Umarım bir gun buraya ''40 kilo verdim'' gibi bir başlık acabilirim...

Ben asla diyetisyen ya da uzman vs. değilim, sadece kendi uzerimde işe yarayacak şeyleri test ettim ve hala da test ediyorum.

Cocukluğum boyunca hic bir zaman şişman olmadım ben. Hatta annem hep anlatır durur rahmetli eniştemin ben 5-6 yaşlarındayken annemi kenara cekip 'bu kızın hali ne, neden bir şeyler yedirmiyorsun' deyişini anlatır. Fotoğraflarıma bakıyorum da, uzun boyumun da getirdiği avantajla hep sıskaydım. Ta ki annemle babamın arasındaki sorunlar başlayana, ben de kendimi yemekte bulana kadar...
Sanırım 12 yaşında kilo almaya başladım, adet gormeye başladığım zamanla paralel olarak. Okulda her teneffus elimde bir kek, cikolata, jelibon vs. olurdu. Isırırdım, bir tane daha, bir tane daha... Oyle rahatlardım ki...
Liseye gectiğimde yaklaşık 82 kiloydum. Boyum da 1.75 civarı bir şeydi o zamanlar. Lise 1 zamanları normal gecti, ne aldım ne verdim. Fakat lise 2 ye geldiğimde benim icin artık cikolata=mutlu zamanlar demekti. Bu cok yanlış bir şey, en mutlu olduğum anlarda elim yemeğe ya da abur cubura gidiyordu. Tv izlerken, film izlerken ozellikle ve kitap okurken. Yine okulda her teneffus kekler jelibonlar falan... Lise 2 bittiğinde 90 kiloydum.

O yaz 4.5 ay yurtdışında kaldım ve calıştım. İlk zamanlar ayrılık acısı, sonraları iş temposu falan derken bilincli bilincsiz bir 12 kilo verdim ve eve donduğumde 78 kiloydum. Annem, babam ne mutlulardı beni oyle gormekten! 1.80 boy ve 78 kilo. Olmam gereken kilodan neredeyse bir on kilo fazlayken bile cok guzel gorunuyordum. 40 beden giyiyordum. Herkes nasıl guzel zayıfladığımı falan soyluyordu. O zamanlar 12 kilo verince daha belli olmuştu.

Ama dedim ya, benim icin mutlu zamanlar=cikolata demekti ve ben artık cikolata=mutlu zamanlar gibisinden duşunuyordum! Beslenme alışkanlığını değiştiremedikten sonra neye yarar kilo vermeler? Bunun değerini o zamanlar cok iyi anlayamamışım, senenin sonunda 82 kiloydum. 4. sınıfın sonunda ise yine 90... Universiteye hazırlık stresi vs. vs. derken iki saat ağzıma bir şey koymadan geciremez haldeydim. Surekli yemeler, yedikce kotu hissetmeler, kilo aldıkca mutsuz olmalar ve mutluluk hissi icin yeniden cikolata yine yine yeniden hep cikolata.
Cikolata diyorum, cunku normalde oyle cok yemek yemeyen biri sayılır(d)ım. Yemekle fazla aram yok da diyemezdim, ben de guzel keyfini cıkartırdım mantıların, hamburgerlerin...

İşte dediğim gibi, o zamanlar yemekten oyle cok da fazla haz almazdım, abur cuburdan kilo alırdım hep. Liseyi bitirip universiteye başladığımda 90 kiloydum. Universitenin guzel gecen birinci yılında sadece 3 kilo aldım. Kotu gecen ikinci yılında acayip yedim, ama spor yaptığım icin kilo almadım. İkinci yılın ortasında universiteyi bırakıp eve donduğumde asıl olay başladı benim icin. Okulu bırakmanın stresi, tekrar sınava hazırlanmak, surekli oturmak vs. derken Haziran ayında 100 kiloydum. Artık yemek yemekten de buyuk haz alır olmuştum, benim icin dersten kacış demekti cunku. Tekrar universiteye hazırlandığım gecen seneyi 105 kiloyla bitirdim. Bu 12 temmuza kadar 105 kiloydum.

Beni hic bir şey kilo vermeye itemedi bu gune kadar, tek bir şey dışında. Sevdiğim erkeklerin bana burun kıvırması, kızdıkları zaman en yakınlarımın bile bana kimi zaman 'ayı' gibi kotu takıştırmalar yapması beni hic etkilemedi. Her zaman icten ice kırıldım aslında. Ama hic biri kilo vermemi sağlayamadı. Demek ki yavaş yavaş bilincaltımda birikiyormuş diye duşunuyorum artık. Donup de aşk hayatıma baktığımda, hareketli olduğu tek zamanlar o 78 kilo olduğum zamanlardı. Hic kimse beni kilolu halimle beğenmedi. Aşık oldum, karşılığını cok kotu şekillerde aldım, alayla bir kere hatta ama etki etmedi! Beni kilo vermeye ittirebilecek tek şey; bana olmayan kıyafetlerdi!

İşte bu sene de hazırlanmayı bitirdiğimde 105 kiloydum. 3lu rakamlara cıktığım icin rahatsızdım aslında ama hic bir zaman kendimde zayıflamaya yetecek gucu bulamadım. Ta ki kuzenimle iddiaya girdiğimiz gune kadar. Kendisi de benim kadar kilolu hatta benden bir 20 kilo fazla. Duğunu var bir kac gune. Bir gun, temmuz başı gibi onlardayken, iddiaya girmeye karar verdik. Tartıldık, kilolarımızı kağıtlara yazdık ve isteklerimizi belirledik. Ben kazanırsam o bana elbise alacak, o kazanırsa ben ona sarar marka bir gomlek.
Tam da 11 gun sonra işe başladım. Sanki oraya cekiliyormuşum gibi hissetmiştim başvuruya gittiğimde, bir fast food restoranında calışıyordum. İşin yoğunluğu nedeniyle yemek aklıma zar zor geliyordu. Ben de yediğimi gunde 1 oğune indirgedim.

Hemen hemen yaptığım tek şey bu oldu; oğunumu teke indirgemek. İşteyken cok kolaydı ancak şimdilerde zorlanıyorum biraz, yine de alışacağımı duşunuyorum. Dolu dolu, doyurucu kocaman bir oğun yiyorum ama oyle kesinlikle bir daha yemem gibi bir kuralım yok. Canım cektiğinde cikolata da yedim, hem de doya doya. Ama onceden markete gidip 2 kek, 2 cikolata, cips, biskuvu, jelibon ne var ne yoksa doldururken şimdi bir cikolata bir jelibon falan alarak donuyorum. Cunku kendimi ikna ettim; tamam tatlı mutluluk benim icin ama cok fazla tatlı cok fazla mutluluk değil. O guzelim kekleri cikolataları neden hayatımdan cıkartayım? Cok yediğimde oluyor, ancak pişmanlık hissetmiyorum. Neden biliyor musunuz? Cunku eski gunlerdeki kadar yemedim ve aldığım bu kalorileri de ertesi gun zaten yakıyorum. Kilo vermemi durdurmuyor, belki bazen yavaşlatıyor sadece. O kadar.

Eğer bir yere gittiysek ya da o akşam yemekte cok sevdiğim bir şey varsa da yarımlama tekniğimi uyguluyorum. Yarım bardak icecek, yarım tabak yemek, yarım dilim ekmek.
Cok gecmeden sarkmaya başladığımı hissetmiştim. Calıştığım zamanlar spora ancak yarım saat falan ayırabilirken şimdi en az 50 dk spor yapıyorum. Spor cok onemli. Ozellikle aşağı yukarı benim yaşımda olanlar yediklerinden kısmadan gunde 1 saat spor yaparak bile kilo verebilirler. Benim 2 kere oyle oyle 5 kilo kaybetmişliğim var.

Tatlı isteğimi gecirmek icinse cok guzel bir yontemim var, tarcınlı su. Bir şişe suya bir cubuk tarcın atıyorum. İlk zamanlar tadı kotu geliyor, bazen de yoğun olabiliyor. Oyle zamanlarda ben burnumu tıkıyarak iciyorum. Gerci artık alıştım. Goreceksiniz, tatlı isteği icin bire bir.

İşte 12 temmuzdan bu yana verdiğim kilo 12. Bakalım!

www.moryolculuk.blogspot.com