Psikolog mu? Psikiyatrist mi?Herhangi bir psikolojik problem nedeniyle yardım alma kararı veren pek cok kimsenin haklı olarak aklına gelen ilk soru şudur: Bir psikoloğa mı yoksa psikiyatriste mi gitmeliyim?

Psikolog ve psikiyatristin calışma alanı ile ilgili pek coğumuzun genel olarak bildiği şey: Psikoloğun konuşarak (psikoterapi ile) , psikiyatrisin ise ilac yazarak tedavi ettiği yonundedir. Genel olarak bakıldığında bu doğru bir tanımlamadır. Ancak şu var ki, bu iki tedavi yonteminden hangisinin uygulanacağı kişinin tercihine bırakılan bir durum değildir. Ruhsal problemlerin cozumlenmesinde kimi zaman ilac tedavisi gerekirken, kimi zaman psikoterapi gerekmekte, bazen de her iki yontem de birlikte uygulanabilmektedir. Bu konuda hangi tedavi yonteminin uygulanacağı oncelikle psikiyatri hekimlerinin değerlendirmesi ile kararlaştırılır. Bunlar birbirinin alternatifi yontemler olmadığı gibi hastanın tercih edeceği bir secenek olarak değerlendirmek de yanlış olur.

KULLANILACAK YONTEM HASTALIĞA VE BİREYE GORE DEĞİŞİR

İnsanın ruhsal yapısı incelendiğinde uc ana bileşen karşımıza cıkar: Duygu, Duşunce ve Davranış. Bu uc bileşen surekli birbiri ile etkileşim halindedir. Bunlardan bir tanesinde meydana gelen bir bozulma diğerlerini de etkilemekte ve bunun sonucunda psikolojik sorunlar ortaya cıkmaktadır. Basit bir ornekle acıklanacak olursa, topluluk onunde konuşma korkusu yaşayan bir bireyi ele alalım.

Topluluk karşısına cıkmaktan korkması, ellerinin titremesi ve yuzunun kızarması davranışla ilgili bir problemdir. Ancak bu davranışı tetikleyen bir duygu vardır. Bu duygu da korku ve kaygıdır. Yine bu duyguyu ortaya cıkaran şey incelendiğinde “ya rezil olursam, ya benimle dalga gecerlerse” gibi anlamsız, carpık duşuncelerin olduğunu goruruz. Psikoterapistlerin yaptığı şey fonksiyonel olmayan bu duygu, duşunce ve davranışları ceşitli yontemlerle değiştirerek yerlerine daha fonksiyonel olan duygu duşunce ve davranışlar yerleştirmektir.

Ancak bazı psikolojik sorunlar vardır ki beynin norokimyasal yapısının bozulmasından, hormonal dengesizliklerden veya genetik bir takım faktorlerden kaynaklanmaktadır. Boyle durumlarda psikolojik problemlerin gerisinde organik birtakım faktorler bulunduğundan bireyin ilac desteği alması gerekmektedir ve bu hekim kararı ile gercekleşir.
İlacın mı yoksa psikoterapinin mi kullanılacağı kararı hastalığa gore değiştiği gibi, bireye gore de değişebilir. Mesela kimi depresyon vakaları psikoterapi ile tedavi edilebilirken kimi depresyon vakalarında ilac tedavisi gerekmektedir. Bu durum hastalığın kokenine, gelişimine v.b.bircok faktore gore değişmektedir.

PSİKOLOGLAR VE PSİKİYATRİSTLER BİRBİRLERİNE YONLENDİRME YAPARLAR.
Bir psikolog danışanının psikiyatrik değerlendirmeye ihtiyac duyduğunu gorurse onu psikiyatri hekimine yonlendirir. Yine aynı şekilde bir psikiyatrist te hastasının ilac tedavisine destek olarak psikoterapiye ihtiyac duyduğunu gozlemlediğinde psikoloğa yonlendirir. Bilimsel acıdan genel uygulama bu yondedir.

PSİKOTERAPİDE SURECİN İŞLEYİŞİ:

Ruh sağlığı ile ilgili herhangi bir problem yaşayan birey, bir uzmana başvurduğunda ilk olarak yapılacak şey bireyin incelenmesi, hikayesinin alınması, problemin kaynağının tespit edilmesi ve uygun olan tedavi yonteminin belirlenmesidir. Bu belirleme işlemi kimi zaman birkac seans surebilmektedir. Burası cok onemli bir puf noktasıdır. Cunku ulkemizde psikoterapi kulturunun yerleşmemiş olmasından dolayı insanlar psikologa gidip daha ilk goruşmede rahatlamış ve tum problemlerinden kurtulmuş olarak oradan ayrılmayı hayal etmektedirler.

Halbuki yıllardır suren acı verici problemlerin ilk 1 saatlik bir goruşmede sonlanacağını beklemek gercekci değildir. Bu beklentiyle psikoterapiye giden pek cok danışan ilk goruşmenin sonunda hayal kırıklığına uğradığından psikoterapiyi bırakmakta ve ilaclardan deva bulma arayışına girmektedir. Oysaki ilaclar her zaman duygu, duşunce ve davranışları değiştirmede yeterli değildir. Duygu ve duşunceler elle tutulan, gozle gorulen nesneler olmadığından bunlara pek cok zaman profesyonel duzeyde kurulan bir iletişimle (psikoterapi) ulaşılabilir ve bu şekilde duzenlenebilir.
Klinik Psikolog Mustafa Godeş

[h=2]İstanbul Psikoloji uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]