Orneğin bu icerikte soz konusu olaylardan biri olan ve gokyuzunu izlemeyi seven herkesin aklına en az bir kez gelmiş 'yıldızların goz kırpıyormuş gibi gorunmesi' durumuna acıklık getireceğiz. Lafı uzatmadan gelin direkt konuya gecelim.
Uzaydaki teleskoplarımız aracılığıyla cekilen yıldız fotoğraflarının gayet net olduğunu goruruz

Peki yeryuzunde ne değişiyor?

Cunku bu sefer ondan farklı olarak ışık kaynağıyla aranıza, Dunya ’nın atmosferi girer. Peki atmosfer ışığa tam olarak ne yapar?
Bunu acıklamak icin aradığımız terimin adı astronomik sintilasyon. Basitce anlatalım Dunya ’nın bildiğimiz uzere farklı katmanlara sahip olan bir atmosferi bulunuyor. Ayrıca bu katmanlarda havanın sıcaklığı da dengeli değil.
Bir katman genelde diğerine gore daha sıcak veya soğuk olabilir ama bu sıcaklık/soğukluk dereceleri bile kendi icinde surekli olarak durmadan değişiyor.
Bunun etkisiyle sonsuz uzay boşluğunda uzun yollardan gecen ışınlar, son durakları olan atmosferimizde bozulmaya uğruyor Belirttiğimiz gibi atmosferin sıcaklığı değişiyor ve hareketi surekli olarak devam ediyor.
Bu sebeple de dışarıdan gelen ışınlar, atmosferin en dışından bizim gozumuze ulaşana kadar surekli ufak capta rota değişimine gidiyor. En sonda ise surekli olarak değişen zikzak şeklinde bir rota elde edilmiş oluyor.
Bu durum, ışınlar gozumuze ulaştıktan sonra da devam ediyor Sonuc olarak da bazen daha cok ışın gozumuze yansıyor, bazen ise daha az. Daha fazla ışık bize ulaştığında o ışınların kaynağı olan yıldız daha parlak gorunuyor.
Aynı şekilde ışınlar gozumuze daha az yoneldiği zamanlarda ise bu parlaklık azalıyor. Bunun sonucunda ise yıldızlar bize goz kırpıyormuş gibi gorunuyor.
Uzaktaki şehir ışıklarına baktığınızda da bu durumu yaşarsınız. Bunun sebebi de aynıdır Hatta yanmakta olan bir ateşin cevresine veya biraz ustune bakarsanız yine bu olayı gorebilirsiniz

İlginc birkac bilgi de ekleyelim Gokbilimciler icin titreyen yıldızlar başta kabustu. Daha sonradan adaptif (uyarlanabilir) optiklerin teleskoplarda kullanılmasıyla ışık hareketleri takip edilerek bu sorun aşıldı ve daha sabit goruntuler elde edildi. Gezegenler, yıldızlara nazaran daha yakındır ve bu bağlamda hem cıplak gozle hem de teleskopla daha buyuk gorunurler. Bu bağlamda yıldızlardan gelen ışını nokta olarak duşunursek, onların yanında noktadan ziyade bir disk gibi kalan gezegenlerden cok sayıda nokta hÂlinde ışın geldiği icin titrediklerini fark etmeyiz. "Titremiyorsa gezegendir" sozu buradan ortaya cıkmıştır. Fakat atmosferin dışında kalan her şey, belli bir dereceye kadar bu bozulmanın kurbanıdır. Coğunlukla collerde gorulen serap gibi olaylar da atmosferin, ışık yonunu surekli kırmasından kaynaklanır. Bu bağlamda uzaktaki bir nesne, sanki su yuzeyinden yansıyormuş gibi gorunur Uzaktaki yıldız ve şehir ışıklarının titriyormuş gibi gorunmesinin sebebi bu şekildeydi. Duşuncelerinizi yorum kısmında paylaşabilirsiniz.
Kaynaklar: The Hobart, Neil deGrasse Tyson,