
Cenazede bize duşen, dua okuyup başsağlığı dilemek ve vazifemizi yaptıktan sonra oradan ayrılmaktır. Cenaze evinde sanki bayram havasında yemek yenmesini beklemek ya da ikramı beklemek, cenaze sahibinin de bu psikoloji icerisine girip bu mahcubiyet icerisinde ‘Ben yemek ikram etmezsem gelenlere ayıp olur ’ diye sağdan soldan borc alması ve bankadan kredi cekmesi kabul edilir bir şey değil.” Uygulamanın yurt geneline ornek olacağını duşunen Aydoğdu, “Vatandaşlarımızdan da bu konuda cok guzel tepkiler aldık. Cunku onlar da zora duşuyordu. Merkez, ilce ve koylerde cenaze sahiplerinin yemek vermesini ortadan kaldırıyoruz ve yasaklıyoruz. Bir evde cenaze varsa, 3 gun mahalleli komşu ailenin acısı olduğu icin mutfağa giremez ve yemek yapamaz diye komşulardan yemekler gelirdi. Bu guzel gelenek, bugun yerini, cenaze sahibinin yemek verme merasimine donuşuyor. Bu da toplumsal ciddi sıkıntılara yol acıyor. Şehir olarak ilk uygulama Aksaray ’da başladı. Cenaze namazı kıldıran imama ricada bulunduk. Muftumuz de diğer imamlarımızı toplayıp talimatları bildirecek.

Butun cenaze namazlarında sonra bunun yanlış bir uygulama olduğunu ve Peygamber Efendimizin sunnetinin cenaze evine yemek yapılıp goturulmesi şeklinde oluğunu butun vatandaşlarımıza bildireceğiz. Bence bu doğru uygulamaları her yerde doğru bir şekilde uygulamamız lazım. Acın varken bir taraftan da gelen insanlara yemek yedirme derdinde olmamalıyız. Bu uygulamanın tum Turkiye ’de ornek olacağını duşunuyorum. Cunku insanın fıtratına uygun.” şeklinde konuştu.
