Psikiyatrik hastalıkları insanların gozunde soyuttan somuta cıkartan onemli bir teknik olarak karşımıza cıkan EEG tedavi uyumunda yarar sağlıyor. Ruh sağlığı ve hastalıkları uzun bir zamandan beri beyin hastalıkları olarak kabul goruyor. Depresyon ve panik bozukluk başta olmak uzere pek cok psikiyatrik hastalığın biyolojik boyutu bilimsel araştırmalar ile doğrulanabiliyor. Beyinde bazı alanlarda biyokimyasal duzensizlikle bu hastalıklar arasındaki ilişki laboratuar calışmalarında gosterilebiliyor. İnsan beyni direkt olarak gorulemediği, diğer organlarda olduğu gibi bir parcası alınıp incelenemediği icin araştırmacılar beynin calışması hakkında "dolaylı" olarak bilgi verebilecek tekniklerden yararlanmaktadırlar. Erişkin, genc ve cocuklarda beyin işlevlerini olcerek tedavi, psikiyatride ozlenen ve hedeflenen bir amactır. Beyindeki biyolojik sureclerin son urunu olan biyoelektrik faaliyeti olan EEG konusunu onemli yayınları ve calışmaları olan Akademik Psikiyatri ve Psikoterapi Merkezi'nden Psikiyatrisi Uzmanı Prof. Dr. Kemal Arıkan ile konuştuk.

-Once EEG'nin ne olduğunu alabilir miyiz?
Yunanca da beyin elektriğinin resmi anlamına gelen, "elektroenselafografi"nin kısaltılmış şeklidir.

- EEG'nin anlaşılması icin beynin sistemini de anlamamız gerekiyor mu?
Beyin anatomisini ve fizyolojisini iyi bilmek gerektiği muhakkak.

-Beyin faaliyeti kaydedilmiş mi oluyor EEG ile?
Beynin cok sayıda faaliyeti vardır. EEG ile bunlardan biyoelektrik faaliyet kaydedilmektedir. Gerci, EEG, metabolik vb, diğer pek cok faaliyetin yansımasını da icermektedir.

-EEG'nin psikiyatride kullanımı ne zaman başladı?
Keşfedildiği andan itibaren başlamıştır. 1930 yıllara uzandığına gore 70-80 yıldır bu amacla kullanılmaktadır. Zaten EEG'nin mucidi bir Alman psikiyatrist olan Hans Berger'dir.

-Norolojinin kullandığı EEG ile psikiyatride kullanılan EEG'nin farkı nedir?
Teknik olarak aynı şeylerdir. Ancak, aynı şeye farklı gozlerle bakılmaktadır. Norologlar daha cok epileptik ve/veya organik odak ararken, psikiyatristler işlevsel farklılıklara odaklanmaktadır.

-Kantitatif EEG kavramı daha mı farklı?
Değildir. Sadece, konvansiyonel dediğimiz eski, kagıt uzerine cizili EEG verisinin yerini, bilgisayar aracılığı ile elde edilen dijital (sayısal) formata dayalı cıktı almaktadır.

-EEG'nin verdiği bulgular nelerdir?
EEG temelde iki bulgu verir. Bunlar; frekans ve amplituddur. Bu iki bulgudaki normalden sapmalar incelenmektedir.

- Psikiyatride EEG'nin değeri nedir?
Cok fazla değer taşımaktadır. Tanıda, ayırıcı tanıda, hastalığın seyrini takipte, ilaca cevabı onceden kestirmekte ve daha bir cok klinik ve araştırma alanında eşsiz yararları vardır.

- Hangi hastalıklarda daha cok işe yarıyor?
Tanı olcutleri konusunda konsensusa varılmış butun psikiyatrik hastalıklarda yuzde yuz olmasa da yeterince duyarlı ve ozgun biyoelektrik profil vardır. Dolayısıyla, işte şizofreni, depresyon, hemen her turden anksiyete bozukluğu ve demans da işe yaramaktadır.

-EEG tanı koydurucu olmadığına gore hekime ve hastaya ne sağlıyor?
Klinisyene tanıda yardımcı arac olarak kullanılmaktadır.

-Dunya'da EEG yaygın kullanılıyor mu?
Evet. Ozellikle EEG'nin doğum yeri olana Almanya'da tumo araştırmaların %14 den fazlası EEG ile ilgilidir.

-Turkiye'de durum nasıl?
Gercek EEG ulkemize gec girmiştir ama psikiyatride kullanımı yavaş yavaş Avrupa ve Amerika'daki seviyelere doğru tırmanmaktadır.

-Bazı hekimlerin cekimser davranması konuyu yeterince bilmemelerinden mi kaynaklanıyor?
Zannediyorum oyledir.

-EEG psikiyatrik şikayetlerin hasta tarafından somutlaşmasını mı sağlıyor? Tedavi uyumu bakımından yararı var mı?
En azında hastalığın bedensel bir karşılık taşıdığını bilmek yararlı sonuclar doğurmaktadır.

-Psikiyatride duygu duşunce ve davranışı etkileyen durumlarda EEG yol gosterici mi?
Evet.

- EEG'den sonra insan psikolojisinin bilimsel yontemlerle anlaşılır hale geldiği soylenebilir mi?
İnsan psikolojisinin bilimsel yontemlerle anlaşılır hale geldiğine dair inanc cok daha eskilere uzanmaktadır. EEG bu inancı pekiştiren tekniklerden birisi olarak yerini almıştır.

-Bilimsel araştırmalarda sağladığı yarar ve imkanlar var mı?
O konuda yararı cok fazladır. EEG ve onun bir turevi olan uyandırılmış potansiyeller araştırma amacıyla zengin bir kullanım alanı bulmaktadır.

-Uyku EEG'si ile farkı nedir?
Uyku EEG'si uyku sırasında yapılan kayıtla elde edilirken, EEG uyanık bir insandan elde edilen kayda verilen isimdir. Uyku EEG'sinin bir takım teknik ozellikleri vardır. Bu ozellikler uyanık iken pek ortaya cıkmayan spesifik bazı EEG paternleri ile ilişkilidir.

-Yeni ne gibi gelişmeler var EEG konusunda?
fMRI uyumlu EEG en buyuk gelişmedir. Orada, fonksiyonların anatomik karşılığı da ortaya cıkmaktadır. Ulkemizde bu teknoloji cok nadir yerde vardır.

Depresyonda Beyin Goruntuleme

Depresyonun bir beyin hastalığı olduğu anlaşıldıktan sonra depresyonda beyinde oluşan değişiklikleri anlama konusunda buyuk calışmalar başladı.

Duşunen hisseden beyin Sağ beyin alanları duygular, heyecanlar, muzik, sanat gibi soyut ozellikler ile ilgili iken sol beyin yarısı; mantık, muhakeme, analiz, konuşma, hesaplama gibi işlevlerle ilgilenir. Kadınlarda sağ beyin yarısı baskın calışır. Bir kadın alışverişe gittiğinde estetik kaygıyı on planda tutar. Guzel olsun, hoş osun ister. Bir erkek alışverişe gittiğinde ucuz olsun, kaliteli olsun, işe yarasın kaygısını on planda tutar.

İnsanın ilk tepkisi genetik alt yapımız iledir. Kendimizi geliştirirsek iki beyin yarısını dengeli kullanırız. Kadınlarda mantıkla ilgili beyin alanlarının gelişmesi icin ozel caba, erkeklerde duygu ile ilgili beyin alanlarının gelişmesi icin ozel caba ve eğitim gerekir.

Depresyon -Beyin ilişkisi

Temelde depresyon duygulanım hastalığıdır. Kadınlarda erkeklere gore uc misli fazla rastlanır. Bu kadınların beyin yapısının duygusal alanlarının daha yoğun calışması ile ilgilidir.

Yapılan araştırmalar beyin calışmasının elektriksel ve kimyasal ileti ile olduğunu gostermiştir.

Depresyonlu kişinin beyninde Serotonin, Noradrenalin, Dopamin gibi kimyasal iletilerin azaldığı bugun bilimsel olarak gosterilebilmektedir.
İlk olarak 1970'li yıllarda intihar girişimi ile olenlerin beyin omurilik sıvısında serotonin metaboliti maddenin sağlıklı olumlere gore 10 misli daha az bulunması ile serotonine dikkati cekmiştir.

Depresyondaki kişilerin beyinlerinde enerji transferinde yavaşlamanın olması diğer dikkati ceken unsur olmuştur.
Sonucta Depresyonda beyin bilgi işlem faaliyetini tam yapamamaktadır. Ozellikle duygu yonetimi ile ilgili beyin alanları işlev bozukluğu gostermektedir.

Hayattan zevk alma ile ilgili beyin salgılamasının yeterli olmaması elem, keder, neşe-sevinc kaybı, uyku bozukluğu, iştah bozukluğu, yorgunluk, enerji azalması, konsantrasyon gucluğu gibi belirtileri acıklar niteliktedir.

Goruntulemenin onemi

Psikiyatride ilac tedavisindeki başarının son yıllarda artması, farmakolojik iyileşme yapan ilacların yoğun olarak tedavi ediciliğinin gorulmesi bu konuda buyuk yatırımlar yapılmasına yoneltmiştir.

Beyindeki biyolojik anormalliklerin ortaya konulması karışık ve uzun bir iştir. Hastalık tanısında, tedavisinde ve hastalığın seyrinde bazı yontemlerle sonuclar alınabilmektedir.

Bazı gostergeler yalnız hastalık zamanında ortaya cıkar. (State Markers) Bazı gostergeler ise hastalık oncesinde ve sonrasında vardır. (Trait Markers). Durum ve yatkınlık gostergeleri de denilen bu gostergeler cok ceşitlidir. Sinir hucreleri, Beyin omurilik sıvısı, ilacların kan duzeyleri, bazı enzimlerin ve hormonların olculmesi, beyin psikofizyolojik ve noroanotomik olcumleri sayılabilir.

Biyolojik olcumlerin duyarlı, ozgul ve bolgesel ozelliklerinin olması değeriniarttırır.

SPECT: Nukleer olarak radyoaktif madde ile işaretlenmiş maddeler kullanılarak beyin kan dolaşımı olculur. Daha cok beyin kabuğunu gosterir.
PET: Beynin glikoz, oksijen, metabolizmasını radyoaktif işaretlenmiş maddelerle haritalama ozelliği ile anlama esasına dayanır. İşaretlenmiş serotonin in agonisti maddelerle beynin serotonin, ust kimyasal iletici haritasını cıkarmak mumkun olmaktadır.

Bu iki yontem cok pahalı ve ozel yontemlerdir. Halen gunluk pratikte kullanılamamaktadır.

CEEG, MAP : MR ve BT gibi yontemler beyinde yapısal değişiklikleri gosterir. Yani tumoral, yer kaplayan anormallikleri belirler. Depresyonda beyin faaliyetlerini olcebilmek gerekmektedir.

İşte Bilgisayarlı EEG (Elektroensefalografi) yontemi ile beyin elektrik faaliyetlerini kaydedilmektedir.

Beynimizin bir saniyede urettiği sinyal sayısının bilgisayar teknolojisinin cok ilerlemesi ile sayabilmemiz bize bu kolaylığı sağladı. Beynimizin hızlı ve yavaş urettiği sinyaller (frekanslar) sayılarak haritalamasının yapılmasına da beyin haritalaması denilmektedir. Kişinin başına gecirilen bir başlıkla vucuda herhangi bir madde vermeden beynin urettiği sinyaller olculmesi ve bunun bilgisayarda kayıtlı veri bankasındaki değerlerle test edilmesi o kişinin beyninin biyoelektrik faaliyetlerini gosterir.

Tedaviden once beynin biyoelektrik haritası alınır. Tedavisinin aşamalarında 1.5,3,6 ncı aylarda bireysel ihtiyaca gore tekrar olcumler yapılar. İlk olcumle son olcumler karşılaştırılarak beyindeki normal dışı değişikliklerin duzelip duzelmediği gozlemlenir.

Eğer tedaviye iyi cevap verirse ilacın biyo yararlılığı test edilmiş olur. Eğer beyindeki olculen değerler devamlı yuksekse, hastalığa yatkınlık devam ettiği duşunulerek ilacın devamı konusunda daha dikkatli davranılır.

Goruluyor ki teknoloji ilerledikce insanın beyin ve ruh sağlığına faydalı olmak daha da kolaylaşmaktadır.

[h=2]İstanbul Psikiyatri uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]