PRP ingilizce bir ifadenin kısaltmasıdır. Platelet Rich Plasma acılımındadır. Platelet, kan hucrelerinden olan trombositlerin ingilizce adıdır. PRP trombositten zengin plazma anlamına gelir. Kan hucrelerinden birini yoğun konsantrasyonda iceren serumumuzdur aslında.

Ozel tuplere kan alınmasından sonra, bu kanın belli hızda, belli bir sure santrifuj edilmesi ile hucreler birbirlerinden ayrılır. Bu hucrelerden trombositler gerekli olduğundan trombositten zengin olan plazma kısmı alınır ve ceşitli amaclar icin kullanılır. Bu amaclar arasında; sac ve cilt gencleştirme, cilt lekelerinin tedavisi, cilt catlaklarının azaltılması, yara iyileşmesininin hızlandırılması sayılabilir.

PRP'nin nasıl elde edildiğini ve ne olduğunu anladık. PRP'nin iceriğinden bahsedelim birazda. Kan hucrelerinden olan trombositler doğal olarak kendi bunyelerinde diğer hucrelerin işlevlerini arttıracak ve daha iyi urun elde etmelerini sağlayacak bir takım ozel faktorler icerirler. Bu faktorlerden ozellikle bir cok hucreye aynı anda etki eden faktorler ve hucrelere spesifik etki eden buyume faktorleri estetik amaclı uygulamaların temelini oluşturur. Akla gelen ilk soru şu olur; bu buyume faktorlerini iceren trombositler normalde vucudumuzda olmalarına rağmen neden gencleştirme etkisi yapmıyorlar? Neden şu ki, normalde trombositler diğer kan hucreleri ile birlikte bizim serumumuzun icinde yuzen hucrelerdir. Bizim kanımız damarlarımızın icinde vucudumuzda dolaşır. Kan damar dışına alındıktan sonra trombositten yoğun bir serum elde edilir. PRP'de bulunan trombosit normalde kanda bulunan konsantrasyonundan daha yuksek konsantrasyondadır. Kişinin trombosit sayısına, serum hucre oranına bağlı olarak bu yoğunlaştırma oranı değişir. PRP bolgeye ceşitli yontemlerle uygulandığında o bolgenin dokusu ile etkileşir. Dokular da hucrelerden oluşur. Uyguladığımız trombositlerin buyume faktorleri hucrelere direkt ve yuksek konsantrasyonlarda ulaştıkları icin, o hucrelerin daha iyi fonksiyon yapmalarını ve daha kaliteli urun ortaya cıkarmalarını sağlar. Sonucta uygulanan bolgede taze gorunumlu, pembe, acık renkli, daha az puruzlu, sıkılaşmış ve lekeleri azalmış bir cilt oluşur.

PRP tıpta bir cok alanda kullanılmaktadır. İlk olarak, diş hekimliğinde kullanılmaya başlanmıştır. Sonra bunun iyi etkileri gozlemlenince diğer alanlarda da kullanımı gundeme gelmiştir ve yaygın olarak gunumuzde kullanılmaktadır. Ozellikle ortopedi, beyin cerrahisi, fizik tedavi ve rehabilitasyon alanlarında tedavi amaclı kullanımı, hucre fonksiyonlarını duzenlediği ve yara iyileşmesini hızlandırdığı icin soz konusudur. Plastik cerrahi alanında tedavi amaclı kullanım alanı ise yara iyileşmesidir. Yara iyileşmesini hızlandırır ve sağlıklı doku oluşumunu sağlar. Bunu bir cok yoldan yapar. Ayrıca estetik amaclı kullanımı da soz konusudur. Estetik amaclı kullanımı hastalık tedavisinden ziyade gencleştirme icindir.

Estetik cerrahide PRP uygulamaları ozellikle yuz ve dekolte bolgesinin, ellerin, kolun sarkan bolumlerinin, ust bacağın ic bolumu icin cilt gencleştirmede kullanılmaktadır. Bunun dışında cilt catlaklarını (gebelik sırasında ve sık kilo alıp verme sırasında ciltte oluşan catlaklar) azaltmak icin ozel yontemlerle kullanılmaktadır. Ayrıca sac gencleştirme diğer bir kullanım alanıdır. Sac derisi gencleştirilerek sac kokunun daha verimli sac uretmesi amaclanır. Sac koku varlığında etkili bir tedavi yontemidir. Hic sacı olmayan, parlak bir deriye sahip, tuy şeklinde bile sacı olmayan, tamamen sacsız alanlarda sac cıkarması mumkun değildir. Mevcut sacların daha kalın, kaliteli hale gelmesini ve tuy şeklinde cıkan sacların sac kılına donuşmesini sağlamaktadır. Totalde sac olmayan ya da tam tıbbi ifadesiyle sac koku olmayan bolgede kok yetiştirmek mumkun değildir. Kok varsa ve fonksiyonu zayıflamışsa bu kokun fonksiyonu eski haline getirilir. Sonucta sac ve sac derisi sağlıklı olduğu icin, sağlıklı gorunduğu icin aynı sac sayısıyla eskiden olduğundan daha yoğun ve hacimli sac gorunumu ortaya cıkmaktadır. PRP, sac koku sayısını arttırmaz, ama normalde sac kokleri tek sac kılı icermezler. Coğu sac kokunde iki ya da uc tane kıl vardır. Eğer sac kokleri fonksiyonel olarak zayıflamışsa, bu iki kıldan biri dokulup tek kıl kalmış olabilir ve bu tek kılda incelip zayıflayarak tuy haline gelmiş olabilir. Eğer sac koku sağlamsa, uygulanan PRP tedavisi ile kokun fonksiyonu iyileşeceği icin, orjinalde iki kıl cıkarabilen kok yine iki kıl cıkarır ve bu kıllar sağlıklıdır. Sonucta sacların sayısı artmış gorunur. Ama, eğer sac koku yoksa, duz parlak deri alanları, tamamen sacsız alanlarda sac koku yokken bu tedavi ile kıl cıkarmak mumkun değildir. Bu durumda tek tedavi yontemi sac ekimidir. Bunu vurgulamak lazım.

Cilde yapılan PRP uygulamasında damar duvarını oluşturan hucrelerden tutunda cildin elastikiyetini, diri canlı gorunmesini sağlayan hucrelere varıncaya kadar butun hucrelerin işlevini duzelttiği icin, daha canlı, daha sağlıklı, daha genc bir cilde kavuşmak mumkun olabilmektedir. PRP uygulanan butun alanlarda total bir sıkılaşma, gozeneklerde kuculme, ince kırışıklıklarda kaybolma, lekelerde azalma ortaya cıkar. Lekeler ben haline gelmiş koyu kahverengi lekeler değil de daha cok golge şeklinde olan, cildimizde homojen, parlak, puruzsuz gorunumu yok eden, alacalı gorunum yaratan lekeler ise PRP etkili olabilmektedir. Ozellikle yaşlılık lekeleri koyulaşmışsa bunların tedavisinde, cillerin tedavisinde, buyuk doğumsal lekelerin tedavisinde PRP bu lekeleri biraz azaltsa da tamamen yok edemeyebilir.

PRP'nin bir başka uygulama alanı ise, yara izlerinin azaltılması yani komşu dokuya biraz daha fazla benzer hale getirilmesidir. Yara izlerinin, sağlam deriden cok farklı gorunduğu durumlarda PRP uygulanması, yara izi bolgelerini daha sağlıklı hale getirerek sağlam deri ile aradaki farkı azaltıp boylece daha az goze carpar hale getirebilmektedir.

Ellerimiz ve yuzumuz her zaman acıkta olan, doğal yaşlandırıcı etkilere en cok maruz kalan alanlardır. Bir cok insan yuzune ozen gosterirken ellerini unutur. Guneşe surekli maruz kalması ve kimyasallarla sık temas etmesi nedeni ile insanın yaşını en cok elleri gosterir. Elleri de gencleştirmek yuzu gencleştirilen bir hastada daha doğal sonucun bir parcası olmaktadır. Yani elleriniz yaşlı gorunurken yuzunuz daha genc gorunduğunde, ellerinizi yuzunuze goturduğunuzde aradaki fark goze carpar.

PRP tedavisinin 3-4 seans halinde uygulanması onerilmektedir. Seanslar, hasta ve hekimin birlikte karar vermesiyle, 2-6 hafta ara ile uygulanabilir. PRP 3-4 seans uygulanarak etkinin birikmesi sağlanıp maksimum etkiye ulaşılmaya calışılır. Eğer seanslar arasındaki sure 6 haftadan daha uzun olursa ilk yapılan PRP'nin etkisi azaldığı icin seansların birbirini kuvvetlendirici ozelliğinden yararlanılamaz. 3-4 seans PRP uygulandıktan sonra bu birikici ve maksimum etki elde edilebilmektedir. Bu gencleştirici etki kişinin kendi trombositlerinin kendi dokularının fonksiyonlarını iyileştirmesi ile oluştuğundan, kişinin trombositlerine ve dokularına bağlı değişir. Kısacası gencleştirme oranı kişiye ozeldir. Eğer PRP uygulaması ile ulaşılan yaş goruntusunun devam etmesi isteniyorsa kişinin yaşına gore 6-12 ay aralıklarla tekrarlanması onerilmektedir.

PRP'nin en dikkat cekici tarafı, kişinin kendi kanının alınıp, kendi hucrelerinin yoğunlaştırılarak kişiye tekrar veriliyor olmasıdır. Bunun anlamı kendinizden kendinize destek sağlıyor olmasıdır.

PRP'nin kanserli hastalara gencleştirme amacıyla uygulanması onerilmez.


[h=2]Ankara Plastik Cerrahi uzmanlarına ulaşmak icin tıklayın![/h]