da farkında olun ve diplomanın herşey olmadığını da aklınızın bir koşesinde bulundurun.
Uzman olmayıp da alanında cok deneyimli olan, ne yaptığını bilen kişiler size tavsiye edilen uzman psikolog ya da psikoterapist ise ve bu kişiler uzun suredir psikoterapi alanında calışıyorsa hic cekinmeden bu kişilerden yardım alabilirsiniz. Fakat terapistliğini bir haftalık ya da on gunluk sertifika programlarından kazanmış biriyle karşı karşıyaysanız hemen oradan uzaklaşın derim.
Her psikolog, terapist olmadığı gibi her klinik psikolog da terapist değildir. Ulkemizde psikoterapi eğitimi, klinik psikoloji programları dahil, universiteler bunyesinde verilmemektedir. Daha cok alandaki uzmanların kişisel uğraşları sonucunda aldıkları eğitimleri sonucunda bu yeterliliğe zamanla ulaşabilmektedirler. Hele gittiğiniz uzman size, nlp kocu, kişisel gelişim uzmanı, yaşam kocu olduğunu soyluyorsa bunların terapi ile yakından uzaktan alakası olmadığını bilin.
Sorununuz “panik atak” ya da “takıntı hastalığı” gibi kolay tanımlanabilir bir sorunsa o konuda calışan bir psikolog ya da psikoterapist arayın. Tavsiye edilen psikolog, her zaman sizin sorununuz icin doğru uzman olmayabilir. Arkadaşınızın panik atağını iyileştirmiş birisi sizin depresyonunuzu da iyi tedavi edecek diye birşey yoktur.
İlişki onemlidir, bunu unutmayın. Terapide asıl iyileştiren etmen psikoloğun uzmanlığı ya da diploması değil “aranızdaki ilişkidir”. Aranızdaki ilişkinin sağlıklı ve olumlu olmadığını duşunuyorsanız terapistinizle yola devam etmeyi gozden gecirin. İlk karşılaştığınız anda hoşlanmamışsanız, kendinizi bir şekilde rahatsız hissetmişseniz başka psikolog ya da psikoterapistlerle de goruşmenizi tavsiye ederim.
Tavsiye edilen psikolog hakkında gerekli on araştırmaları yaptıktan sonra icinizdeki sesi dinlemek bazen en etkili yontemdir. Gercekten terapide onemli olan tek şey psikolog ya da terapiste guvenebilmektir. “Ben bu kişiye guveniyor muyum?” sorusuna duşunmeden ve gozunu kırpmadan “evet” diyebilmek sorununuzun daha terapiye başlamadan %50’sini halletmek demektir
Terapistiniz ya da psikologunuz sizi olumlayan ve onaylan bir makam değildir, boyle bir sorumluluğu ve vazifesi de yoktur. Terapist sizin arkadaşınız, anne ya da babanız da değildir. İlişki ilerledikce psikolog ya da terapistinizle olan ilişkiniz anne, baba, arkadaş, eş ile olan ilişkinize donuşmuşse ve terapi oturumları sırasında terapistiniz bu durumu seansta işlemiyor ya da ele almıyorsa tavsiyem kendinize hemen başka bir terapist bulun. Terapi sureci karşılıklı dertleşme surecine donuştuyse ortada terapi edilecek bir şey yok demektir.
Terapistiniz ya a psikoloğunuz kimseyi, dunya goruşunu, cinsel tercihini, politik, dini ve ahlaki inanclarını acıklamak, yadsımak ya da değiştirmek yonunde zorlamaz. Eğer bu tur bir baskı hissediyor ya da size bir şekilde “yazmaya” başladığını hissediyorsanız mutlaka başka bir uzmana başvurun.
Yapılan hatalardan bir diğeri ise yaşanılan semte yakın olan psikologa gitmeyi tercih etmek. Yakın semtteki psikolog her zaman en iyi psikolog olmayabilir. Orneğin “Ankara psikolog” arayan Sincan’da yaşayan bir danışan genelde bu ilcede kliniği olan bir psikolog arıyor. Halbuki belki de sorunu icin en doğru psikolog Cankaya’da ikamet ediyor olabilir. Bu durumun tersi de gecerli olabilmektedir. Nasıl fiziksel bir hastalığımız icin en doğru uzmanı bulabilmek adına mesafeler onemli değilse, o uzman kişiyi arayıp buluyorsak aynı ozeni ruh sağlımız icin de gosterebilmeliyiz.
Son soz olarak, en iyi psikolog ya da psikoterapist, ortak ilgiler ve sorunlarınızı paylaştığınız arkadaşınız, size iyi hissettiren eşiniz, sizi onaylayan anne ya da babanız değildir olamaz da. İyi bir psikolog ya da psikoterapist terapide gerektiğinde sozunuzu kesebilen, bahsetmek istemediğiniz konuları acmak icin sizi zorlayabilen ya da cesaretlendirebilen, ağlamalarınıza sizinle birlikte eşlik etmeyen, sizi yaşadığınız zor zamanlarınızdan dolayı teselli etmeye calışmayan, tavsiye ve akıl vermeyen, sizinle samimi, icten terapotik ve profesyonel bir ilişki kurabilen birisi olmalıdır.

[h=2]Ankara Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]